Kral Luciana Haber Bölüm 10

17.5K 306 159
                                    

Tüm bu savaş hazırlıkları arasında Gaia'da Naekna'yı korumak adına koruyucularla birlikte çalışmayı kabul etmişti. Lena ve Gaia, koruyuculardan üç asker ile birlikte Skanner Uçurumuna doğru yola koyulurken. Kont Berserker, Prens Jarvan ve Dük Alfred ise ordularını birleştirerek Naekna Kalesinin savunmasını güçlendirmeye çalışıyorlardı.

Naekna beyleri, korkudan kalelerine saklanmışken halkın büyük çoğunluğu ellerine geçirebildikleri bütün silahları toplayarak canları ve malları uğruna korkusuzca savaşa hazırlanıyorlardı.

Tüm bunlar yaşanırken Zarnal Kralı Lucian, olan bitenden habersiz bir şekilde Zarnal'ın göz kamaştırıcı doğal zenginlikleri arasında yürüyüş yapıyordu.

Asma köprüleri ve yemyeşil doğasıyla Zarnal Krallığı,  Legoryan Diyarı'nın en görkemli topraklarına sahipti. Zarnal'ın kurucuları, bu verimli toprakların varolmasını sağlarken büyü kullandıkları için dengesiz bir güzelliğe sahip olan Zarnal; pek çok gizemi de doğal güzelliğinin ardında gizliyordu.

"Ekselansları, bir isteğiniz yoksa saray mutfağına döneceğim."

Kral Lucian, yürüyüşlerinde birkaç muhafız haricinde ona hizmet etmeleri için saray kahyalarını da yanına alırdı.

"Dönebilirsin kahya ama saraya döndüğüm zaman güzel bir papatya çayı içmek istiyorum ona göre."

Kahya, Kral Lucian'a saygıyla başını eğerek saraya doğru yola koyuldu.

"Görüyorsunuz değil mi muhafızlarım? Zarnal, dışarıdan bakıldığı zaman ne kadar da güzel, ihtişamlı bir yer. Oysa dışarıdan gelenler bu ihtişamın altında yatan iblisten habersiz bir şekilde topraklarıma tatile geliyorlar."

Kral Lucian, sözlerinden sonra muhafızlara bakmak için arkasına döndüğü zaman muhafızlar Kral Lucian'ın sözlerine karşı tepkisiz bir şekilde duruyorlardı.

"Kiminle konuşuyorum ki ben. Toparlanın, saraya dönüyoruz."

Kralın bu fevri hareketine karşı muhafızlardan birisi sessizliğini bozarak ileri atıldı.

"Majesteleri haddimi mazur görün lakin yolcuğa çıktığımız esnada bizleri ne olursa olsun konuşmamamız konusunda uyarmıştınız."

Kral Lucian, tebessüm ederek arkasına dönüp muhafızın kulağına doğru eğildi.

"Ve sen emrime karşı çıktın asker."

Kral sözlerinin ardından belindeki hançeri kınından çıkararak muhafızın boğazına sapladı. Kralın bu atağından sonra bazı askerlerin gözlerine dehşet düşmüştü.

"İşte emirlerime karşı çıkmanın cezası budur. Sizler ne Nehantis'in aptal askerleri ne de Kaharan'ın kabiliyetsiz askerlerisiniz. Sizler Zarnal'ın sinsi ve zeki askerlerisiniz.
Yeri geldiğinde ben a desemde siz taklit yaparak b diceksiniz ki düşmanı aldatabilelim. Şimdi toparlanın saraya dönüyoruz. Konuşma yasağınız kalkmıştır."

Askerler, kralın bu tür oyunlarına alışmışlardı ama aralarına yeni katılanlar alışkın olmadıkları için her seferinde kralın akıl oyunlarına bir kurban veriyorlardı. Kralın emri doğrultusuna toparlanan askerler yerde yatan dostlarının cesedini bir ağacın dibine çekerek saraya doğru ilerlediler.

Kral Lucian, saraya vardığı zaman kahyası kralın emrettiği şekilde lezzetli ve rahatlatıcı bir papatya çayı getirmişti.

"Teşekkürler kahya, çekilebilirsin. Mutfağa gitmeden önce bana komutan Efrasiyab'ı çağır."

Kahya, saygıyla kralın huzurundan çekilerek Komutan Efrasiyab'ın odasına ilerledi.

"Ekselansları. Kral Lucian sizleri huzuruna çağırmaktadır."

LEGORYAN EFSANESİ- RUH TOHUMU [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin