Bölüm 9

2K 127 13
                                    

Erken kalkıp Jennie ve Jungkook için kahvaltı hazırlamıştı. Sonra ise evlerinden çıkmak zorundaydı çünkü bugün kütüphanede Taehyung ile buluşacağına söz vermişti. geçen hafta Jennie ve Jungkook ile ilgilenmek için zamanının çoğunu onlara harcadı, bu yüzden en iyi arkadaşıyla buluşacak zamanım hiç olmadı.

Kütüphaneye girince Taehyung'u gördü. Yanına gidip yanındaki sandalyeye oturdu. "Geçen hafta ne yapıyordun? kütüphaneye bile gelmedin."

"Birinde kalmak zorundaydım" kısaca açıklamıştı, ancak arkadaşının meraklı gözleri pek inanmıyor gibiydi.

"Ve bu kim? Jimin yoksa erkek arkadaşın mı var?" Neredeyse bağırarak söylemişti.

"Pek emin değilim" dedi aşağı bakarak çünkü utanmıştı.

"Ne? Ve bana şimdi mi söylüyorsun?" Trip atan sevgililer gibi görünebilirdi ama onlar çocukluk arkadaşıydılar ve birbirlerine her şeyi anlatırlardı, bu yüzden çok fazla tepki veriyordu.

"Hayır Tae sadece ban bir hafta önce sordu" ona söylemese bile işe, eve ve diğer şeylere çok zaman harcadığı için unutmas Jimin'in suçu değildi.

"Tamam, adı ne?"

"Jungkook Jennie'nin kardeşi"

"AMAN TANR-" Jimin elini Taehyung'un dudaklarına bastırmak zorunda kaldı, hadi ama bu taehyung'du, Jimin onun çoğu şeye aşırı tepki verdiğini zaten biliyordu, ona bunu pat diye söylemeden önce böyle tepki vereceğini düşünmesi gerekiyordu.

Her şeyi ona sakince anlatmıştı - aksi takdirde çok fazla gürültü yaptıkları için kütüphaneden atılırlardı - en azından artık kitaplarına dönmüşlerdi yani en azından Jimin dönmüştü.

Taehyung'un bir toplantısı vardı ve gitmesi gerekiyordu. Babası bir moda tasarımcısıydı, Taehyung da bir moda tasarımcısı olmak isterdi hep, bu yüzden babasıyla toplantılara katılıyordu. Bir moda tasarımcısı olmak ona çok yakışırdı, kesinlikle onun için en iyi işti, bu yüzden Jimin her zaman arkadaşını destekledi.

Bugünlük kütüphanedeki işi bitti, kendi evlerine gitmek istedi ama gitmedi hyung'u neredeyse 10 gündür turnedeydi, ve 2 hafta sonra geri dönecekti. Bu yüzden başka şeylerle ilgilenmek istiyordu, ona mesaj atmayı unuymadı ama geç göreceğini biliyordu.

Jungkook'un kazası yüzünden gidemediğim için mağazaya gitmeye karar verdi.

______

Uyanıp aşağı inmişti. Masanın üzerinde hazırlanmış kahvaltı ve not vardı,
lütfen yiyin ve haplarını almayı unutma. Ben kütüphaneye gidiyorum. Jimin

Gülümseyerek kahvaltısını yaparken  zaten çok sağlıklı olduğunu düşünerek dışarı çıkmaya karar verdi. Yaraları çabuk iyileşiyordu. Bu yüzden Namjoon hyung ile bir şeyler konuşması gerektiği için Jin hyung'unun evine gitmeye karar verdi.

Onlara kazayı söylemek istemiyordu çünkü kaza hakkında konuşmak istemiyordu, evleri yakın olduğu için yol çok uzamamıştı. Arabadan inip kapıyı çaldığında hizmetçi kapıyı açmıştı eve gribin nerede olduklarına bakarken hyung'unu gördü.

Jin oturma odasında televizyon izliyordu ve onun geldiğini görünce koşarak yanıma gelip ona sıkıca sarıldı. Sarılmadan dolayı sırtındaki yarası biraz sızlayınca geri çekilmişti hemen. O demin yaralarının erken iyileştiğini mi söylemişti?

"Jungkook ne oldu?" Endişeyle bakarak sordu.

"Hyung sadece küçük bir kaza" diye yanıtladı.

"Aman tanrım ve bizim haberimiz bile yok" dedi öfkeyle. Yavaşça bir özür mırıldandı. Jin çok anaç bir insandı, bu yüzden Jungkook ona her zaman böyle kazalardan bahsetmek istemezdi.

My Joy Jikook (Çeviri)Where stories live. Discover now