Ona içten duygularımı ifade etmiştim ve o beni anlıyor gibiydi. Bana da teşekkür etmişti üstelik. Birbirimizin gözlerinin içine baktık uzun süre ve ben artık kendimi tutamıyordum. Onu kendime yaklaştırdım ve dudaklarımızı birleştirdim. Bir süre o pozisyonda öpüşmüş, sonra ona bana sarılmasını işaret etmiştim. Zıplayıp bacaklarını belime, ellerini ise boynuma dolamıştı. Daha önce benim odam olan artık ortak kullandığımız odamıza girdim. Kapıyı kapatıp onu yatağa oturttum. Onu tekrar öptüm, hafifçe titremişti; Uzaklaşmak üzereydim ki Jimin beni boynumdan geri çekti ve tekrar öptü. Ve ben yapmaya çalıştığı şeyi aldım.
"Jimin, bunu yapmak istediğine emin misin?" Bu onun ilk seferiydi, bu yüzden emin olup olmadığından şüphliydim ama o bana gülümseyerek bakıyordu.
"Evet Jungkook, sanırım buna hazırım" diye yanıtladı beni.
"Tamam ama canını yakarsam söyle tamam mı?" Ve o sadece başını salladı. Boynunu ve çenesini öptüm. Ve yine sızlandı. Sızlanmaları kulağımda adeta bir müzik gibiydi.
Gömleğinin düğmelerini açıp göğsüne ve köprücük kemiklerine öpücükler kondurdum. "Uhm Jungkook-ah..." diye inledi. Yavaşça pantolonunu ve kıyafetlerini çıkarıyordum.
Bense kendi kıyafetlerimi çıkarırken benim vücuduma bakıyordu. "Hayal ettiğn gibi mi?" Ona takılıyordum sadece oysa yüzünü küçük elleriyle kapatmıştı. Aynı zamanda çok tatlı ve çok seksi görünüyordu.
Yatağımın yanındaki çekmeceden kayganlaştırıcıyı ve prezervatifi aldım. İlk başta parmaklarıma biraz kayganlaştırıcı sürdüm. "Merak etme çok fazla acımayacak" dedim. Acı içinde sızlanıyordu. Onu bana yaklaştırdım ve son bir kez öptüm. Bu bir şehvet öpücüğü değildi, sevgi doluydu.
"Seni seviyorum Jimin."
______
Sonraki gün.
Jimin'in Bakış Açısı
Uyanmış ve Jungkook'un yanımda huzur içinde uyuduğunu görmüştüm. Uyurken çok tatlı görünüyordu, yavaşça ona yaklaşıp alnını öptüm. Kıpırdanıp gözlerini açmıştı.
"Günaydın" dedim.
"Seni seviyorum" diye cevapladı beni gözlerini ovuşturarak. Bense o sırada sırtımda ağrı hissettiğimde yataktan kalkmaya çalışıyordum.
O sadece kıkırdadı. "Ah! Gülme" dedim. Burada gülünecek ne vardı, ben utançtan kızarırken ve acı çekerken o gülüyordu.
"Dün geceden zevk aldın, değil mi?" Dedi. Kollarına vurdum ve tuvalete koştum.
Utanıyordum evet şimdi çok utanıyordum ama buradan çıkıp giyinmem gerekiyordu. Burada sonsuza kadar kalamazdım.
Onun kıyafetlerini giymeyi seviyordum, kıyafetleri çok rahat ve üzerimde çok büyük duruyordu. Sanırım jungkook'un kıyafet bedeni L ve benimki de S olmalıydı.
Aşağı mutfağa inip kendim ve Jungkook için kahvaltı hazırlamaya çalışıyordum. "Ne yapıyorsun?" Dedi şu anda bana hiç yardımcı olmuyordu, resmen dibimdeydi, ve beni sıcak basıyordu.
"Umm sandviç" diye cevapladım. Cevap olarak mırıldandı ve burnunu boynuma sürttü. Ne dediğini anlamadım ama kıkırdadım.
"Tamam, hadi otur, yiyecek getireceğim" dedim, arkasını döndü ve masaya oturmadan önce bana kısa bir öpücük verdi.
"Jimin, bugün eğlence parkına gidelim mi?" Bu duyduğum gerçek miydi yoksa yalan mıydı, Tanrı biliyor ya yıllar olmuştu gitmeyeli şimdi bu teklifi düşünmeme bile gerek yoktu.
"Olur! Tamam hadi gidelim" dedim heyecanla. Lunaparka en son sanırım 6 yıl önce gittim diye hatırlıyordum.
__
Jungkook'un Bakış Açısı
Eğlence parkına gitmeye karar vermiştik. Artık Jimin'in aşağı inmesini bekliyordum. Ve o aşağı inmişti, Tanrım bir tulum giymişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Böyle görünüyorlar)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Parka girer girmez Jimin bir çocuk gibi zıplamaya başlamıştı. Sevimli görünüyordu.
"Hangisine önce bineceğiz?" Demişti sanırım benim aklımda bir şey vardı.
Sonunda ortak kararla dönme dolaba binmeye karar vermiştik, daha çok ben onu ikna etmiştim çünkü Jimin korkuyordu ve bildiğimizden beri gözleri kapalıydı ve açacak gibi de görünmüyordu.
"Jimin, gözlerini aç" dedim. "Jimin, hiçbir şey olmayacak, tam buradayım. Gözlerini aç" dedim tekrar sonunda başını kaldırdı ve etrafına baktı.
"Vay canına! Çok güzel!" dedi.
"Sana söylemiştim" dedim. Gün batımına bakıyordu. Çok güzel görünüyor gün batımı ışıkları onu daha güzel gösteriyordu. Bana doğru döndü ve gülümsedi. Aynı şekilde ben de gülümsedim. Paylaştığımız sessizlikten keyif alıyorduk.
__
O sırada.
"Patron, onu buldum. O başka bir çocukla birlikte." Dedi telefondaki genç.
"Tamam, Jungkook'un birlikte olduğu çocuğa bir göz atın." Patron telefondan cevap verdi.
_________
Kaos çok yakın djdjddjjjdj
Konuda lunaparka geçince kendi çevirisini yaptığım fanartlardan birini eklemek istedim (✿ ♡‿♡)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
