10🔳 "Aynadaki fısıltı"

18.2K 1.8K 603
                                    


Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız. 🤍

İnstagram hakugu

🔳🔳🔳

Soğukta titreyen birinin kesik nefesleri doluyor kulağıma. Kanın o metalik tadı dişlerimden süzülüyor dilime. Tüylerim diken diken oluyor nedeni meçhul bir şekilde. Silahı kavrayan parmaklarım bilinçsizce sıkıyor kendini. Kalbim pompalamaya devam ederken aortta bir tıkanıklık var sanki. Nefes borumdan yuttum birkaç lokmayı. Gözlerimde bir sorun var, seslerin renkleri neden bulanıklaştı? Ufak çığlıklar yükseliyor gökyüzüne ve bulutlar başladı acıklı bir ilahiye. Adımlaya biri var ıslak kaldırımlarda, ne kadar giderse gitsin gölgesi hapsolunmuş lağım kapağının üstüne...

Taze yağan karda biriken ayak izlerimiz nereden geldiğimizi açıkça gösterirken dükkânın önünde öylece duruyorduk. Bunca şeyden sonra böylesine küçük bir dükkândan asla şüphe etmezdik. Lakin ekmek kırıntıları bu caddesi üzerine bırakılmıştı. Önden giden Hansel bizi sonuca ulaştırmak için çabalarken Gratel de arkamızdan geliyordu. Hayır ama basamayız ekmek kırıntılarına, izin verin karıncaların onları toplamasına. Kaybetsek de yolumuzu, her bir kadının ölüm yıldızı aydınlatıyor zifiri çizgimizi.

Vitrindeki el yapımı çocuk gelinlikleri karşımızda dururken bizimle birlikte gelip geçen kız çocukları da en az bizim kadar bu vitrindekilere bakıyordu. Özen ve hevesle seyredilen gelinliklerin her biri ayrı güzellikteyken Haris bana baktı.

"Her şeye hazırlıklı ol."

Evet ben de bunu planlıyordum ama her şey öyle geniş bir kelimeydi ki, içine gezegenler dolusu galaksi, iğne deliği kadar incir çekirdeği ve görünmez siluetlerden fosforlu düğmelere kadar birçok şey sığardı. Bunca karmaşıklık arasında insan ne yapsın?

Biraz gecikmeli de olsa başımla onu tasdiklediğimde benden önce kapıya doğru yürüdü. Peşinden gelirken ceketimin içindeki silahı tek elimde sıkıca tutmaya devam ediyordum. Her şeye hazırlıklı olmak benim için buydu. Tehlike çanları benim için her şeye hazırlıklı olacağımda çalardı.

Yerden birkaç santim yüksek eşiğe çıkan Haris yavaşça kapıyı itekledi. Açık olduğunu anlamış olacak ki kapı koluyla hiç ilgilenmemişti bile. Kapı gıcırtıyla açıldığında gizlice tuttuğum silahı daha çok sıktım.

"Selamün aleyküm."

Eskinin o hoşa giden küflü kokusu burunlarımıza dolarken fazladan gelen kumaş ve mefruşat dokusu da net bir şekilde hissediliyordu. Burası buram buram emek kokarken etrafa dikkatle bakmaya devam ediyordum. Renk renk kumaşların bir top haline getirilerek dolaplara sıralandığı bu yerde büyük küçüklü makaslar da vardı. Ne kadar renk kumaş varsa o kadar renkte iple düzenlenen diğer dolap da ayrı güzellikteydi.

Selamına cevap gelmeyince Haris yeniden seslendi.

"Kimse yok mu?"

Ses yine havada kalmıştı ancak dükkânın iki bölümlü olduğunu ve iç bölümden gelen makine sesinden birinin olduğunu anlamamız uzun sürmemişti. Haris bana baktığında eli ile silahımı işaret edip daha iyi gizlememi istedi.

Onu dinleyerek pantolonuma gizlediğim silahımı göstermeden peşinden gitmeye devam ettim. Attığım her adımı dikkatle atarken tavana kadar yükselen askılıkların çocuk gelinlikleriyle bezenmiş olduğunu görüyorduk. Hepsi öyle güzel çeşitteydi ki eğer küçük bir kız çocuğu olsam bunlardan birine sahip olmayı her şeyden çok isterdim Narin'i şimdi çok daha iyi anlıyordum.

PROFESYONEL  [F•]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin