-9-

1.6K 191 173
                                    

Hyuna noona geleli bir saat olmuştu Minho ve ikisi tanıştıktan sonra da Hyojong hyung gelmiş o da Minho ile tanışmıştı.

Kuzenim ve onun erkek arkadaşının Minho ile anlaşabilmesine sevinmiştim çünkü bir hafta boyunca beraber yaşayacaktık.

Noona eşyalarını yerleştirmiş beni de odamdan kovmuştu. Bu bir hafta boyunca koltukla yakın ilişkiler içinde olacaktım anlaşılan. Felix beni odasına kabul ederse şansım iyi giderdi.

Evde beş kişi olmamız gerekirken noona hesap sormak için Soobin'i bize çağırmıştı ve onunla beraber Yeonjun'da peşinden buraya sürüklenmişti. En sonunda nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde ise Taehyun Beomgyu ve Hyuka'da buraya gelmişti.

Onları içeri kimin aldığından ufacık bir fikrim bile yoktu.

Evin küçük salonuna on iki kişi sıkışmış oturuyorduk. Hyojong hyung geldiğinde onlara yiyecek bir şeyler hazırlamayı teklif etmiştim ancak kabul etmemişlerdi. Gelirken tavuk ve bira almış olduğu gerçeği de bir sebepti tabii ki.

Ancak kimse bu kadar kalabalık olmamızı beklemediğinden aldığı hiç bir şey yeterli gelmemişti. Bu yüzden üstüne tekrardan pizza ve bira sipariş etmiştik.

Herkes yapabildiği kadar arkasına yaşlanmış sıkılmakla meşguldü. Hyuna noona sıkıştığı gerekçesiyle sevgilisinin kucağına çıkmıştı ve biraz daha yer açılmıştı ancak koltuk küçük olduğu için yanımda oturan Minho'nun üstüne çıkmak üzereydim.

Sağ tarafımdaki Yeonjun'u Soobin'in kucağına oturması gerektiğine ikna etmeye çalışıyordum aksi taktirde ben Minho'nun kucağına oturmak üzereydim.

Ancak Yeonjun kucağına oturması gereken kişinin Soobin olduğunu anlatmaya başlamıştı ve bu dinlemesi en zor olan savunma olabilirdi.

Sonuç olarak hala aynı şekilde onunla tartışıyorduk. Hyuka ve Beomgyu sizinle uğraşamam bakışları atarak yere, orta sehpanın yanına oturmuşlardı. Artık daha rahat oturduğumuz bir gerçekti.

"Sıkıldım ve sıkıştım!" Seungmin Felix'in altında kalan kolunu çekerken konuşmuştu. Çoğumuz aynı durumdaydık. "Film izleyelim yemeklerde gelir birazdan zaten"

Jeongin'in harika ve çok farklı fikri ile herkes onu onaylamış film seçmeye başlamışlardı.

On beş dakikanın sonunda kimse izleyecek bir şey bulamadığı için koltuklarda yine sıkış tepiş oturan on kişi sıkıntıdan salonun farklı köşelerine yerleşmiş oralarda sıkılmaya devam etmişti.

Ben kapıya yakın tarafta yanımdaki Felix'in dizine yatmış kuzenime doğru uzattığım ayaklarımı sallarken kuzenim ise tırnaklarına oje sürmeye çalışıyordu. Ancak salladığım ayaklarım dikkatini dağıttığı için alnıma ojeyle adını yazacağıyla ilgili tehditler savurmaya başlamıştı da durmuştum.

Yapardı, sabah uyandığımda sadece alnımla kalacağını da sanmıyordum. Her yerim oje lekesi olabilirdi.

"On iki kişi olup nasıl yapacak bir şey bulamıyoruz nasıl insanlarsınız siz?" Minho'nun konuşmasıyla herkes ona dönmüş ve boş bakışlarla bakmaya başlamıştı. Bunun üzerine derince nefesini vermiş saçlarını karıştırmıştı.

Yutkunmuştum. Nereden baksan ilgi çekici birisiydi, kabul ediyordum. Bazı zamanlar attığı bakışlar ya da geçirdiğimiz bir kaç gün beni gördükçe yüzünde yer edinen gülüş dikkatimi çekmişti. Belki fark etmediğimi sanıyor olabilirdi ama hepsini fark etmiştim.

Duştan çıktığım zamanlarda evde kalacaksam saçlarımı kurutma gereği duymazdım ve öyle günlerde beni görünce gözlerini üzerimden çekmekte bir hayli zorlanıyordu fark ediyordum. Birbirimizden etkilendiğimiz su götürmez bir gerçekti.

wrong table ][ MinsungWhere stories live. Discover now