BÖLÜM 48

6.3K 379 91
                                    

Wufan ve Yixing, hayatlarının ona sunduklarıyla idare etmeye çalışıyorlardı. Geçmişlerine bakıldığında, ikisi de hatalar yapmıştı. Birbirlerini tanımadan önce, yollarında ayrı ve tek başlarına ilerlerken birçok engelle karşı karşıya gelmişlerdi. Belki de katlanılması zor, sonunu göremediğiniz uzun yollara göğüs gererek ilerlemişlerdi.

Wufan’a göre Yixing görünüşünün aksine olgun biriydi, zamanlarından giden 4 yıl boyunca da bu hep böyle kalmıştı. Birçok engelde Wufan kaçmayı düşünüyorken, Yixing tek başına ikisinin de yükünü sırtlamıştı. Ailesini tanıştırmalarının ardından Wufan onun erkek olduğunu birçok kere dışarıya vurmuştu ama Yixing o an da hemen durumu kurtarıyordu.

Wufan’ın annesi en başından biliyordu ve eşinden saklamaya devam ediyordu. Taa ki, Yixing kendi evlerindeyken kız kılığına girmediği için kapıda duran, ona şaşkınca bakan Wufan’ın babasına yakalanana dek.

[Geçmişe Dönüş/Yakalanma anı.]

Yixing elinde ki bezin suyunu akıtıp, iyice döndürerek sıktı. Islak bezi Wufan’ın alnına bastırıp, ateşini düşürmeye çalışıyordu. Wufan bir hafta boyunca ofiste dosyaların başında durup, toplantılardan toplantılara gidiyordu. Şirketin başında durmalıydı, bunu o istemişti. Babasının görüştüğü ortaklardan birinin kızı ile görücü usulü randevuya çıkacaklardı ve bunu iki ay boyunca ertelemeyi başarmıştı.

Hastalandığında ise babası ona inanmayarak onun kaldığı eve geldiğinde, Yixing’i ‘erkek’ olarak gördüğünde ortalıkta bir şeylerin döndüğünü anlamıştı. ‘’Mei?’’ Yaşlı adam sorduğunda Yixing dudağını ısırmış ve üzgünce başını öne eğmişti. ‘’Ama sen erkeksin!’’ Yaşlı adam içeriye geçip kapıyı ardından hızlıca örterek Wufan’ın uyanmasını sağlayacağı şekilde ses çıkarmıştı.

‘’B-Ben açıklayabilirim…’’ Yixing kelimelerini toparlamaya çalışıyordu ama bir türlü konuşamıyordu. Kendini mahcup ve yalancı hissediyordu.

‘’Sen ve arkadaşım. Oğullarım sizin yüzünüzden istediğim gibi büyüyemedi! Sizde ne bulduklarını bilmiyorum ama Wufan benim istediğim kişi ile bir kızla evlenip bana torun verecek. ‘’ Adam odaları arayıp, Wufan’ı o randevuya götürtecekti. Wufan ve Yixing’in paylaştığı odaya girdiğinde onu yatağın içinde otururken gördüğünde yaşlı adam onun kolundan tutarak bağırdı.

‘’Doğruca o randevuya gidip, Bay Park’ın kızı ile evleneceksin.’’ Wufan babasının onu kaldırmasına izin verdiğinde dengesini sağlayamayarak düşecekken Yixing onun bedenini tuttu. ‘’Efendim, o çok hasta. Lütfen, bırakın başka bir sefer-‘’ Yixing kelimelerini bitiremeden yanağına sert bir tokat yemişti.

Wufan bedenini saran hastalığın ateşiyle değil de, babasına olan kızgınlığının verdiği ateşle babasının elini kavrayıp bedenini kıyafet dolabına sıkıştırdı. ‘’Ona dokunma! Sana saygılı olduğumu biliyorsun, elimden bir kaza çıkmadan buradan git baba. Bizi rahatsız etmeyi bırak, zaten Luhan sana erkek bir torun verdi! Daha ne istiyorsun?! İstediğin gibi işyerinde çalışıyorum, senin her dediğini yapıyorum. Bize karışma.’’

‘’O sana asla bir çocuk veremeyecek Wufan! Kendine gel, bir çocuğun olmayacak. Sana baba diyen biri olmayacak.’’ Babası oğluna kükrediğinde Wufan birkaç kez öksürdü ve çatallaşmış sesiyle kısıkça konuştu.

‘’Baba baba demesini istediğim bir çocuğum olsun ben de istiyorum elbet. Ama ben o babalığın hakkını veremeyeceksem, çocuğumun neyi sevip sevmediğini, ne hayali olup olmadığını bilemeyeceksem bir çocuğumun olmasının ne gereği var?’’

Wufan babasına karşı çıkmak yerini ona durumunun nasıl olduğunu kibar bir şekilde söylemişti. Babası biliyordu, Wufan, Yixing ile kalmaya başladığından beri daha olgun davranıyor ve işlerin başında duruyor, birçok önemli ortak kazanarak babasının ününe ün katıyordu. Yaşlı adam konuşmaya başladığında Wufan başına giren keskin ağrıyla geriye doğru düşerek yatağa uzandı.

I'M YOUR SLAVE ☯Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang