12|first day

3K 286 162
                                    


》》》》》》》》》》》》

Tekrar kıkırdayıp gülümsedim ve ben de ona sıkıca sarıldım. Kalp atışlarını hissedebiliyordum. O da benimkileri hissedebiliyordu eminim ki. İkimizin ki de heyecanla hızlı hızlı atıyordu.

》》》》》》》》》》》》

                        Kim Hana
                        (sonunda!)

Uzun ve huzurlu, mutlu, harika bir uykunun ardından uyanmış ve okula gitmek için hazırlanmıştık.

Daha doğrusu ben önce evime uğramış ve çok uyumaktan dolayı terlediğim için bir duş almıştım. Ardından Chan beni almış ve birlikte otobüs durağına gitmiştik. Otobüs geldiğinde bindik ve şanslıymışız ki boş olan ikili koltuklara oturup yan yana okula gittik.

Benim yine ona sarılasım vardı. Böyle sımsıkı sarılıp hiç bırakmayasım vardı. Ama hayata da devam etmek zorundaydık.

Şimdilik el ele tutuşuyorduk. Ciddi ciddi biz sevgili olmuştuk. Aman Tanrım!

İki de bir birbirine kenetlenmiş elimize bakıp sırıtıyordum. Sonra omzumda bir baskı hissettim. Başımı hafifçe çevirdiğimde Chan'nin başını omzuma yasladığını gördüm. Elimi daha sıkı kavradı. Şimdi daha çok sırıtıyordum. Yanaklarım eminim ki al al olmuştu. Kalbim zaten uyandığımdan beri son süratti. Her an kalp krizi geçirebilirdim.

İnmemiz gereken durağa geldiğimizde yine el ele tutuşarak indik otobüsten. Ardından okula yol aldık.
Okula çok yaklaşmadan önce Chan durdu ve bana döndü. "Diğerlerinin de öğrenmesi seni rahatsız etmeyecek değil mi? Eğer hemen değil dersen arkadaş gibi davranabiliriz."dedi.

Düşündüm. Hazır mıydım gerçekten? Chan elini çeker gibi oldu. "Pekâlâ sen hazır olduğunda bu şekilde gireriz."dedi. Ardından elini gerçekten çekti ve tebessüm etti.

Hızla elini tekrar tuttum. "Hayır. Neden rahatsız olayım ki?  Ayrıca herkes bilsin benimsin artık." dedim. Parmaklarımı iyice kenetledim. Tabii yüzüne bakamıyordum o ayrı mesele. Biraz fazla yükseldim ve çok erken söyledim sanırım?

Chan gözlerini kırpıştırıp utangaç bir gülümseme yerleştirdi yüzüne ve "Ne dedin?"diye sordu.
"Bilmem."dedim ve yürümeye yeltendim fakat sıkıca tuttuğum eliyle beni kendine çekti ve "Duydum ki."deyip kıkırdadı ve bu sefer o yürümeye başladı. Ben de peşinden gidiyordum tabii.
"Yaa!"dedim ona yetişip.
Liseli aşıklar gibi flörtleşyorduk. Tabii liselilerle de pek bir yaş farkımız yok aslında...

Artık ayrılıp sınıflarımıza gitmemiz gerektiğinde ona baktım. Bana gülümsedi ve "Öğlen kafeteryada görüşürüz." dedi. Ben de ona gülümsedim ve yanından ayrılmadan önce son bir kez sarıldım, kokusunu içime çektim. Ardından uzaklaşıp ona el salladım ve "Görüşürüz. İyi dersler."dedim. Sonra da hızlı hızlı amfi'ye gittim.

Amfi'nin kapısından girmemle birinin üzerime atlaması bir oldu. Sendeleyip geriye doğru adımlarken üzerime atlayan kişi geri çekildi. Haneul idi.

"Sevgili olmuşsunuz!"dedi heyecanla. Afallayarak ona baktım. "Ben bile yeni sevgili olduğumu öğrendim. Sen nasıl öğrendin?"dedim merakla.
"Se Ra söyledi."dedi.

Ah, tabi Se Ra...

"Sizi basmış yine. Bastıktan sonra da geçen sefer ki gibi kaçmamışsın. Hatta sabaha kadar da çıkmamışsınız. Ben de diyorum ki bu kızın telefonu niye kapalı? Meşgulmüşsün meğer."

Her tamamladığı cümlenin ardından gözlerim daha da büyüyordu. Sonra koluma girip fısıltıyla "Söylesene ne yaptınız tüm gece?"diye sordu.
Koluna vurup ondan uzaklaştım. "Ya!"dedim.

Just Be Happy~ Bang ChanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin