Repeated Error ²

10.1K 1K 1.3K
                                    

Jisung, yemekhaneye indiğinde çoktan sınıftan birkaç kişiyle arkadaş olsa da yalnız yemeği tercih ederek kulaklığını takmıştı.

Tepsisine aldığı yemeklerle sakin bir masaya geçip meyve suyunu açarken tekrar duran şarkıyla derin bir nefes aldı. Telefonundan uygulamayı açıp çalıştırdığında şarkı bütün yemekhanede duyulunca eli ayağına dolaşmış, şarkıyı kapatamamış ve telefonunu düşürmüştü.

Telefonunu yeren alıp parmağını ses tuşuna basarak kıstığı sesle rahat bir nefes alıp şarkıyı durdururken tam önüne koyulan tepsiyle başını kaldırıp kim olduğuna baktı.

Minho'ydu.

"Sensin."

"Kim benim?" Sorduğu sorunun kulağına garip gelmesiyle kaşlarını çatıp doğrusunu düşünmesini bölen ses yine Minho'ya aitti.

"Dün, kulaklığımın hata vermesine sebep olan sendin. Dinlediğin bu saçma şarkı tüm gece beynimde dolandı."

"Üzgünüm ama maalesef teknoloji hatasını kontrol edemiyorum." Minho alayla gülüp çocuğa doğru eğildi.

"Bir daha yalınımdayken o aptal kulaklığını takmazsan hiçbir sorun yaşamayız. Sen ve kulaklıkların, sinirimi bozuyorsunuz." Minho masaya bıraktığı tepsisini alıp Hyunjin ve Jeongin'in olduğu masaya geçerken Jisung arkasından boş bir bakış atmış, göz devirerek şarkı çalmayan kulaklıklarını kaldırmadan yemeğine dönmüştü.

Tekrar masasındaki hareketlilikle başını kaldırdığında güzel gülüşlü, çilleri olan çocukla karşılaşmıştı. Felix'le bir ders önce tanışmışlardı.

"Oturabilir miyim?"

"Elbette." Felix'in ardından diğer yabancı ülkeden gelen öğrenci de masaya oturduğunda Jisung gülümsemişti.

"Minho seni rahatsız mı ediyor?" Chan konuşunca Jisung yemek dolu yanaklarıyla ona dönmüş, bir sincap edasıyla ağzındakileri çiğnerken başını iki yana sallamıştı.

"Ettiğinde söyleyebilirsin. Sanırım okulun dedikodu sitesinden hepimiz hakkında bir şeyler okudun ama Minho bahsedildiği gibi biri değil." Jisung ağzındakini yutup meyve suyundan bir yudum alarak konuştu.

"Dün Hyunjin'le birbirlerine girmişler diye okudum, o kadar iyi biriyse Hyunjin'in burnu neden yara?"

"O mesela başka bir şey. Jeongin, biraz garip bir çocuk. İkisinin arasını kızıştırmış olmalı." Chan'ın konuşurken başıyla işaret ettiği masaya baktı Jisung. Minho, Jeongin, Hyunjin ve daha önce konuşmadığı ama dedikodu sitesinde çokça adı geçen Changbin oradaydı.

"Ona karşı önyargılıyım. Kötü bir amaçla mı işleri kızıştırır hep?"

"Tabii ki hayır, sadece bazen şakalaşma ayarını kaçırabiliyor. Tanısan seversin, iyi çocuktur." Jisung bozuk Koreceyle konuşan Felix'e gülümsemiş ve bu kez soruyu onun adına sormuştu.

"Ne zaman geldin buraya?"

"Altı ay oldu sanırım. Bir hafta önce geldin ama benden iyi Korece konuşuyorsun." Felix sitem ederek meyve suyundan içerken Jisung gülerek Chan'a dönmüştü. "Ya sen?"

"İki sene oluyor. Sandığın kadar yeni değilim. Malezya'da Korece mi konuşuyordunuz?" Jisung gelen soruyu başıyla onaylayıp ekmeğini ısırmadan önce cevapladı.

"Babam bir gün Kore'ye geri döneceğiz diyip durduğu için evde Korece konuşuyorduk genelde. Hayat benim için zordu. İngiliz okulunda okuyup, Malezya'da Koreli bir aileyle yaşadım." Felix yüzünü buruştururken Chan ve Jisung gülmüştü.

Silent°  [ MinSung ]Where stories live. Discover now