Bus Chaos ¹⁰

6.6K 783 612
                                    

"Seungmin ve Chan nerede?" Namjoon hoca yoklamayı alırken önceki derslerin tamamında olup şu an olmayan öğrencileriyle kaşlarını çatarken Hyunjin cevapladı.

"Hocam en son soyunma odasındaydılar."

Genç öğretmen kaşlarını çatarak sordu. "Ne işleri var orada?"

"Beden dersindeydik. Gidip bakayım mı?" Namjoon hoca başıyla onaylayıp Hyunjin'e kapıyı gösterdi.

"Git bir bak, bir şey olmuş olabilir."

Hyunjin'in sınıftan çıkmasından yaklaşık on beş dakika sonra üçü sınıfa girmişti. Seungmin, Chan'ın elini sıkıca tutarken Chan onunla Jisungların sırasına ilerliyordu. Hyunjin Felix'in yanına otururken Chan ve Seungmin çoktan sıraya yerleşmişlerdi.

Seungmin, yüzü gözü ağlamaktan kızarmış halde sınıfa girdiği için hoca kızamamıştı bile.

Chan, başını sıraya koyan çocuğun üzerine hırkasını yerleştirip saçlarını okşarken sonunda soru sorabilen hocaya döndü.

"Neredesiniz siz ders başlayalı?"

"Üzerimizi giyinirken kapıyı kilitlemişler hocam, soyunma odasında telefon çekmediği için haber veremedik." Namjoon hoca başıyla onaylayıp derse dönerken Minho Jisung'a yaklaştı.

"Bu sefer başarısız olmuşsun gibi duruyor."

"Hayır, başarılıyım. Bak." Jisung gülümseyerek ön sıralarını işaret ettiğinde Minho kaşlarını çatmış ve neye bakacağını aramıştı. Jisung gülerek büyüğünün çenesinden tutup başını eğmiş, sıranın altından birbirine kenetlenen ellerini göstermişti.

"Jisung iki, Minho sıfır." Jisung keyifle arkasına yaslanırken Minho başını iki yana sallamıştı.

Seungmin burnunu çekip, yanağında duran avucu boştaki eliyle yüzüne düzgünce yerleştirirken Chan ona gülmüş, ders bitene kadar çocuğu sakinleştirmek için yanağını ve saçlarını okşamaya devam etmişti.

Dersin ve okulun bittiğini belirten zil çalarken Jisung çantasını toparlamış, Seungmin'in çantasını toplayan Chan'ı es geçerek Seungmin'e seslenmişti.

"Pişt, ayaklı gazete, iyi misin?"

"Daha iyiyim. Chan olmasa aklımı kaçırırdım." Seungmin gülümseyerek suyundan koca bir yudum daha içerken Jisung kaşlarını oynattı. "Ne yaptı da aklını kaçırmadın?"

"Sen ve pis bilinçaltın..." Chan söylenerek kendi eşyalarını toplamaya giderken Jisung onun yerine oturmuş ve çocuğu köşeye sıkıştırmıştı.

"Dikkatimi dağıttı." Normale dönen yanakları tekrar pembeleşirken Jisung sırıttı. "Utandın."

"Çünkü beni öptü diye." Jisung sevinç çığlıkları atarak yerinden kalkarken Seungmin yorgunca gülmüş ve çantasını sırtına alıp yerinden kalkmıştı.

"Sevgili misiniz? Sevgili olun, lütfen!"

"Sussana ya! Değiliz ya da bilmiyorum. Ben onu görmezden gelmekte zorlanıyordum niye böyle bir şey yaşadık şimdi ki?" Seungmin Jisung'a gözlerini kısarak baktı. "Çok şüphelisin."

"Hayır, değilim. Nereden çıktı?"

"Daha çok şüphelisin." Seungmin kaşlarını çatarak arkadaşına dönerken Minho araya girip Jisung'i bileğinden tutarak arkasına çekti.

"Tüm teneffüs benim yanımdaydı, yapmadı bir şey." Minho, Jisung'ı kapıya sürüklerken Jisung gülerek ona yetişmiş, Seungmin'den uzakta olduklarına karar verince konuşmuştu.

Silent°  [ MinSung ]Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang