Kan Gölü Bölüm 15

17.5K 302 211
                                    

Jarvan ve askerleri, kurmuş oldukları kalkan duvarıyla amansız bir şekilde dar geçiti kapatırken akın akın saldıran uyumsuzlar karşısında geri adım atmak zorunda kalarak yavaş yavaş geri çekiliyorlardı. Sadece 4 adamın oluşturduğu kalkan barikatının,  Zebani ordusunun dar sokaktan geçişini engellediğini  gören Senatör; üzerine binmiş olduğu kerberosu kalkan duvarının üzerine sürerek duvarı yarıp geçti.

Senatör, duvarı yardıktan sonra akın akın koşturmaya başlayan uyumsuzlar, halkın bulunduğu bölgeye girmeyi başarmıştılar. Kerberosun kalkanına yapmış olduğu darbeyle yere yığılan Jarvan, kendine geldiği zaman senatörün alevler içinde yanan kılıçlarıyla arkadaşlarını birer birer öldürdüğünü gördü.

Jarvan, buradan sağ çıkamayacağını  bildiği için gözlerini kapattı ve kıpırdamayarak ölü taklidi yaptı. Senatör, yerde yatan Jarvan'a aldırış etmeyerek kılıcını havaya kaldırdı ve ürkütücü sesiyle kükreyip Naekna şehirinin derinlerine doğru kerberosunu sürdü.

Kont Berserker'in başında olduğu Naekna ordusu ve destek kuvvetleri, düzenli bir sıraya girerek üzerlerine doğru ilerleyen uyumsuzları bekliyorlardı. Prens Jarvan, Zebani ordusu'nun büyük bir kısmı ilerledikten sonra sağ tarafındaki duvardan destek alarak yavaşça ayağa kalktı. Jarvan, arkasına döndüğü zaman Naekna askerlerine ve halkına saldıran binlerce uyumsuzu gördüğünde öfkelenerek elini duvara vurdu.

Uyumsuzlar, Naekna ve destek kuvvetleriyle kanlı bir çarpışmaya tutuşmuşlardı. Kerberosun üzerine binen senatörü gören Naekna askerleri, ruhlarını korkuya teslim etmişlerdi. Senatör, iki elinde de tuttuğu alevler içinde yanan gazap kılıcıyla düşmanlarını deşerek Naekna ordusunu yok ediyordu.

Uyumsuzların büyük bir kısmı ise Naekna halkını yağmalayarak evlerini ateşlere vermeye başlamıştı. Yaşananlar karşısında çaresiz kalan Berserker, savaşı kaybedeceklerinin farkına varmıştı. Berserker, ordusuna geri çekilerek sarayın önüne  kalkan duvarı kurmalarını emretti.

Berserker, Dük Alfred, General Swain ve komutanlar ne yapacaklarını tartışmak için saraya girdiler. Korku dolu gözleriyle ileri atılan bir Naekna subayı konuşmaya başladı.

''Kont hazretleri, ne yapacağız? Sonu gelmez büyüklükte bir ordu var karşımızda.''

Kont Berserker, subayın sözleri karşısında sinirlenerek ona bir tokat attı. Berserker'in tokatıyla birlikte korkudan tir tir titreyen subayın gözlerinden, gözyaşları dökülmeye başladı.

''Başka korkaklık edecek varsa, derhal çıksın ve Naekna'dan kaçsın.''

Etrafı gözetleyen General Swain, Prens Jarvan'ın odada olmadığını fark edince yüreğinde büyük bir sıkıntı hakimiyet kurmuştu.

''Prens Jarvan, nerede?''

Generalin sözlerini duyan herkes sağına, soluna bakarak Prens Jarvan'ın odada olmadığından emin olduktan sonra telaşa kapıldı. Nehantis'in tek varisi olduğu bilinen Prens Jarvan'ın başına bir iş gelecek olursa, bu hiç kimse için hayırlı olmazdı.

Kont Berserker'in zihninde keşke şu anda Gaia'da burada olsaydı düşünceleri akıp geçmekteydi.

Komutanlar çaresizce sarayın içinde ne yapacaklarını düşünürken sarayın önünde kalkan duvarı kuran askerler uyumsuzlar ile savaşmaktaydı. Naekna halkından geriye kalan tek şey, alevler içinde yanan evlerinin ve cesetlerinin külleriydi.

Uyumsuzların kalkanları yaramadığını gören senatör, hiddetle haykırdı:

''Ön saflardakiler, eğilin!''

Senatörün haykırışıyla birlikte ön tarafta bulunan uyumsuzlar kalkanların önünde diz çökerek eğildiler. Arka taraftaki uyumsuzlar ise öndekilerin sırtına çıkarak kalkanların üzerine atlayıp saraya doğru ilerlemeye başladılar. Uyumsuzların yapmış olduğu numarayı fark eden askerler, Zebani ordusu saraya ulaşamasın diye kalkan duvarını bozarak üstlerinden geçen uyumsuzların  yere düşmesini sağladılar ve yere düşen uyumsuzları hızlıca öldürdüler.

LEGORYAN EFSANESİ- RUH TOHUMU [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now