MULTİMEDİA : Çağrı ve Köprücük kemiği djdjdj
Bitmek bilmeyen bir saatin sonunda Çağrı ortaya artık gitmek gibi dahiyane bir fikir attı. Can, bir saat ama tam bir saat anneme benim rezil anılarımı anlatıp eğlenmişti. Hatta bir ara o kadar gülmüştü ki ağzındaki kurabiye taneleri efsane bir dans şovuyla hepimizin yüzüne yapışmıştı!!
Bunun üzerine bir de Gülsüm bu yüzden dudağına yapışmış olan kurabiyeyi yalayıp " Tadı da güzelmiş. " demişti. Dünyanın en gerizekalı çifti yolunda son gaz ilerlemeye devam ediyorlardı yani.
Annem en son hepsini öperek bir daha gelmelerini söylerken sıra Çağrı'ya geldi ve dudağımı ısırdım. Anneme sarılırken bana göz kırptı.
Vedalaşmaları bittiğinde onları iki sokak ötedeki durağa götürmüştüm.
Gülsüm ve Can'ı öpüp sarılarak "İyi ki varsınız yavrumlar. " dedim sevence.
"Biliyoruz. Neyse biz sizi yalnız bırakalım, öpüşeceğiniz konular vardır. "
Ne dediklerini idrak edemeyip anlayışla kafamı salladım.
Sonra bir an "Lan." diye duraksayıp Can'a bir tekme savurdum ve tam yerine isabet etti. Aslında orayı hedeflememiştim.. Her neyse.. Nokta atışı. İşte baya bir tam. Neyse siz anladınız.
" Ah.. Hayır... " diye haykırışları arasında yere düşerken gülmemeye çabaladım.
Gülsüm " Can iyi misin ? " dediği an Can bu sefer sesini daha da yükseltip kıza bağırmaya başladı.
" Daha sevişmemiştik bile. Anlıyor musun beni ? Nasıl iyi olabilirim o.. bu durumdayken..."
Gülerek " Abartma be. " dediğimde " İyi olacaksın küçük yavru.. " diye fısıldadığını duydum. Muhtemelen bizim duymadığımızı düşünüyordu.
Alt dudağım dişlerimin esiri olmuştu ve kahkaham serbest kalmayı bekliyordu. Gülsüm'e baktığımda aynı durumda olduğunu görünce kendimi tutamadım.
" Bana vurduğun tekmeye say. "
"Salak ben seni o çocuk sandım bir kere. "
" Tamam ben de orayı hedeflememiştim bir kere."
Bu sırada göz ucuyla Çağrı'ya baktım. Kaşları çatık bir halde telefonuna bakıyordu. İlgilenmiyordu yani.
"Ya Çağrı, bir şey de Kumsala. Utanmadan gülüyor cani."
Telefonunda gezinen bakışlarını ifadesizce yerdeki Can'a yönelttiğinde dudakları alayla kıvrıldı ve "Kafa atmadığına dua et kardeşim." dedi.
Gülsüm ve Can altında yatan anlamı kavrayamamışlardı. Ama ben çoktan yanaklarımın yandığını hissedebiliyordum.
" Tövbe de yavrum. " dedi Can pantalonunu silkip ayağı kalkarken.
"Gerçekler. " dediğinde gözlerimi kaçırdım. Resmen bilerek yapıyordu.
Lafını söyledikten sonra telefonundan 'This Is Why I'm Hot" şarkısı yükselince konunun dağılmasına şükrederken her zaman yaptığımız gibi Can ben ve Gülsüm üçlüsü dansımızı yapmaya başladık.
Çağrı bu halimize gülerek gözlerini devirdikten sonra telefonu sıkıntıyla karışık bir ifadeyle açtı.
"Buyur ? " dedi ve bir süre karşı tarafı dinleyip cevap vermeden telefonu kapattı. Ne kadar da kibar ama..
Hepimizin ona baktığını görünce "Taksi bekleyeceğim. Bir işim çıktı. " diye açıkladı.
"Tamam en best yavrum gel öpeyim! "
