Scene 3

728 59 24
                                    

Tuttuğu plastik bardağa saplı olan pipeti ağzına yaklaştırarak içeceğinden bir yudum alan Win, arkadaşlarının oturmakta olduğu kampüsün bahçesindeki masalardan birine oturdu. Tay'ın sevgilisi New Thitipoom da yanlarındaydı ve masanın üstünde oturmaktaydı. Win yine Off'un yanına oturmuştu. 

New ve Tay kendi dünyalarında yaşarken Off, Win'e dönerek "Akşam işin var mı?" diye sordu. "Hayır." dedi Win. "Eve gideceğim."

"Artık var!" dedi Off. "Beşimiz akşam takılalım diye konuşuyorduk. İçmeye gideriz." Win, fazla düşünmeye gerek duymadan "Olur." dedi. "Her zamanki yere mi?"

"Tabii ki." dedi Off. New o sırada Win'in cevabını merak ettiği için onları dinlemekteydi. Tay, New'in bacağını dürttü, sevgilisi ona dönünce muzip bir şekilde sırıtarak kaşıyla Win'i işaret ederek söyleyeceği şeyi dinlemesini işaret etti. "Hey, Talay!" dedi Tay, Win'e küçük bir bakış atıp yanındaki çocuğa dönerek. "Tiyatronuzda hayalet olduğuna dair söylentiler varmış, doğru mu? Edebiyat fakültesinin konferans salonunda?" dedi. Talay, kafasını telefonundan şaşkınca kaldırıp önce Win'e sonra da Tay'a baktı. "Evet," dedi. "Dün öyle bir şeylerden bahsettiler." Off, sırıttı ve Win'e bakarak "İlginç, değil mi?" dedi. "Sence orada gerçekten hayalet var mı Win?" 

"Daha önce orada tuhaf şeylerin olduğunu söylediler ama fazla bir şey bilmiyorum." dedi Win, Off'a bakarak. "Ama ben bir şeyler duydum!" dedi Tay hemen. Win, Tay'ı görebilmek için kafasını yana doğru eğdi ve New'in sırtından ona baktı. "Ne duydun?" diye sordu merakla. "Konferans salonunun olduğu binanın alt katlarında gizli odalar varmış!" dedi Tay ve onun oyununa dahil olan Off'a baktı. "Ve bu gizli odalarda alev gibi sarı gözleri olan iskeletvari bir hortlak yaşıyormuş! Sesiyle insanları kendine çekip kandırıyor, aynalarla dolu işkence odasına onları hapsediyormuş!" dedi Off. "Gerçekten mi?" dedi heyecanlanan Win. Talay hafif bir sırıtışla arkadaşına bakıyordu, böyle şeylere çok kolay inanıyordu. "Hatta," dedi Tay. "Eskiden orayı aydınlatan kocaman bir avize varmış! Orada bir tiyatro sergilenirken aniden nereden geldiği belli olmayan bir kurbağa sesi duyulmuş!"

"VRAAK!" dedi Off aniden ve Win oturduğu yerde sıçradı. "Avize kurbağanın sesiyle yere düşmüş ve altında kalan bir kişi ezilip ölmüş!"

"Ölen kişinin ruhu da tiyatroya dadanmış! Avizenin düşmesine sebep olan hortlağı öldürene kadar da oradan gitmeyeceğine yemin etmiş fakat yer altının hortlağı çoktan orayı terk etmiş ve geri dönmemiş!" diye devam etti Tay. "Şimdi ölen kişinin ruhu orada, kendine yeni kurbanlar aramak için dolaşıp duruyormuş!" diye bitirdi Off.

Win irkilerek ikisine baktı. "Bunu nereden duydunuz?" dedi. New, elini omzuna koyarak "Kampüste çok sık anlatılan bir hikaye bu." dedi. "Ama konferans salonunun altında gizli odalar yok sadece depolar var."

"Hiç oraya indin mi?" dedi Win ona. "Evet." dedi New, duyduğu hikayeyle biraz da olsa heyecanlandığı belli olan Win'e yalan söyleyerek. Oraya hiç gitmemişti ama altında depolar olduğunu birilerinden öğrenmişti. "Off, New!" dedi Tay.

"Efendim?" dedi Off. "Hayır yani, yakındım sadece." dedi Tay kendini arkadaşına açıklayarak sonra sevgilisine geri döndü. "Niye oyunumuzu bozuyorsun?" dedi. "Çocukla uğraşma Tay." dedi New. "Talay, sen bu hikayeyi duymuş muydun?" dedi Win merakla arkadaşına bakarak. "İlk kez şimdi duydum." dedi. "Bence tamamen saçmalık. Hayalet falan."

"Bence de öyle," dedi New masadan inerek. "Hem tiyatrodaki hayalete dair kampüste birden fazla dedikodu dolaşıyor. Bu hikayelerden sadece biriydi."

"Başka ne diyorlar ki?" diye merakla sordu Win. New, bu sorunun geleceğini biliyordu bu yüzden bir iç çekerek "Yaşlanan bir portre olduğunu söylüyorlar." dedi New. "Tabloda çizili olan bir adam varmış. Adam şeytanla anlaşma yapmış ve ruhunu tabloya hapsetmiş. Kendisi asla yaşlanmıyor ama onun yerine ruhu yaşlanıyormuş. Bedeni ve ruhu artık iki ayrı varlık olduğu için de adamın ruhu tiyatroda geziyor ve vücudunu arıyormuş."

Le Fantôme de l'Opéra (BrightWin) Where stories live. Discover now