25°BAĞ

17.6K 1.5K 1.3K
                                    

Keyifli okumalar, ay vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Keyifli okumalar, ay vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Sizi seviyorum ❤️

Bölüm 25: BAĞ

"Ben hep ona çıkacak yollarda yürüdüm."

Hava buz gibiydi.

Sabahın saat sekizinde, kahvaltı öncesinde ilk koşuyu yaparken tek düşündüğüm buydu. Vera'nın hiçbir mevsime sadık kalmayan havası sonbahara giriş yapmamızla birlikte bize hiç acımıyordu. Sarayın koruluğunda koşarken ve Çınar tarafından askerlerin en önüne yerleştirilmişken sorumluluk omuzlarıma bastırıyordu. Dönüş yolundaydık sızlanabileceğim kimse yoktu, burada komuta bendeydi ve bu bir ilkti. Başta heyecan verici olduğunu düşünmüştüm ama şimdi keşke en arkada koşan kişi olsam diyordum.

"Kaldırın kıçınızı!" diye bağırdı Çınar ona doğru yaklaştığımızda. "Hala uyuyor musunuz?" Bedenimi uyandırabilirsiniz ama ruhumu asla.

Adımlarımı biraz daha hızlandırarak son düzlükte de canımı dişime taktım ve bu işkencenin bir an önce bitmesini diledim. Üç yüz metre kadar sonra başladığımız noktaya dönmemizle beş kilometrelik koşu son buldu. Eğilip, avuçlarımı dizlerime bastırarak nefeslendim. Bu çalışmaya katılmak benim için zorunlu değildi. Ben prensesin misafiriydim ama ne olursa olsun geri düşmek istemiyordum. Bu dünyada en ufak bir zayıflığa müsamaha yoktu.

"Gece!" Çınar bana seslendiğinde doğrularak ona doğru baktım. Eliyle yanına gelmemi işaret ettiğinde ona doğru adımlayarak aramızdaki kısa mesafeyi kapattım. "Ceyda nerede?" dedi açık renk kaşlarını çattığında. "Saat kaç oldu, gelmedi. Kızlar koğuşuna bile ben girmek zorunda kaldım."

"Bilmiyorum," dedim dün gece olanları düşünürken. "En son dün beraber kontrole çıktık. Yarım saat kadar sonra da ben kütüphaneye gittim." Ceyda ve Ateş'i baş başa bıraktıktan sonra biraz özel gücüm hakkında bilgiler okuyup günün yorgunluğuyla yatakhaneye inmiştim.

"Hiç böyle yapmazdı." Çınar'ın sesindeki huzursuzluğu duygularına bağlıyordum ana duam bu duyguların çok derin olmaması üzerineydi. Ateş ve Ceyda birbirilerine deli gibi âşıklardı. Yılları bile aşacak bir aşktı bu. "Geliyor!" dedi Çınar birden. Onun bakışlarını takip ederek arkamı döndüğümde bu yana doğru koşturan Ceyda'yı gördüm. Aynı zamanda onda elle tutulur farklılığı da...

"Pozisyonun yanlış!" diye bağırdı kendinden biraz uzakta olan bir genç askere. "Daha dik dur!" Asker hemen onun emrini yerine getirirken Ceyda bir yandan elindeki lastikle saçlarını topluyor, bir yandan buraya doğru yürüyordu. Ceyda saçını toplamadan öğrencilerinin yanına inmişti ve topluyordu. Ceyda? Arkadaşım Ceyda. Üstelik postalları ve pantolonu yerinde olsa da üzerine giydiği balıkçı yaka kazak pantolonun üstüne sarkıyordu, asla ama asla üzerine giydiklerini pantolonun üzerine koyup kendine çeki düzen vermeden inmezdi.

YILANLAR & SAVAŞÇILAR °VERA°Where stories live. Discover now