Ꮚ 15

221 32 19
                                    


♪Ruelle - war of hearts

Jisu, yazdığı mektuplardan Minho'ya ait olanı buzdolabının üzerindeki fotoğrafın yerine bırakmıştı.

Şimdi sıra diğer mektupları bırakmaktaydı.

Önce, eskiden çok aşina olduğu ve hayatının en olmasa da çok fazla mutlu olduğu ana tanık olan  Minhyuk'un evine gitmek için Minho'nun arabasına bindi.

Ne şanstır ki sabah Minho, ofise yürüyerek gitmek istemişti ve araba evde kalmıştı.

Acaba, diye düşünmeden edemedi Jisu.

"Acaba, bu arabada öleceğimi bilsen yine de bırakır mıydın evde..?"

Babası, bir araba kazasında hayatını kaybettiği için hiçbir zaman araba sürmeyi öğrenememişti.

Sanki o koltuğa oturduğu an kendisi de ölecekmiş gibi hissediyordu.

Fakat, bu gece kendini zaten yaşıyormuş gibi hissetmiyordu.

Canı öylesine derinden yanıyordu ki.

Kendini ölüme yakın değil, bizzat ölü hissediyordu.

Oysaki tek suçu güvenmek ve sevmekti  Jisu'nun.

Sadece babasının ona "Julia'm." dediğinde hissettiği güven ve sevgiyi aramıştı tüm hayatı boyunca.

Sonu ise hep aldanmak, yanılmak, aptal yerine konulmak, terk edilen olmaktı.

Minho ona daha önce birkaç defa öğretmeye çalışmıştı araba sürmeyi fakat Jisu her seferinde panik atak geçirip yarıda bırakmıştı.

Oysa bugün pekte yavaş olmayan bir hızda arkadaşının evine sürerken hiçbir şey hissetmiyordu.

Tanıdık beyaz ev ve sadece o pencereden süzülen sarı ışık göründüğünde ilk defa heyecanlı değildi.

Perdeleri yine sonuna kadar açıktı.

Arabayı sokağın ortasına rastgele durdurup ona ait olan mektup ile indi.

Birkaç dakika kadar camdan onu izledi.

Evinde bir adam vardı, açıkçası tanımadığını söyleyemezdi.

En yakın arkadaşının evindeki kişi, Heejin'in ofisinin müdür yardımcısı Chae Hyungwon'dan başkası değildi.

Birbirine karışan kahkaha sesleri sokağa kadar geliyordu.

"Keşke beni kendimle yalnız bırakmasaydın, herkesten çok sana ihtiyacım vardı..."

Amacı sadece birkaç dakika orada durmaktı, tam 56 dakika camın önünde onları izlediğini anladığında Hyungwon, Minhyuk'u kucağına almış yatak odasına gidiyordu.

"En azından sen mutlusun."

Ufak bir tebessüm bıraktı en yakın arkadaşına, son kez.

Ardından kapının önüne mektubu ve üzerine bahçeden bulduğu bir taşı koydu.

Uçmasını istemiyordu, o mektubu okumazsa eğer Minhyuk kendini çok suçlardı.

Bu yüzden ağır bir taşı koymuştu üzerine.

"Hep mutlu kal, ben hayatına hiç girmemiş gibi yaşaman dileğiyle hoşçakal Minhyuk..."

•••

Sıradaki adres ise eski eviydi, gençliğinin, hayallerinin, ve umutlarının öldüğü ev.

Taşından toprağına her şeyini kendisinin seçip, büyük hayallerle dizdiği ev.

Bu eve Jaemin'in kolları arasında ilk girdiği günden, aldatılmış bir şekilde çıktığı güne kadar tüm anlarına, çoğu zaman kötü olsa da birkaç  tatlı anılara da sahip olan bütün kabuslarının, korkularının sahibi olan adama ait ev şimdilerde eski eşi Jaemin ve onun yeni eşi -kendisini defalarca aldattığı kadın- Heejin'e ev sahipliği yapıyordu.

Bu kapıya geldiğinde perdeler çekiliydi.

Fakat evden bağırış-çağırış, kavga sesleri geliyordu.

Heejin'in çok yüksek sesi, Jaemin'in alçak ses tonunu fazlasıyla bastırsa da şu cümleleri çok net duyabilmişti.

"Benimle ilgilenmiyorsun, eve gelmiyorsun yoksa beni de mi onun gibi gizlice aldatıyorsun!?"

"Onu senin yüzünden kaybettim..."

"BANA BAK NA JAEMİN!"

"Ben Choi Jisu değilim, kaçıp gitmem. Senin hayatını mahvederim!"

"Hayatım zaten bok gibi daha ne kadar kötü olabilir ki? Elinden geleni ardına koyma."

Onların bu hallerini belki de sevinmesi gerekiyordu.

Fakat Jisu, onlara üzüldü.

Duygularını kaybetmiş sadece yaşamak için yaşayan, hayatının en genç yaşlarında dünyanın tüm zevklerini yaşadığı için bunalmış ve boşluğa düşmüş mutsuz insanlar oldukları için üzüldü.

Kapının önündeki posta kutusuna mektubu bırakıp arabaya bindi.

Tam da o an da Na Jaemin dışarı çıktı.

Belki de sadece bir dakika önce çıksa Jisu'yu görebilirdi.

Ve yine kendine sordu; "Acaba, beni görsen gitmemem için durdurur muydun Jaemin-ah?"

Bu sorusunun cevabını hiçbir zaman öğrenemeyecekti.

Fakat, Na Jaemin'in çok pişman ve hala ona aşık olduğunu bilse gerçekten ölmek ister miydi bunu da Jaemin bilemeyecekti...

┬──┬

fin du chapitre quinzième

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

fin du chapitre quinzième

fin du chapitre quinzième

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

watashi wa  益  na jaemin † choi jisu ✓Where stories live. Discover now