[Eleven]

1.2K 79 47
                                    

Bir kaç ay sonra(Bebiş doğduğundan 2 ay sonra falan)

Kucağımdaki minik bedeni yavaşça beşiğine bırakıp, beşiğin karşısındaki yatağa oturmuştum. Cidden ne yorucuydu anne olmak. Oturduğum yerde Chin-Sun'a bakıp duruyordum. 

Kanada'ya taşınmıştık  halimizden memnunduk en çokta ben, başımda sürekli dırdır eden bir kasın yoktu daha ne isteyeyim ki. Hizmetli istememiştim evimize. Evimizde sadece bizim ailemiz olsun istemiştim, kesinlikle kıskançlıktan değildi ne alaka. Zil çalınca yavaşça aşağı inmiş ve kapıyı açmıştım "Zile niye basıyorsun, çocuk uyuyor. Senin yüzünden kapıya 'Çocuk uyuyor zile basmayın' yazacağım vallahi" söylediğim şeylere gülmüş ve içeri geçmişti. "üzgünüm güzelim" montunu çıkarırken söylemişti. Bana yaklaşınca amacını anladığım için gülmüştüm. "Uyudu mu?" kafamı onaylarcasına salladığımda birden beni duvarla arasına almıştı. "Çok özledim seni bebeğim, her şeyini" boynuma ilerlerken kurmuştu cümlesini, sonrasında ise boynumda kendine ait izler bırakmaya başlamıştı. Ben ise ellerimi saçlarına atıp inliyordum.

Yukardan yükselen ağlama sesi ile yavaşça Markı itmiş ve yukarı çıkmıştım. Yaklaşık bir saat boyunca Chin-Sun'u uyutmaya çalışmıştım. Sonunda uyuduğunda derin bir nefes verip beşiğine yatırmış ve üstünü örtmüştüm. Arkamdan belime dolanan ellerle gülümsemiş ve kafamı geriye atmıştım. O da bundan fırsat bilerek boynumda kalan işine devam etmişti. Tam inleyecekken önümde Chin-Sun'un olduğu aklıma gelince Markın elini tutup odadan çıkmış ve kapıyı örtmüştüm.

 Beni kucağına alıp duvara yaslamış ve yumuşak ama yaramaz dudaklarını benim dudaklarıma bastırmıştı. Kollarımı boynuna sarmış saçlarıyla oynuyordum. Dudaklarımdan ayrılıp üstümdeki tişörtü çıkarmıştı, zaten direk çıplak kalmıştım. Tişörtlerim bana 2 beden büyük olduğu için başka bir şey giymiyordum altıma. Bir elini bacaklarımda gezdirip diğer eliyle de bel boşluğumu okşuyordu. 

Beni yavaşça yere indirip kendi tişörtünü de çıkarmıştı. Tek bacağımı kaldırıp beline dolamamı sağlamıştı. Dengemi sağlamak için elimi omuzuna koymuş ve gülmüştüm "Burada mı cidden?" Beni duvara daha çok yaslayıp kendini bana bastırmıştı. Kulağıma yaklaşıp derin bir sesle konuşmuştu "Seni istediğim her yerde becerebilirim" dediği şey ile yutkunmuştum.

Tamamen çıplak kaldığında tekrar dudaklarımızı birleştirmişti. Elini kalçama indirmiş ve parmağını deliğimde gezdirmişti. Nerdeyse 11 aydır hiç ilişkiye girmemiştim, doğal olarak. Deliğim daralmıştı ve bir parmağın bile canımı çok yakacağından emindim. 

Mark dudaklarımı öperken diğer yandan ise parmağını deliğime yavaşça itiyordu. Canımın yanmasından dolayı dudaklarına sertçe asılmıştım. O an dudağını kanattığıma yemin edebilirdim. Sanki acımı ondan çıkarıyormuş gibi dudaklarını sertçe emip ısırıyordum. Parmağını tamamen sokup yanına diğer parmağını da ekleyince dayanamamış ve dudaklarımızı ayırıp seslice inlemiştim. Parmaklarını içimde hareket ettirirken boynumu emiyordu. Parmakları hızlanmıştı ben ise alıştığımı anlayınca mızmızlanmıştım. "Markie~ Yeter artık seni istiyorum~" dediğim şeylerle başını boynumdan kaldırmış ve parmaklarını deliğimden çekmişti. Gözlerime bakıp sırıtmıştı. "Sen nasıl istersen güzellik"

Beni tamamen kucağına almış ve yavaşça içime girmeye başlamıştı. Ellerimi saçlarına atmış çekiştiriyordum. O ise derin inlemeler bırakıyordu. "Sikiyim seni Hyuck çok daralmışsın" ben onun dediklerini duyamayacak kadar soyutlanmıştım dünyadan. Seslice inlemeler bırakıyordum o ise hareketlerini hızlandırıyordu. Bir elimi saçından indirip omuzuna getirmiştim. Kulağıma yaklaşıp kulak mememi emmeye başlamıştı. Daha başlarda olmamıza rağmen zevkten ağlamaya başlamıştım. 

Bir kaç dakikayı daha böyle geride bırakınca beni yere indirmiş ve arkamı döndürmüştü. Arkamı döndürür döndürmez tekrar hızlıca içime girmişti. Hareketlerine devam ediyordu ben ise inlemekten gözlerimi bile açamıyordum. Gözlerim zevkten dolmuştu, dayanamayıp ağlamaya başladığımda Mark belime sarılıp omuzuma öpücükler kondurmuştu.

 O benim deliğime bende yere boşaldıktan sonra ayakta duracak gücüm kalmamıştı. Hatta bırakın ayakta kalmayı gözlerimi bile açacak halde değildim. Mark beni kucağına alıp odamıza getirmişti. Yatağa kafamı koyar koymaz uyuya kalmıştım. 

Seni seviyorum Mark Lee.

İçimden bir ses diyorki kipatı angst yap ama böyle yaparsam ağzıma sıçarlar bu yüzden sadece açık kapı bırakacağım eheeheh bundan sonraki bölüm sanırım final ama belkide olmaz. İsteyen olursa finalden sonra özel bölümde yazabilim hem Markhyuck hemde Yuwin için. Kendinize iyi bakın millet.

-Olivia

-Olivia

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

19.01.2021

BRUTAL [Markhyuck]Where stories live. Discover now