LEGORYAN EFSANESİ- RUH TOHUMU [TAMAMLANDI]

Yeni Arayış Bölüm 6

"Teklifiniz için teşekkür ederim ama benim korumakla yükümlü olduğum bir halkım ve dostlarım var."

Ulu Seray, Gaia'nın sözleri karşısında hayal kırıklığına uğramış olsa da onu buraya getirmeleri için koruyucularını görevlendirirken Gaia'nın zaten bu seçimi yapacağından emindi.

"Seni anlıyorum, Sinsi Bıçak."

Gaia, bu sözler karşısında Ulu Seray'a gülümseyerek arkasını döndü ve mağaranın çıkışına doğru ilerledi. Gaia, mağaranın çıkışına doğru yürürken duvarlardaki oyukları büyük bir merakla süzerek ilerliyordu.

Koruyucular, mağaranın çıkışında sıraya girmiş bir şekilde bekliyorlarken; Gaia'nın dışarı çıktığını görünce ona saygıyla başlarını eğip mağaraya geri girdiler.

"Adaletle kal, Sinsi Bıçak."

Gaia, koruyuculara elveda edercesine başını sallayarak atına bindi ve Naekna'ya doğru yola koyuldu. Gaia, Kont Berserker'e rapor vermekte çok geciktiği için Berserker, Gaia'nın başına bir şeyler geldiğini anlamıştı. Bu yüzden Gaia'ya ne olduğunu öğrenmek için Dük Aurel'e bir ulakla mektup göndermişti.

"Sevgili, Dük Aurel. Sinsi Bıçak olarak da tanıdığınız öğrencim Gaia'yı sizinle diplomatik bir meseleyi görüşmesi için elçim olarak göndermiştim. Ancak kendisinin çoktan dönmüş olması gerekiyordu. Buna rağmen henüz dönmedi. Sizlere göndermiş olduğum elçinin başına Heron sınırları içerisinde bir bela geldiyse bunun diplomatik olarak ne anlama geldiğini iyi biliyorsunuz. Sizden en kısa zamanda beni bilgilendirmenizi diliyorum."

Ulak, Heron Düklüğüne ulaştığı vakit Dük Aurel yerine tahtta oğlu Dük Salvador oturuyordu.
Salvador, babasının aksine sakin bir lider değildi ve kont rütbesinde ki birinin Heron Hanedanlığına böyle tehditkâr bir mektup yazmasına çok öfkelenmiş olacaktır ki hemen bir yanıt yazarak ulakla Naekna'ya gönderdi. Mektup da şunlar yazıyordu:

"Kont Berserker. Babam Dük Aurel'in hükümdarlığı sona ermiştir. Artık tahtta ben; Dük Salvador, oturmaktayım. Bahsetmiş olduğunuz elçi benim hükümdarlığımda Heron Kalesine gelmedi. Eğer kendisinin başına Heron topraklarında bir bela geldiyse, bu elçinizin yeteneksizliğindendir. Bundan sonra bir kont olarak sözlerinizi iyi seçmenizi size tavsiye ediyorum. Aksi takdirde sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsınız."

Ulak Naekna'ya ulaştığı vakit, Kont Berserker'in bu sözler karşısında gururu incinmiş olsa da Salvador'a kafa tutamayacağını biliyordu. Bu yüzden Heron Hanedanlığından ümidini keserek Gaia'yı araması için bir ekip görevlendirip gizlice Heron topraklarına gönderdi.

Gaia, Naekna topraklarına çok yaklaşmış olmasına rağmen kararan hava onu kamp kurup geceyi orada geçirme kararı almak zorunda bıraktı. Kamp için uygun bir yer bulduktan sonra etraftan çalı çırpı toplayarak ateş yaktı.

Esen rüzgarın etkisiyle uçuşan minik kıvılcım parçaları Gaia'nın daha derin düşüncelere dalmasına sebep oluyordu. Gaia, Odunları sarmalayan alevleri izlerken koruyucuların kim olduklarını, neler bildiklerini ve Dük Aurel'in sakladığı sırrın ne olduğunu düşünüyordu. Gaia, düşünceleriyle boğuşması bitince onları bir kenara atarak yorgunluğunu dindirmek adına yassı bir kaya bulup oraya uzandı.

Gaia, sabah olduğunda üzerine doğru koşturan atların nal sesleriyle uyandı. Gelenler Kont Berserker'in göndermiş olduğu arama ekibiydi. Sinsi Bıçak, üzerine doğru koşturan atlılara karşı kendini korumak için hemen yerinden kalkıp yayına bir ok takarak okunu atlılara doğru yöneltti. Arama ekibi Gaia'nın onları nişan aldığını fark eder etmez atlarını durdurdu.

"Sinsi Bıçak, bizi buraya Kont Berserker gönderdi. Bu zamana kadar nerelerdeydin?"

Gaia, eski dostu Boris'inde arama ekibinde yer aldığını fark ettiğinde onları Kont Berserker'in gönderdiğine inanarak yayını aşağıya indirdi.