Heart breaker ⁴

8.5K 907 1.2K
                                    

"Peki bu ne demek?"

Minho, derin bir nefes alarak ders boyunca sorulara sövüp hiçbir şey anlamadığını yüz kere dile getiren çocuğa ters bir bakış attı.

Dünkü fizik dersinden bu yana girdikleri her sayısal derste Minho'ya neyin ne olduğunu sorup durmuştu ve Minho onu kesinlikle boğmak istiyordu.

"Chan da sayısal derslerde iyi, Jisung. Beynimi yedin, git ona sor biraz." Jisung dudak büzerek Felix'e bir şeyler anlatan Chan'a bakmıştı.

"Ama o başka bir şey yapıyor." Jisung tekrar Minho'ya döndüğünde gencin kulaklığını takıp sıraya yattığını görünce dudak omuzlarını düşürüp defterine dönmüştü.

Aklına gelen hinlikke gülümseyerek telefonunun bluetoothunu açmış, Minho'nun kulaklığına bağlanarak 'berbat' şarkısını açarak gülmüştü.

"Jisung, üç saniye içinde bağlantıyı kesmezsen seni öldürürüm." Jisung gülerek şarkıyı durdurup omzunu dürttü. "Şu soruya bakar mısın o zaman, lütfen?"

"Ya hayır diyorum, hayır." Doğrulup gence kaşlarını çatarak baktı. "Dilimizden anlamıyorsun ve ben sana bunları açıklayabilecek kadar İngilizce bilmiyorum. Ayrıca aptal gibi tekrar tekrar aynı şeyleri soruyorsun."

"Ben, üzgünüm." Jisung hızla yerinden kalkarak sınıftan çıkarken sınıf büyük bir sessizliğe bürünmüş, Chan ve Felix kaşlarını çatarak Minho'ya dönmüştü. Öğle arasındalardı.

"Kırıcı puşt! Neden bağırıyorsun çocuğa?" Chan oturduğu sırada Minho'ya dönerken Minho omuz silkti.

"Aynı şeyi beş kere soruyor, sabrımı yeterince zorladım ama daha fazla katlanamıyorum. Çok ve boş konuşuyor, aptal." Felix yerinden kalkarak Minho'nun yanına gidip defteri inceledi. Jisung aynı şeyleri birkaç defa not almış, bazı yerlerde kalemini bastırırken bazı yerlerde güzel yazmayı görmezden gelmiş, sorulara Malayca ve İngilizce açıklamalar not almıştı.

"Sadece yardım istiyor, baksana ne kadar çabalamış anlattıklarını anlamak için. Kalpsiz gibi davranıp onu kırman gerekir miydi?"

"Aman da aman, Pollyanna dernek başkanı da gelmiş. Git Felix, sabrım taştı seni de kırarım." Felix göz devirip Jisung'ın defterini alarak sırasına geçtiğinde defterin kenarına yazdığı soruları, anlamadığı için yuvarlak içine aldığı şeylerin olduğu sayfanın kenarına post it yapıştırarak Chan'la beraber açıklayıcı notlar yazmaya başlamıştı.

Zil çalarken sınıf dolsa da Jisung gelmemişti.

Öğretmenler zili çaldığında da sınıfa gelmediği için Felix iyice endişelenirken derse giren biyoloji öğretmeni de fark etmişti yokluğunu.

"Jisung önceki ders buradaydı, nerede şu an?" Taehyung hoca sınıftakilere, daha çok Minho'ya bakarken kapı açılmıştı.

"Kusura bakmayın hocam, geç kaldım."

"Neredeydin Jisung?" Jisung kapının önünde dikilirken gergince elleriyle oynuyor, başını kaldırmıyordu.

"Lavabodaydım, zili duymadım."

"Bir sorun varsa yardımcı olayım?" Taehyung hoca inatla başını kaldırmayan öğrencisine şüpheyle bakarken Jisung konuştu.

"Yok hocam, teşekkür ederim." Taehyung hoca başıyla onaylayıp yerini gösterirken Jisung yavaş adımlarla yerine geçmiş, sıranın en ucuna oturup çantasını kucağına alarak sarılmış ve gözlerini kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra suyundan içerek defterini açmıştı.

Gördüğü post it üzerine yazılan notlar ve sayfanın kenarındaki küçük kalple 'F' harfine bakarken yavaşça gülümsemiş ve başını Felix'in sırasına çevirmişti. Felix eliyle kalp yaparken Jisung da karşılık vermiş ve notları okumaya başlamıştı.

Silent°  [ MinSung ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin