haydi gel, haydi gel içelim

1K 148 100
                                    

"hoş geldin."

suna kenara çekilerek arkadaşının içeri girmesine izin verdi.

"selam."

renkli gözlü oğlan mutfağa geçerken konuştu. "salona gel. bir şeyler hazırladım."

osamu'nun kaşları yukarı kalktı. "yemek yapabildiğini bilmiyordum."

"yemek yapmadım." yanaklarına hafif pembelik yayılırken söyledi.

"o zaman ne–" gri saçlı miya, yuvarlak yer masasını gördüğü anda sustu. pek geniş olmayan masanın ortasına bir içki (osamu ne olduğunu pek anlayamadı. bira? viski?) şişesi koyulmuştu. iki tabak ve iki bardağın bulunduğu masaya bir sürü abur cubur eklenmişti. cipslerle, jelibonlarla, bisküvilerle ve çerezlerle süslenmişti.

bir de üç tane yanan mumla.

osamu ne hissetmesi gerektiğini bilmedi. eliyle mumları işaret etti."bunları... neden koydun?"

suna mutfaktan çıktığında gülümsedi. işi şakaya vurması gerektiğini biliyordu. "biraz romantiklik yapayım dedim, haha."

miya, işin gerçek sebebini anlamadı fakat aldırmadı. en yakın arkadaşı suna, her zaman bilinmez biri olmuştu zaten.
"romantik olmakla sevimsiz olmak farklı şeylerdir, rin."

rintarou bunun üzerine gülümsedi. osamuyu ve onun filtresiz gerçeklikle söylediği düşüncelerini çok seviyordu. "kusura bakma, samu. evime gelecek olman çok heyecanlandırdı bu yüzden ikisini karıştırmış olmalıyım."

"bugün gerçekten sevimsizsin."

"haydi gel, içelim." kahkaha atmadan önce konuştu.

sunaosa ー drunk in loveWhere stories live. Discover now