最後の涙

44 3 1
                                    

"Söylemezsen bilmezler."

Hissettiklerimi anlatmak istiyorum, boğazıma bir şey oturuyor.
Kaçmaya başlıyorum, yol beni yanlış yere götürüyor.
Ne zaman dışarı çıksam herkes beni bakışlarıyla yiyor.
Acaba hakkımda bilmediğim ama onların bildiği bir şey mi var?

Beni kırıp parçalıyorlar, sonucunda ben de onlara saldırıyorum.
Ama daha onlara dokunamadan bir kırbaç darbesi.
Amacımı unutarak toprakla tanışıyorum.
Uslu oynamayı bilsem daha iyi olabilirdi hepsi.

Biz ne ara bu kadar acınası hâle geldik?
Kalbimiz her gün sana bir uyarı veriyor.
Uyumaya çalışıyorum, sen şarkı söylüyorsun
Beni oluşturan karanlığın bir parçası olmak için.

Hayatta kalma savaşını çoktan kaybettin.
Hayal kırıklığına uğradım ama yine de seni destekledim.
Haklı olduğunu biliyorum ama bunun yeterli olmadığını da biliyorum.
Ve şimdi sen dolapları karıştırıyorsun, ben hiçbir yapamıyorum.

Hayatta kalıyoruz ama yaşamıyoruz.
Her şeyi biliyoruz ama aptalız.
Her anlattığım(ız)da "Oh, iyi olmuş!" diyorlar.
Tam bir hassas kalpler cehennemi!

Bu kilitlenmiş ve arşivlenmiş bir sohbet zinciri.
Bizi öldürmek hiçbir zaman mübah değildi.
Onlar söylerken kulaklarımızı tıkamak, söylemedikleri anlamına gelmiyor.
Ne sürtükleriz ama.

Acaba beyaz ışığı mı görürüz, yoksa ani bir karanlığa mı dalarız?
Artık araştırmaktan cidden yoruldum, o yüzden hodri meydan!
Acaba "yapmamamız gereken o şeyi" mi yapsak?

Onların dediklerini tekrar et bir Replika gibi ve karşılık özelliği devre dışı.
Ama tabii ki de senin kişiliğin bu ayarları kaldıramadı.
Aşkım, ben gidiyorum. Beni bekleme ve sakın arkamdan ağlama.
Beni neden sadece üzgün olduğunda çağırıyorsun yanına?

Kısıtlanıp salınmaktan laçka oldum.
Kalbim aynı oranda sıkıştı durdu.
Ben tam bir açıklama yapacakken-
Kafaya bir vuruş ve onlarınki doğru.

Arkama (geçmişe) bakmamamı söylüyorlar ama oradan saldıracaklar.
Kulaklarımı kapatırsam duymam ama üstüme atılırlar.
Her anlattığım(ız)da "İnsanlara yanlış alarm verme!" diyorlar.
Bu dünyada bizim gibileri umursamıyorlar!

Okunması için yazdıklarımızı saklama sorunsalı.
Siyah bir elbise, topuklular ve oje; gösteri zamanı.
Fırçayı ojeye batırdım, bu seferkini de batırdım; işte karşınızda bir yalancı.
Ne sürtükleriz ama.

Karar verildi, şu andan itibaren yaşananlar sikimde bile değil.
İçimdeki pamuklar dışarı çıkmadan önce
Bana son bir kereliğine beni sevdiğini söyle.

Ah, bizim tatlı eziyetimiz...
Canlı hissettiriyor,
Onu arzulamaya
Devam ediyorum.
Devam ediyorum;
Umut etmeye, sabretmeye.
Ama hiçbir şeyin değiştiği falan yok.
O yüzden,

Yazdıklarımı sağa

sola atıyorum.

Kendimi

nefretlerinde

boğuyorum.

Gözlerimi

kapatıyorum.

Ağzımı

açmadan önce

bi' gülümsüyorum.

Birden dörde

kadar sayıyorum.

Kalbim sıkışıyor,

korkuyorum.

Kendimi

uçuruma

bırakıyorum.

Beni bekleyen

cehenneme

düşüyorum.

Bir nefeste düzelmemi söyleyenler bana bunu yapan kişiler.
"Sen bunu kendine yaptın." diyenler.
Garip, sadece ölümüzü gördüğümüzde yaşadığımızı anlıyorlar?
Ne ironi ama.

Aşkım beni bir anlığına da olsa yalnız bırakmadı.
Anlamını yitirmiş bir haklılık savaşı.
Dinle, nasıl çaresizce kendimi ikna etmeye çalışmışım!?

Bu kilitlenmiş ve arşivlenmiş bir sohbet zinciri.
Bizi öldürmek hiçbir zaman günah değildi.
Onlar söylerken kulaklarımızı tıkamak, söylemedikleri anlamına gelmiyor.
Ne sürtüğüm ama.
"Hayır, değilsin."

Acaba beyaz ışığı mı görürüz, yoksa ani bir karanlığa mı dalarız?
Dünyaya izimizi bırakmadan mı gitsek bi' kere?
Belki yaptığımız bütün hataları yok sayıp unutabilirler,
Bize unutmamızı söyledikleri sahneyle aynı.
23.665.760'ın kokusu ve tadı-

"Söylemezsen bilmezler."

@soul_alexandra'nın Şarkı Defteri (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin