Bölüm 2

5.2K 316 48
                                    

Jungkook'un Bakış Açısı

Kabul etmeliydim onun güzelliği beni gerçekten büyülemişti. O bir erkekti ama buna inanmak çok zordu çünkü son derece güzeldi, kahverengi saçları, pembe tombul yanakları, güzel kahverengi gözleri, düğme burnu ve dolgun dudakları. O tam anlamıyla mükemmellik kelimesi için yaratılmıştı, vücudu da çok kadınsıydı ve sesi... yumuşak ve narindi. Sonuç olarak, çok güzeldi, muhtemelen gözlerimi şimdiye kadar gördüğü en güzel insandı.

Bir bakışıyla beni bu hale getirmişti.

Ama yeni gördüğüm birini düşünerek zaman kaybedemezdim. Düşüncelerime fazla aldırmadan arabama doğru ilerledim, plastik poşeti yolcu koltuğuna fırlatıp yoluma koyuldum.

___________

"Döndüm." dedim Yoongi hyung'a arabamdan inerken arkasını döndü ve yanıma gelip bira kutularını elimden aldı, bana benimkini verdikten sonra kendininkini içmeye başladı.

"Evet?" Diye sordum çünkü beni bazı işler hakkında konuşmak için arayan Yoongi hyung'du.

Bir mafya lideri olsam da, tüm süreci ve işleriyle temas halinde olmaktan hoşlanmıyordum, bu yüzden Yoongi hyung ve Namjoon hyung benim yerime işleri kontrol ediyorlardı. Şirketimde CEO olarak çalışıyordum. Ve bu yüzden ki, diğer kısımla gerçekleşen ilişkilerimiz ve faaliyetlerimiz hakkında gereken tüm bilgiye onlar sahipti.

"Kim mafyası anlaşmalarımızı çalmak için çok çalışıyor ve önceki sevkiyat onlar tarafından çalındı zaten. Dahası bildiğimiz kadarıyla o da tanınmamak için senin gibi anonim takılıyor." Yoongi birasını yudumlarken cevaplamıştı beni.

"Mmm, o zaman güvenliğimizi biraz daha artırmalı ve onu aramalıyız." Dedim ve biliyorum kulağa biraz amatörce geliyor. Ama ben böyleydim.

"Bunu zaten yaptım ama hiçbir işe yaramadı." Yoongi hyung'un bu cevabıyla ve ses tonuyla benim rahat davranışımdan çoktan rahatsız olduğunu kesinlikle söyleyebilirdim.

"O zaman bekleyelim." Dedim, sakince, içimi çekip dışarıya bakıp, pencereye yaslanarak.

"Sana gelmenin bir faydası olmayacağını biliyordum." Yoongi arkasına iyice yaslanarak içini çekmişti.

Ve sonra mafyayla ilgili çeşitli şeyler hakkında konuştuk, çalınma işine nasıl izin verildiğine pek aldırış etmeden. Yaklaşık gece 12'den sonra konuşmaya son vermeye karar vererek vedalaşıp yollarımızı ayırdık.

Yoongi hyung kendi yoluna gitti ve ben de kendi yoluma gittim.

"Mafya lideri olmak kesinlikle zor." Diye mırıldandım, arabama binerken, sert bir iç geçirerek.

Ne de olsa zor bir iş, her zaman uyanık olmalıydım. Ama insanların beni tanımadığından, yani Jeon mafyasını yönettiğimi bilmediklerinden kolaydı. Bu yüzden kız kardeşimle birlikte şimdilik güvendeydik. O bana ailemden kalan son kişiydi ne de olsa.

8 yaşındayken annem ölmüş ve sonra babam başka bir kadınla evlenmişti daha sonra da küçük kız kardeşim Jennie'yi doğurmuştu. Üvey annem bana karşı son derece nazik davranmış ve beni her zaman kendi oğluymuşum gibi büyütmüştü. Yaklaşık 10 yıl mutlu bir aile gibi yaşamıştık ama sonra bir gün bir kaza geçirdiler.

Ve ne yazık ki öldüler. Oldukça talihsizim, değil mi?

Ama bu en kötü kısım değildi, evimiz elimizden alınmıştı ben ve jennie en kötü şartlarda yaşamak zorunda kalmıştık. O zaman bir yetimhaneye götürüldük ama bu aslında daha da kötüydü, bu yüzden ikimiz de kaçmaya karar verip kaçmıştık ve o zaman ilk kez bir mafya ile temas kurmuştum.

Kendimize bakabilmek için mafya ile çalışmam gerekiyordu. İnsanlara uyuşturucu sattım, hatta nasıl insan öldürürebileceğimi bile öğrendim. 4 yıl boyunca bunu yaptım ve sonra önceki lideri devirip kendim lider olmuştum.

İşte yıkılmaz Jeon Jungkook'un hayatından küçük bir kesit.

Eve vardığımda düşüncelerim de sona erdi, böylelikle arabamı park edip eve girdim.

Her zamanki gibi.
Jennie uyuyor olmalıydı.

Tam yukarı çıkacakken yemek masasına yerleştirilmiş yemekleri gördüm. Yanlarına da yapıştırılmış küçük bir not.

Oppa, döndükten sonra lütfen yemeğini ye.
Jennie

Gülümsedim, oturdum emredildiği gibi yemeğimi yedim. Ve sonra nihayet odama gidip, duş almış ve uyumuştum.

O esnada

"Günün nasıldı Jimin-ah?" Hoseok kardeşinin kapıdan girdiğini görünce hemen sordu.

"Her zamanki gibiydi." Jimin kısaca cevap verdi.

İki kardeş de bir süre konuşup yemek yedi. Ve sonra Jimin zaten yorgun olduğu için uyumaya gitmişti. Ama zihnindeki belirli birinin düşüncesiyle, uykuya daldı.

____________

Çok sıkıcıysa özür dilerim. lütfen oy verin ve yorum yapın. İlk bölümler olduğu için böyle🌼

Ve diğer kitabımı yayından kaldırdım çünkü buna odaklanmak istiyorum

O değil de oldu mu Jungkook ile Jennie kardeş beklemiyordunuz değil mi fkkfkfkfkfk

O değil de oldu mu Jungkook ile Jennie kardeş beklemiyordunuz değil mi fkkfkfkfkfk

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
My Joy Jikook (Çeviri)Where stories live. Discover now