Adresim Aynı( Tamamlandı)

23. Ali ve Narin(2)

Keyifli okumalar... Yıldızı parlatmayı unutmayınız.

Tülay getirdiği tatlıları tabaklara paylaştırıyorken bir taraftan da hız kesmeden iltifatlarını sıralamaya devam etti.

" O nasıl göz? Hele gülümserken sağ yanağında oluşan o çukur. Ay ben bile vuruldum. Ali kızı kaçırmakta haklı yani."

Bardaklara çayları dolduran Seda, "Söyle söyle içeriye geçince de devam et, Yavuz hepten delirsin. Tülay, Allah aşkına kıza yürümeyi keser misin? İlk defa mı gamzeli birini gördün?" dedi.

"Gamzeli gördüm de... Hem güzel hem böylesini ilk kez görüyorum. Bu kız Ali'ye nasıl bakmış hala şoktayım."

"Aaaa nesi varmış canım teğmenimin? Tugayda kaç ağlayan olacak bu evliliği duyunca bilmiyorsun tabi? Hadi çayları götürelim."

Eline aldığı tabaklarla mutfaktan çıkacakken son anda tekrar Seda'ya dönüp,
"Figen'den haber var mı?" diye sordu.

Seda'nın " Olmaz mı? Salih nihayet beş yıl sonunda dün aileyle tanışmak için evlerine yemeğe davetliydi." Diye rapor verdiği sırada mutfağa Eylül geldi.

"Ohh biz içerde yüksek gerilim hattına maruz kalalım hanımlar burada konu kaynatsın. Seda, Yavuz Abi çok kötü bakıyor. Artık gelin içeriye ne olur?"

Tülay'ın " Ay Eylül bir şeycik olmaz. Salih Abi dün Figen'in ailesiyle tanışmış nihayet. Seda onu anlatıyordu." diye verdiği cevaptan sonra sanki az önce mutfağa geldiğinde sitem eden kendi değilmiş gibi masaya oturup dedikodu pozisyonunu aldı.

" Eee ne olmuş peki? Ailesi nasıl karşılamış?" Sorularına ara verip aklına Figen'in gitmeden önceki konuşması gelince kaşlarını çatarak devam etti.
"Adama bak ya! Sen beş yıl boyunca kızı oyala. Sonra kız ayrılmak isteyince paçaların tutuşsun. Neymiş aile yapıları uymuyormuş da falanda filan... Arkadaşım ne kadar çok üzüldü. Salih Komutanımdan bunu hiç beklemezdim."

Seda "Ya öyle deme Eylül. Figen'in ailesinin gerçekten korkunç bir serveti var. Tamam Salih'i haklı çıkarmaz ama... Aman neyse ne? Aralarında anlaştılar olay tatlıya bağlandı. Biz asıl içerideki olaya bakalım." Diye kısa bir savunma sonrasında konuyu ufak bir manevrayla dağıttı. Arkadaşları da olsa Seda Tim üyelerini kimsenin ağzına sakız ettirmezdi.

Mutfaktaki sohbeti noktalayıp çay ve tatlılarla salona geldiklerinde Seda'nın gözü Narin'e takıldı.
Rüya'nın anlattıklarını dinliyor gibi görünse de zihnen çok uzaklarda olduğu her hâlinden belliydi. İçinden benim gibi kimsesiz kaldı diye geçirdi. Yavuz'un korkusuna süt dönmüş kedi gibi oturan arkadaşlarına baktığında gülmemek için zor tuttu kendini.

Kocasına bakıp
"Yapılacak o kadar iş varken bu sessizlik fazla lüks sanki." Dedi.

"Hayatım ne işinden bahsediyorsun? Nikâh günü almışlar işte, gidip nikah kıyacaklar bu kadar." Yanıtını aldığında artık konu ele alınmış olduğundan oturduğu yerden atılan pası arkadaşlarının karşılamasını izledi.

Tülay " Yavuz Abi düğünsüz sadece nikah olur mu? Aşk olsun."

Yiğit "Olmaz tabi. İki halay çekmeden."

Mirza " Şöyle bir zeybek oynarız komutanımla da. Ohh epeydir meydanlar boş kalmıştı. Bi tozunu alalım ortamın. "
Sonra arka çıksın diye yanında oturan Serkan'ın ayağını dürttü. İstediği tepkiyi alamayınca bu sefer karşıda oturan Mert'e destek çık der gibi kaş göz yaptı. Ondan da destek görmeyince.

" Lan destek çıksanıza adiler! Sizin kız istemelerde kız tarafı olmayan nolsun. Sen dur Serkan Efendi... O Hamza'yı arayıp senin enişte postu kızın eve serdi demezsem gör. "Dedi.
Arkadaşının renginin atmasını zevkle izledi.