ÖLDÜR ya da SEV

9.BÖLÜM "SADİSTLİĞİN KOKUSU"

"Sadistliğin Kokusu"

-

Gecenin karanlığına hükmeden sisli hava görüş alanımı kirletiyordu. Camdan dışarı bakarken gördüğüm tek şey kireç rengiydi.

Dumanlı kireç rengi.

Dumanların ardında ise ağaçların koyu dalları vardı. Esen ılık rüzgarın varlığıyla sağa ve sola salınıyorlardı.

Ağaçların arasında koşan köpekleri güç bela görüyordum.

Gölge gibi, siluetlerdi.

Üç ya da beş tane, emin değilim.

O kadar hızlı koşuyorlardı ki, arabanın hızına meydan okuyorlardı.

Sürekli havlıyorlardı.

Biri sussa, diğeri duyuruyordu adını dağa, taşa.

İki el ateşlenen silah sesiyle sustular.

Nefesimi tuttuğumda, Vuslat bana baktı ve endişelenmemem için telkin edici bir konuşma yaptı. "Sahipleri yanında olmalı. Sanırsam gece avı, korkma."

"Sanırım," dedim, önüme döndüm. O an, kalbim ağzımda atan kanlı canlı organa evrilmişti. Dilime değen damarları ise zincirden oluşan prangalarım olmuştu. Bir kelime daha edecek ehemmiyetim yoktu.

Yedi saniye sonra arkamızda oturan Ferit kafasını ileriye uzattı.

Başı aramıza düşerken, "Bence gece avı değil," dedi, gözlerini gözlerime sabitledikten hemen önce. "Seni korkutuyormuşum gibi olmasın ama bir ihtimal, tanrının unuttuğu bu dağ başında, köpeklerin gezindiği ürkütücü ormanın içinde cinayet işlenmiş olabilir." Sesindeki karanlık bulutlar yüz kasları geriye doğru gerilmeye başladığında dört yana dağıldı. Dişlerini gösterecek ölçüde sırıttı, çenesini havaya dikti. "Vay amına koyayım, bu ihtimalden iki sezonluk Alman dizisi çıkar he." Elini şaklattı. "Kahretsin, yine çok hayalperest bir serseriyim," diyerek kıkır kıkır güldü.

"Neden Alman dizisi, Ferit?" Bunu soran Vuslat'tı.

Ferit düşünüyormuş gibi yaptı.

"Çünkü Alman dizileri genellikle karanlık yapıya sahip oluyor ve çoğu ıssız, orman yerlerine yakın mekânlarda geçiyor."

"Tek bildiğin Dark dizisi amına koyayım, hemen dizi eleştiricisi mi oldun?"

"Lan göt, ben dizi mi eleştirdim? Beni eleştirmeye kalkışacağına doğru düzgün cümleler kur da seni kâle alayım."

"Kelime oyunu yapma bana şerefsiz. Dizinin yapısını incelerken düşüncemi ortaya koyan bendim değil mi?"

"Tamam kes. Senin gibi cahil bir adama dil dökecek halim yok. Arabayı sür köle!"

"Ferit, oraya gelirsem seni çok pis domaltır..."

"Hop," diyerek araya girdiğimde, Ferit tek kaşını havaya kaldırdı ve öne doğru süründü.

"Eee," dedi, alay ederek gülümsediğinde. "Beni arka tarafta domaltıp ne yapacakmışsın?"

"Anladın sen," diye tısladı, kafasını aşağı yukarı sallarken. "Dua et yanımda Fecir var. Ağzımı daha fazla bozmayacağım."

"Vuslat," dedi Ferit, gülmemek için ağzını kapalı tutmaya çalışırken.