14🔳 "Seni dert etmeler"

15.7K 1.6K 322
                                    



Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız. 🤍

İnstagram hakugu

🔳🔳🔳

yalnızlık sadece ailen eve gelene kadar güzeldir

***

Yalnızların gözyaşının rengi olmaz der bir yazar. Onlar, renksiz ağlar fısıltıyla güler. Ve siz herkesi Galata kulesi kadar kalabalık sanırken onlar, Kız kulesi yalnızlığında derin bir sessizlikte boğulur.

Belki de Haris'in böylesine zarar görmesinin nedeni yalnız olmasından kaynaklanıyordu. Ve ben, tüm bu kargaşanın tam ortasında nereye koşturacağımı bilmiyordum.

Binlerce kişinin hayranlıkla ziyaret ettiği Galata kulesine mi itibar etmeliyim yoksa denizde boğulma pahasına Kız kulesine mi dokunmalıyım?

Geri durdukça yalnızlaşan insanların kalbinin soğukluğu kendi nefeslerimizi üşütürken eldiven giymek bir işe yaramıyor. Ne zaman yalnız birini görsem, kapıda olan gözlerinin hep boşluğa baktığını düşünürüm. Asla gelmeyecek olanı beklemek, şırınga içindeki bir gram zehri damar yoluna boşaltmak gibidir hiç şüphesiz.

"Ne demek Haris'i içeri tıkacaklar?"

Sinirle sorduğumda Gamze omuzlarını silkeledi. Sadece duymuştu belli ki, işin aslı neydi o zaman?

"O-Onur'du," dedim kekeleyerek.
"İstanbul'a haber eden de ortalıkta bilmişçe dolaşan da oydu. Neden o değil de Haris?"

Gamze ne demek istediğimi anlasa da elinden bir şey gelmeyeceği için karşılık veremiyordu. İkimiz de belirsizlik içinde dururken Gamze'nin açıklaması geldi.

"Bir günah keçisi lazım olmuş belli ki. Ve Haris onlar için pek de bir anlam ifade etmiyor. Üzgünüm."

Gamze'nin beyhude sözleri için gözlerimi devirdim. Hepsi bir olmuş göğüslerindeki rozeti dişleriyle ezip altın mı değil mi diye tartan altın avcılarına dönmüşlerdi sanki. Adaletin ne anlam ifade ettiğinden habersiz sadece bir suçlu arayışında olmanın ne kadar vasıfsız bir durum olduğunu anladığımda nefretle yumruklarımı sıktım. Bir insanı harcamadan doğruyu bulamaz mıyız?

Gamze'den ayrılıp alt kata inmek için hızla yürüyordum. Kimse bir şey demiyorsa da en azından ben, doğruları söyleyemez miyim? Şimdilik, sadece şimdilik Haris'in bir suçunun olmadığını onlara anlatamaz mıyım? Polis olmama rağmen bir stajyer olduğum için ayak altında ezilsem de yine de iki çift laf edemez miyim?

Koridorun boşluğunda koşarken herkes bana bakıyordu. Daha öncesinde böylesine endişeli görünmemiştim muhtemelen. Kimseyi görmeden koşmaya devam ederken soğuk soğuk terliyordum. Neden? Neden tüm günahı bu çocuğa yüklüyorlar? Gerçekte bir hırsız olsa bile tüm günahların sahibi mi olmak zorunda?

Diğerlerine ulaşmayı hedeflerken koridorun sonundaki koltuklarda Onur'u gördüm. Zaten onu arıyormuşum gibi kaşlarımı çattığında dişlerimi sıktım.

Öne doğru eğilmiş, iki elini de birleştirmiş pişmanlıkla hayali bir noktaya bakıyordu. Onu görmemle daha da hızlanıp önünde durmam bir oldu. Nefes nefese kalsam da sanki gelenin ben olduğumu bilirmişçesine gözleri kalkmadı yerden.

"Ona ne yaptın?"

Benden beklenilmeyecek bir sertlikle sorduğumda nihayet bakışları beni buldu. Gözlerindeki hüznü hızla yok ettiğinde ayağa kalktı.

"Kime?"

Hiç öyle görünmese de sanki daha fazla pişkinlikle olayın üstünü kapatacakmış gibi soruyordu. Burnumdan nefes nefes verip bir adım daha yaklaştım.

PROFESYONEL  [F•]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin