Paranormal Hikayeler Serisi 21

385 10 0
                                    

üniversitenin ilk başladığı zamanlar bir kız ile arkadaşlık kurdum. üçüncü senesi olmasına rağmen birden dersler alıyor, iyi mizahı var, dersler konusunda bilgili *nasıl kalıyor daha sonra anlatacağım* iyi anlaşıyoruz, iki kuz geceleri vatsapta dedikodular yapıp gündüzleri de okulda gülüp eğleniyoruz.

başlarda bir terslik olduğunu düşünmedim ama sonra fark ettim ki kızı kimse sevmiyor. fiziki olarak çoğu erkeğin ağzının suyunu akıtacak bu kız baya baya erkekler tarafından bile iğrenç bulunuyor. yavaş yavaş açılmaya başladı bu kız, onu sevmeme nedenlerini anlatmaya başladı. çok dengesiz davranmış eski ilişkilerinde, o yüzden de bölümde ve okulda çok fazla insanla birliktelik yaşamış, ama hepsini yarı yolda bırakır gibi gittiği için onların arkadaşları da ona düşman olmuş falan.

buraya kadar her şey gayet normal ilerler iken, bölümde abla olarak bildiğimiz yüksek lisans öğrencisi birisi var idi, ara sıra oturur bahçede konusurdum onunla. her neyse bu abla yanıma koşarak geldi, "senin onunla ne işin var? arkadaş olacak başka birini mi bulamadın?" diye bağrınmaya başladı.

"yahu ne olmuş? nesi var ki onun?" diye cevap verir vermez de "o kız büyü yapıyor, iyi kız değil o!" diye tıktı ağzıma lafları. "o kızın eski sevgilileri neler neler yaşadı, neler dönüyor o kız hakkına buralarda bir bilsen" falan diye abartırcasına konuşunca önce şaşırdım, sonra da beni soğutmak için saçmaladıklarını düşündüm. unuttum gitti.

film izlemek için çağırmaya başladı beni, normalde gülüp eğlenen bu kız evde kapkaranlık bir şeye dönüşmeye başladı. elektrikler gitti bir de üzerine, konusmuyor, tavanlara bakıp ürküyor, arada gerçekten korkuyor falan. sorunun ne olduğunu sorduğumda da bir şey yok deyip atlatıyordu.

bir oldu, iki oldu, üç oldu der iken artık gerçekten korkmaya başladım. gündüz vakti her şey yolunda, gece vakti bir şeyler oluyor gibiydi. dayanamayıp soracağım diye düşündüm ona bir sonraki gidişimde, ama konuyu nasıl açarım diye düşündüm ve onun bana açmasını sağlamaya karar verdim.

ona gittiğim bir akşam konu cinlere, büyülere falan geldi. "keşke yapabilse idik, sen ne yapmak isterdin?" diye sordum. "ben zaten yaptım" deyince inanır mısınız bilmiyorum ama tüm saç tellerim sanki tek tek yukarı dikilmiş gibi oldu. bunu öyle bir soğuk kanlılık ile söyledi ki bir an beni dört yerimden bıçakladıktan sonra her yer kan içinde iken ekmek arası bir şeyler hazırlayıp yiyebilir diye düşündüm.

"ne yaptın?" diye sordum. "beğenilme ve arzulanma gibi şeyler, çirkin bir lise dönemi geçirdim. şişmandım. sevilmedim, anlıyor musun?" diye iğneler gibi konuşmaya başladı. "nasıl yaptın?" diye sorunca da "boşver, ama iyi bir şey değil. rahatsız ediliyorum, her gün, her gece. her geçen gün artıyor şiddeti" dedi ve içini dökmeye başladı bana.

önce evde karartılar görüyormuş, sonra elektrikler gitmeye başlamış hep. annesi ile birkaç kez taşınmasına rağmen elektri gitmesi hep bırakmamış peşini. bir şey musallat olmuş ona, sonra etrafındaki insanlara da zararlar vermeye başlamış. erkek arkadaşlarını rahatsız etmiş, kimisi kaza geçirmiş falan *tesadüfi sebepleri de buna bağlamak istemiyorum aslında ama*, sonra annesi ile kalırken geceleri eve yerde uzanmış karartılar görüyorlarmış. annesi ise dayanamamış *zaten iyi bir bağı yok idi* ve ayrı eve çıkmasında karar kılmış. ayrı eve çıkınca da tamamen şiddetli olmuş, bir şeyleri tamamen net görmeye başlamış. havada süzülen karanlık dumanlar, ona bakıp gülümseyen yüzler, gece yarısı yanında beliren varlık gibi.

"bunların hepsi hastalık gibi gözükebilir, doktora da gitmek istemiyorum." dedi bana o gün. ben de "belki de tedavi edilebilir bu, gördüklerin halüsinasyon, bir gerçekliği yok.." diye çıkışmama rağmen yakında benimle kaldıkça görürsün gibi sözler söyledi. o zamana kadar da hiçbir şey görmemiş olmamın cesareti ile "keşke görebilsem, ben onlara inanmıyorum. yok öyle şeyler." dedim.

Türkiyede Yasanmis Cin Ve Hayalet Olayları 6Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang