2| Street

4.5K 279 489
                                    

Medya; Kim Hana



Fakat bu sefer kanlı bedeni göremeden uyanıyorum. İlk kez...
Rüyanın devamını görmeden uyanmanın şokuyla etrafıma bakınırken az evvel yüzünü incelerken yakalanmayayım diye bakışlarımı çevirdiğim çocuğun kollarının arasında buluyorum kendimi...

●●●●

Şokla etrafıma bakındım. Ana yoldaydık. Arabalar vızır vızır geçiyordu. Ben otobüsten nasıl indiğimi hatırlamıyorum...

Çocuk benden ayrılıp "Ne yaptığını sanıyorsun sen?!"dedi sesini hafif yükselterek.

Yeni uyandığım ve bir aksiyonun içinde kendimi bulduğum için idrak etmekte zorlanıyordum. İlk kez ev dışında bir yerde uyumuştum ve yine rüyayı görünce yürümeye başlayıp otobüsten inmiş olmalıyım.

Güzel yüzlü çocuk hafifçe beni sarsıp "Ya, sana diyorum. Ne diye önüne bakmadan yola atlıyorsun? Kendini mi öldürteceksin?! Cidden... otobüstede garip davranıyordun. Çantanı da bırakıp çıktın zaten."

Elinde tuttuğu benim çantamı görünce uzanıp aldım. Telefonumu çıkartıp saate bakarken bir yandan da etrafıma bakınıp kaçıncı durakta olduğumu idrak etmeye çalışıyordum.

"Ya, beni dinlemiyor musun sen?"dedi.

"Pardon, kaçıncı duraktayız?"

Sorgular bir şekilde bakıp "on bir" dedi.
"A, iki durak erken inmişim..."

"Hey sana bir şey söylüyorum değil mi?!"diye bağırdı.

İrkilerek ona döndüm tekrar. Oldukça endişeliydi. Önünde eğilip

"Endişelendirdiğim için özür dilerim. Ve hayatımı kurtardığınız içinde teşekkür ederim. Ayrıca çantamı getirdiğiniz içinde teşekkür ederim. Benim işe yetişmem gerekiyor. O yüzden hoşçakalın."

deyip koşar adım uzaklaştım oradan. Şimdi açıklamaya çalışsam çok uzun sürer. Zaten o iki durağı yürümek zorunda kalacağım. Başka otobüs bir saat sonra gelecek biliyorum çünkü.

Eminim o güzel yüzlü çocuk arkamdan şaşkınca bakıyordur.

》》》》》》》

Öğleden sonra derslere yetişmek için koştura koştura okula gittim. Çok trafik olduğundan yine iki durağı yürüyerek gittim. Her adımımı attığımda karnıma saplanan acı da cabası tabii.

Şansıma markette ki ilaçlar bitmiş. Yeni stoğuda ben oradan ayrıldıktan sonra, yani öğleden sonra gelecekmiş.

Bende ağrıya katlanmak zorunda kaldım.

Sonunda okulumuzun kapısından içeri girdiğimde gördüğüm ilk kişi baş belam oldu.

Koştura koştura yanıma gelip boynuma sarıldı ve "Hoşgeldin kankam benim." dedi enerjik sesiyle.

Sonra benden ayrılıp saçlarını savurdu ve "Saçımın yeni rengi nasıl olmuş?"diye sordu.

İlk başta ne dediğini anlamadım çünkü saçı hâlâ kahverengiydi. Sonra saçının iç kısmını sarıya boyattığını fark ettim.

"Çok güzel olmuş Haneul." dedim gülümseyerek. Gerçekten güzeldi. Saçları aslında dalgalıydı ama bugün düzleştirmişti. Hafif tombul yüzüne çok yakışmıştı. Gözleri parlıyordu adeta.

Koluma girip ilerlerken bana bugünkü okul dedikodularını anlatmaya başladı. Pek ilgimi çekmesede yine de onu dinledim. Tek günde ne kadar çok olay olmuştu öyle.

Just Be Happy~ Bang ChanWhere stories live. Discover now