Yirmi İki

315 24 79
                                    

Okuduklarını dinlermiş gibi görünse de gözleri yüzünde dolaşıyordu aslında. Dikkati açılıp kapanan dudaklarında, kitabın sayfalarında olan gözlerindeydi. Sayfa değiştirmek için kıpırdandığında başı karnının üzerinde olduğundan onun duruşu da anlık bozuluyordu.

"Her zaman buluştukları yerde beklemiş güneş batana kadar. Kalbi geleceğini söylerken aklı ise artık eve gitmelisin diyor, çöken karanlık içindeki umudu yavaş yavaş öldürüyordu."

Bora okumaya ara verip Mira'nın yüzüne baktı.

"Sen beni dinliyor musun?"

"Hayır."

"Boşa mı okuyorum yani ben bunu?"

"Dinlemiyorum ama izliyorum ben seni. Boşa olan bir şey yok."

Bora elini kitapla birlikte yatağın içine düşürdü. Sırtı yastığına yaslı olduğu için Mira'ya tepesinden bakıyordu.

"Seni izlemek, istiyorum deseydin ya açık açık."

"Seni kitap okurken izlemek istiyorum. İsteğimi sorgulama, oku lütfen."

"Bence yeteri kadar okudum. İkinci isteğine geçelim."

"Ne zaman biteceğine ben karar veririm Bora Yalım. Oku!"

"Yine cadı moduna geçmişsiniz Mira Yalım. Peki, okuyorum."

Bora elini kaldırdığında Mira yattığı yerden doğrulup kitabı aldı. Kitap tekrar yatağın üzerinde bir yere düşerken Mira ellerini Bora'nın iki yanından yatağa bastırdı ve bu kez tepeden bakan o oldu.

"Ne dedin sen?"

"Ne demişim?"

"Bora!"

"Kaç defa söyledim, tatlı cadısın sen."

"Neden bahsettiğimi anladın. Konuyu değiştirmeye çalışma."

Bora muzip bir ifadeyle gülümsedi. "Sen onu fark ettin mi?"

"Elbette, seni aptal!"

"Yakıştı ama isminin yanına. Mira Yalım. Kulağa çok hoş gelmiyor mu?"

Mira gözlerini devirdi. Kendini geri çekerek yatağın ortasına oturdu.

"Bu soyadını aynı zamanda annen de kullanıyor."

"Sen o kısmıyla değil de sadece benim soyadım olduğu kısmıyla ilgilensen olmaz mı?"

Mira derin bir nefes alıp verdi ve omuzlarını düşürdü.

"Bilemiyorum. Zor."

"Adını reddet, diyecekmiş gibisin." derken gülümsedi Bora. "Juliet misali."

"Demeyeceğim. Endişe etme..." Bir an duraksayıp alaycı bir sesle ekledi. "...Romeo."

"Treplev'i sevdiğimi biliyorsun. Ona daha çok benziyorum."

"Vefalı, sadık âşık... Evet, haklısın. Ona benziyorsun."

Mira dalgın bir ifadeyle konuşup önüne baktı. Atletinin ucuyla oynadı.

"Mira."

"Hm?"

"Yüzüme bak."

"Söyle sen. Dinliyorum."

Mira başını kaldırmadan önüne bakmayı sürdürünce Bora da saçlarından bir tutamı parmaklarına dolayıp hafifçe çekti. Bunun üzerine Mira ateş saçan gözlerle baktı yüzüne. Ardından karnına vurdu.

İki AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin