H

361 43 44
                                    

Deli olmanın bir avantajını söylememi ister misiniz?

Gereğinden fazla cüretkarım.

O gün Mark'a ne istediğimi söyledikten sonra Mark kelimenin tam anlamıyla koşarak terapi salonumuzdan çıkmıştı, bana da Harry Potter okumak düşmüştü.

Mark Lee beni iyileştirdiğini düşünürken muhtemelen ben onu delirtiyordum.

Terapime üç gün kadar başka bir psikiyatrist gelmişti ama ağzımı açmayıp ucuz espriler yapınca pes etmişler ve Mark'ı bana geri göndermişlerdi.

Merhaba ben Nakamato Yuta 32 yaşındayım ve şu ana kadar ne istediysem aldım ve şu ana kadar en çok istediğim şey Mark Lee. Onu alamayacağımı düşünmek aptallık olurdu.

"Selam Mark, seni özlemiştim."

"Selam Yuta."

Gergindi. Yaptığım iş bana vücut dillerini okuma yeteneğini de fazlaca kazandırdığından neler hissettiğini anlayabiliyordum.

"Gerginsin."

"Hayır değilim, bu sıradan bir terapi Yuta."

"Hayır değil ve olmadığını ikimiz de biliyoruz ufaklık, beni yorma."

Yutkunmuştu.

Size bir şey anlatayım, 32 yıl boyunca en çok kaçtığım his şehvetti.

Şehvet insana her şeyi yaptırabilen çok, çok başka bir kuvvet,tanrı kimseyi şehvetin esiri yapmasın.

Mark Lee'nin şu an bana hissettiği şeyin bu olduğunu anlayabilecek kadar zeki bir adamdım. Bana karşı saf bir şehvet hissediyordu. Önceden de söylemiştim, gençlik cesareti.

"Yuta terapin-"

"Beni iyileştirmeye çalışırken deliriyorsun, değil mi küçüğüm?"

Kafasını defterinden kaldırmıştı.

"Bunu nereden çıkarttın?"

"Unuttun mu Mark, ben deliyim. Deli deliyi görünce sopasını saklarmış diyelim biz buna."

"Saçmalıyorsun."

Sinirle ayağa kalktı. Gülüyordum çünkü bunun kabullenme aşaması olduğunun gayet farkındaydım.

"Sana bir sır vereyim mi Mark?"

İstemeye istemeye kafasını sallamıştı.

"Sana Harley Quinn'im olur musun dediğimde fazlaca çekinmiştin ama şu an gözlerinde yanan korlardan görüyorum ki sen benim Harley'im olmaya çoktan hazırmışsın."

Ve tekrar kaçtı.

Mad Hatter/YumarkWhere stories live. Discover now