🍒21🍒

10.1K 919 496
                                    

Gıcık.

Tek kelimeyle tam bir, gıcık. Formuna geri dönmüş çıkarın bunu hastaneden.

Benim burada yüreğim ağzıma gelmiş bilmem nerede atıyordu, bu gelmiş 'korktun mu?' diyor. Yok canım korkmadım ne alakası var duygusuzum ben.

İşin sonunda komşumuz. Her şeyden önce Allah'ın yarattığı bir insan yavrusu.

Hasbinallah çeke çeke mutfağa geçtim. Bir şeyler yaparsam hem oyalanırdım hem de kafam dağılırdı.

Dolabı açtığımda karşımda vişne ile dolu bir poşet gördüm. Çıkardığım poşetteki vişneleri ayıklayıp hazır hale getirdim. Bir şeyler yapabilirdim bu vişnelerle.

Mesela. Vişneli Pasta.

🍒🍒🍒

Önümde 'ye beni' diyen Vişneli Pasta'ya çok alıcı gözlerle bakıyordum.

Soğuması için dolaba koyduğumda telefonum çaldı.

Umay arıyor...

"Alo? Selamunaleyküm kuzu."

"Aleykümselam bacım. Nasılsın?"

"İyi. Sen?"

"İyi ben de. Bir şey soracaktım. Benim işim bir iki saate bitiyor. Rümeysayı da alıp sahile mi gitsek?"

"Olur. Ben ararım."

"Tamamdır. Allah'a emanet."

"Sen de."

Rümeysayı aradığımda dükkanda olduğunu ve yanında dünki uyuz patronu olduğunu bu yüzden de gelemeyeceğini ama fotoğraf atmamızı istediğini söyledi.

Hazırlanıp çıktığımda küçük bakkala girip meyve sularına baktım. Umay portakallı severdi. İki tane ondan aldığımda koyu kırmızı kutusunda bana göz kırpan vişne suyuna gitti gözüm.

Şuan bu meyve suyu bile Onur kadar gıcıktı. İki tane daha portakal suyu, bir paket de çekirdek almıştım.

Sahile gidip bir bank bulduktan 5 dakika sonra da Umay gelmişti.

"Eee nasılsın bakalım? Nasıl gidiyor hayat?"

"Elhamdülillah güzel gidiyor. Senin?"

"Benim de aynı şekilde. Rümeysa anlattı. Bizim enişteyi hastaneye kaldırmışlar."

"Doğru ama enişte kısmı doğru değil. Orayı Onur yapalım."

"Tamam nasıl istersen. Bizim Onur Bey Enişteyi hastaneye kaldırmışlar. Durumu nasılmış?"

"Ameliyatına annem girdi. İyiymiş. Bir ara kalbi durmuş ama sonradan halletmişler."

"İyi o zaman çok şükür. Lazım bize enişte. Bu kadar güzel seven çıkmaz."

Seviyor muydu ki? Hayır. Başka birini seviyordu. Kendisi söylemişti.

"Saçmalama Umay. Başka birini seviyor."

"O başka biri bambaşka biri olsaydı sana mı yazardı benim akıllı bacım? Seni seviyor işte."

"Sevse ne olacak ki Umay?"

"Düğün olacak mesela. Düğün demek mutluluk demek. Bedava pasta demek. Umay'ın ilgi alanı demek."

Güldüğümde yüzümü denize çevirdim.

"Şaka bir yana. Olmaz ki. Olmayız. Ayrıca beni seviyor diyelim. O zaman söylerdi Umay."

"Belki de hissettirmeye çalışıyordur. İlla sözle mi olması gerekiyor? Hissettirse sayılmaz mı?"

Vişne | TextingUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum