12|↬Geçmiş

1.9K 544 212
                                    

Akrep ve yelkovanın birbirine dolandığı şu dakikalarda duran zamanın bize getirdiği o haber kulaklarımda çınladı. Birbirine geçen düşüncelerim derin ve sonsuz kuyuda öylece aşağı doğru düşüyordu. Gözlerimin önünde birçok sahne yerini aldığında düşüncelerim mahzenine hapsolmayı bırakıp kendini serbest bıraktı. Kalbime giden damarlarımın içinden sıcak, kırmızı sıvının hızla geçtiğini hissediyordum. Rüya'nın Ekin ile alakasının henüz ne oluğunu bilmesem de söylediği cümle kan akışımı hızlandırmıştı. Ortaya nasıl bir şey çıkacaktı bilmiyordum, umut etmek de istemiyordum ama Rüya'nın hafızasının bizim bu adadan bir kurtuluş olacak olmasını diliyordum. Ekin'i nereden hatırlıyordu?

Düşüncelerimden dolayı bana ağır gelen başımı yavaşça diğerlerine çevirdim. Herkesin tek bir odağı vardı; Rüya. Hepsi aynı düşüncelerle Rüya'nın ağzından çıkacak herhangi bir cümleyi merakla bekliyordu. Sessizliğin baş göstermeye başladığı o dakikalarda derin nefes aldım ve Rüya'ya döndüm.

"Onu hatırlıyor musun?"

Üzerimdeki şaşkınlık kelimelerime de yansımıştı.

"Neden hafızam yerine geldi ki?"

Rüya benim sorduğum soruyu cevapsız bıraktı ve kendini geriye doğru yumuşak kumsala sertçe bıraktı. Bakışlarımı Ekin'e çevirdim. Sadece ben değil herkes Ekin'e bakmaya başlamıştı.

"Ne?" dedi Ekin bakışlarımıza anlam veremeyerek. "Bakmayın öyle, Rüya'yı hatırlamıyorum."

O da şaşkın görünüyordu.

"Rüya çıldırtma insanı! Ekin ile alakan ne?"

Vera sesini yükselterek Rüya'ya bağırdı ama Rüya herkesin sorularını cevapsız bırakıyor, kendi kendine bir şeyler sayıklıyordu. Sıkılmaya ve daha da meraklanmaya başladığımı hissettim.

"Bu adadan kurtulsam bile Ekin'in elinden kurtulmam imkansız." dedi elleriyle yüzünü kapatarak. Ardından ekledi "İşsiz kaldım."

Beynimin içinde tahmin çanları çalmaya başladığında önüme serilen birkaç fikir arasından birini ayırdım. Rüya'nın neden işsiz kaldım diye sayıkladığını tam olarak bilmiyordum ama tahmin edebiliyordum.

Ekin Rüya'nın patronu muydu? Bakışlarımı Ekin'e çevirdiğimde bir şeylerin farkına varmış gibiydi.

"Sen bizim şirketteki tekvando hocasısın." dedi gözlerini kısarak. Rota sanki mümkünmüş gibi kumsala daha da sindi. Ellerini yüzünden hala çekmemişti.

"Bittim ben." diye fısıldadı. "Duru sizin hastanede temizlikçiye ihtiyaç var mı?"

Hala fısıldıyordu. Rüya'nın bu hallerine ve bulunduğumuz duruma daha fazla dayanamayarak içimde tuttuğum kahkahamı sesli bir şekilde dışarı saldım. Beklediğim şey kesinlikle bu değildi. Umut dolu bekleyişimiz hüsranla sonuçlanmıştı ama biz gülüyorduk. Biz her zaman ağlanacak halimize gülüyorduk. Rüya hayatımda gördüğüm en şanssız kız olabilirdi. Ekin'in ne olursa olsun onu işten atmayacağını biliyordum ama yine de bu durumdan kendine pay çıkaracağından emindim.

"Yani..." dedi Vera kahkahalarının arasından konuşmaya çalışarak. "Bu adada sürekli kavga ettiğin, hakaret etmekten hiç çekinmediğin, azılı düşmanın Ekin senin patronun mu?" sorusunu yönelttiği an tekrar yüksek bir kahkaha attı.

Rüya yerinde doğrulmaya çalışırken bizim aksimize ağlayacak gibi duruyordu. Ekin onu işten kovmasa bile Rüya gereksiz gurur yapıp istifa ederdi.

"Ahahah."

Ekin ellerini karnına koymuş kötü adam kahkahası yapmaya başladı. "Allah'ım geçmiş hayatımda ülke falan mı kurtardım da bu kadar şanslıyım?"

KAYIP RUHLAR ZİNCİRİKde žijí příběhy. Začni objevovat