FİNAL🔰 "Gelecekle bir randevu"

13K 1.3K 303
                                    




İnstagram hakugu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İnstagram hakugu

Yıldızı parlatmayı ve yorumlarla süslemeyi unutmayın!
Keyifli okumalar dilerim ❤️



🔰🔰🔰

Tüm bu yaratılmışlar içinde tek insan türü olmadığımızı anlatmıştı biri. Farklı gezegenlerde ve farklı evrenlerde de yaşayan farklı insan türleri varmış. O yüzden kalıba sokup iki göz, iki kol ve bacak demek doğru değil derdi insanlar için. Bazıları tek göz, bazıları yürüyemeyen, bazıları tuhaf şekilli de olabilirlermiş. Mars'ta hayat kesin var derdi mesela. Ve oradakiler de insan. Fakat bize benzediklerini söylemek pek mümkün değil derdi.

Şayet öyleyse, evrenin herhangi bir yerinde ve herhangi bir zamanında bana benzeyen biri çıkar mı acaba? Bir tane daha Hacer Gazel yaşıyor mu benimle birlikte? Hani insanlar çift yaratılmıştır ya, benim de benzerim var mıdır ki? Tümden bana benzemesini beklemiyorum elbette. Benim yaşadıklarıma yakın şeyler yaşasa yeterli. Merak ediyorum sadece, o da benim gibi şeyler yaşadığı halde nasıl hayatta kalabiliyor? Ve merak ediyorum benim gibi ciğerleri kuruyor mu, içi çekiliyor mu, her gün biraz daha taşa dönüyor mu kalbi? Çok merak ediyorum.

Sevgili ikizim, şayet beni işitiyorsan gelecekle bir randevu yapalım ve birer kahve eşliğinde, sen kendi istediğin şeyi içsen de olur, yaşadığımız her şeyin ince ayrıntısına kadar belini bükelim. Olur mu?

Aracı deli gibi kullanan Onur ve onun yanında oturan Emre iki de bir arkaya bakıyordu. Her yerim kan olduğu için pek iç açıcı görünmüyordum ve yanımda oturan Anıl denilen çocuk da en az benim kadar bitkin duruyordu. Bir mıknatısmışım da kendim gibi sorunlu olanları üstüme çekiyormuşum gibi hissettim o an. Göz ucuyla ona baktığımda onun da benim gibi saçı başı dağılmış, kıyafetleri kirlenmiş ve yüz ifadesi ekşi bir turşuyu andırıyordu. Ya da iflas etmiş bir tüccarı. Gencecik göründüğü için benim kadar dertlerinin olamayacağını düşünmem ilk yanılgım olmuştu. Yine de o an ağzımı açıp da tek kelime edecek gücüm yoktu.

"Şimdi Devran komiser seni aradı ve bu kalemi verdi öyle mi?"

Emre elinde tuttuğu kalemi evirip çevirip incelerken "Burada dinleyeceğimiz şeyler büyük ip ucu olabilir," diye devam etti.

"O kalemi şimdi dinletemeyiz yalnız. Cenaze töreni düzenlenecek önce. Otopsi falan derken yarına ertelesek iyi olur."

Onur dikiz aynasından bana bakıp aslında bana söylediğini ifade ederken başımla onayladım sadece.

"Ben anlamıyorum. Kim Devran komiserden ne ister? Tamam gıcığın tekiydi ama bildiğin bi komiser lan. Komiserler de güvende değilse diğer insanlar ne yapsın? Güpegündüz, güpegündüz nasıl ya?"

PROFESYONEL  [F•]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin