Son ⁶

7.7K 823 843
                                    

Jisung'ın okula başlamasının üzerinden tam bir hafta geçmişti ve öğrendiği yeni bir şey vardı: Kim Namjoon sandığı kadar insaflı bir öğretmen değildi.

Jisung, hafta sonunun tamamını ders videolarına ayırsa da zaten matematikten anlamadığı için bir işe yaradığını hissetmiyordu.

Sabaha karşı uyuyup erkenden kalkarak okula hazırlanmış ve geç kalacağını düşünerek koşarak durağa gitmişti ki bindiği otobüs normalde bindiğinden on dakika önce geçendi.

Kablolu kulaklığını takmış, başını cama yaslayarak gözlerini açık tutmaya çalışmıştı. O kadar uykuluydu ki Minho'nun önünde oturduğunu dahi fark etmemişti. Dakikalar sonrasında uyuyakaldığında da başının cama çarpıp durması onu rahatsız etmemişti.

Okulun durağına geldiklerinde Minho ayağa kalkmış, formasını düzelterek yanında oturan teyzenin yanından geçip göz ucuyla Jisung'a bakmıştı ki çocuğun uyuduğunu görünce gözlerini kocaman açtı.

"Pardon..." Jisung'a doğru eğilirken yanında oturan kızın kaymasını işaret etmiş, kız ona yer açınca Jisung'ı sarsmıştı.

"Şşhh, uyansana geveze."

Jisung, uyanmak yerine ağzını şapırdatıp Minho'nun kollarına yaslanırken Minho derin bir nefes alıp Jisung'ın yanaklarına hafifçe vurdu. "Jisung, durağı kaçıracağız. Kalksana."

Jisung ısrarla uyanmazken otobüs durakta durmuştu. Minho güçlüce çocuğu sarstığında Jisung gözlerini açana kadar kapılar kapanmış ve otobüs ilerlemeye başlamıştı.

"Minho?" Jisung doğrulup gözünü ovuştururken Minho derin bir nefes alıp çocuğu elinden tutarak kaldırmış, duracak tuşuna üst üste basıp durakta durduğu gibi inip Jisung'ın elini bırakmıştı. Ellerini cebine yerleştirirken Jisung daha önce gelmediği durağa bakıyordu, okul durağından buraya fazlaca mesafe gelmişlerdi.

"Neredeyiz?"

"Okuldan sonraki duraktayız." Jisung adımlarını hızlandırıp Minho'ya yetişirken Minho ona göz devirerek gülmüştü.

"Teşekkür ederim, beni otobüste bırakmadığın için." Minho onu başıyla onaylamaktan başka bir şey yapmayınca Jisung telefonundan saate bakmıştı, derse daha zamanları vardı. "Şu markete girebilir miyiz?"

"Geveze lakabını hak ediyorsun bayağı." Jisung aldığı hakareti görmezden gelip Minho'nun kolunu tutarak markete sürükledi. "Sen olmazsan okula dönemem bu yüzden trip atmayacağım."

"Çıkarcısın."

"Sana teşekkür çikolatası alacağım, ne çıkarcısı? Hangisi en sevdiğin?" Jisung çikolata reyonunun önünde durduklarında eliyle rafları işaret etmiş, ardından kendi sevdiğine uzanmıştı. "O, aldığından."

"Zevkimiz uyuşuyor." İlerlemeye başlarken eline vişne suyu da almış, kasada üçünün de parasını ödeyip çikolatayı Minho'ya uzatmıştı. Minho çikolatayı alıp ısırırken göz kırpmış ve marketten çıkmıştı. İkisi okula yürürlerken Jisung çikolatasıyla vişne suyunu aynı anda tüketirken Minho ona yüzünü buruşturarak baktı.

"Tatlı ve ekşi mi?"

"Hm, güzel oluyor. Denesene." Meyve suyunu ona uzattıktan sonra dudağını dişledi. "Bundan iğrenebilirsin, vişne suyu almamı ister misin?" Minho, Jisung elini çekmeden pipetten bir miktar vişne suyu içmiş, başını aşağı yukarı sallamıştı. "Fena değil." Ardından önden önden ilerlemeye devam etmişti.

Jisung olduğu yerde kalırken adının seslenilmesiyle hızlı adımlarla peşinden ilerledi. "Bu yakınlaştığımız anlamına mı geliyor? Artık günaydın diyip soru sorduğumda cevaplayacak mısın?"

Silent°  [ MinSung ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin