Ꮚ 11

238 36 9
                                    


The Evanescence -  my immortal

"Jisu, yanlış anlamazsan bir şey sormak istiyorum."

Ağzındaki çıkolatalı kuruvasanı yutarken kafasını sallayarak onayladı en yakın arkadaşını.

"Bir arkadaşım var Minho, kendisi avukat ve eğer istersen seninle tanıştırabilirim senin için elinden geldiğince kolaylaştırmaya çalışacağından eminim."

Ah, tabi ya Jisu en önemli şeyi unutmuştu. Jaemin ile ayrılmak evi terk etmek kadar kolay olmayacaktı.

Jaemin kesinlikle boşanmak istemeyecekti, buna emindi. Bu yüzden dişli bir avukata ihtiyacı olacaktı.

"Çok teşekkür ederim Minhyuk, çok iyi olur gerçekten."

"Öyleyse ben şimdi onu arayayım ona da uygunsa bir yerde buluşup konuşalım."

Onu tekrar kafasıyla onaylayıp kahvesini içmeye devam etmişti genç kız.

Minhyuk ise arkadaşıyla Jisu'nun yanında konuşmak istememiş olacak ki masadan kalkmıştı.

Bu süre zarfında Jisu elinden geldiğince Jaemin'den hızlı ayrılmak için ne yapması gerektiğini düşündü.

Öncelikle ondan hiçbir şekilde mal mülk gibi şeyler istemiyordu.

Minho'nun iyi bir avukat olmasını diledi ve bütün bu geçmişinden kurtulup yeni bir sayfa açmak için dua etti.

O sırada Minhyuk'da masaya gelmişti.

"Şu an müsait olduğunu ve ofisinde bizi beklediğini söyledi. Kahvaltını ettiysen hazırlanalım mı?"

Zaten bütün iştahı kapanmış olan Jisu dakikalardır tabağındakileri izlemekten başka bir şey yapmıyordu.

Üzerlerine uygun bir şey giymiş ve evden çıkmışlardı.

"Arabam şu tarafta."

Eliyle yolun karşısındaki kırmızı arabayı işaret ediyordu.

Minhyuk sürücü koltuğuna otururken kendisi de hemen yanına oturdu ve yola çıktılar.

Açıkçası Minho'nun ofisi bulundukları yere bayağı ters düşüyordu araba olmadan gitmek kesinlikle çok zordu.

"Kendisi eskiden karşı komşumdu, o zaman tanışmıştık ve çokta yakın arkadaşımdır durumunu özele girmeyecek şekilde ona özetledim. O da seve seve avukatlığını yapabileceğini söyledi ve kendisi işinin ehli biridir benden söylemesi."

En azından iyi bir avukatı ve Minhyuk vardı.

Elde sıfır yok ha?

"Sana olan borcumu ödememi her geçen gün daha da imkansız hale getiriyorsun Minhyuk. Çok çok teşekkür ederim."

Elini kızın omzuna atmış ve sanki cesaret vermek istermişcesine sıvazlamıştı.

"Ödemeni gerektirecek bir şey yapmadım ki sadece avukat bir arkadaşımı aradım ve  evimde arkadaşımı misafir ettim doğal olarak bunlar borç değildir Jisu."

Bazen keşkeler ardına çaresizce gizlenirken kendi kendine düşünüyordu genç hanım 'Jaemin yerine Minhyuk ile evlense mutlu olabilir miydi' diye lakin ne kendisi ona başka gözle bakabilirdi ne de Minhyuk.

Aralarındaki ilişkiyi açıklamak pek bir zordu fakat eğer ki açıklamak zaruretinde kalsaydı şöyle diyebilirdi belki 'arkadaş gibi olan aynı yaşlardaki erkek ve kız kardeş' gibi bir bağ olurdu.

"Artık sana dost gözüyle bakamıyorum Minhyuk." Kız, sarı saçlarını dikiz aynasından düzelten adama aklından geçenleri söylerken diğeri ani bir frenle arabayı durdurmuştu.

Onun bu korkmuş haline gülerek devam etti.

"Çünkü sen ikiz kız kardeşine ağabeylik yapmaya çalışan on iki yaşında uslu gibi görünen ama aslında haylaz olan erkek kardeşim gibisin."

Evet, evet aralarındaki bağ tam anlamıyla böyleydi.

Şimdi düşününce pekte bir zorluğu yokmuş aslında. Bunun için Minhyuk'un az önceki şaşkın suratına ihtiyaç varmış sadece.

"Uslu gibi görünen haylaz bir çocuk değildim ben yaramaz gibi görünen çok yaramaz bir çocuktum küçük kız kardeşim."

Bir süre birbirlerine güldüler.

O gün Jisu yıllar sonra ilk defa tam anlamıyla mutlu  hissetti.

Hayatındaki hüznün kaynağını nihayet bulmuş ve onu kopartmıştı.

Acı hala oradaydı fakat artık kabuk tutmaya başlamıştı.

┬──┬

fin du chapitre onzième

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

fin du chapitre onzième

fin du chapitre onzième

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

watashi wa  益  na jaemin † choi jisu ✓Where stories live. Discover now