21 ~ "Özel gününde falan mısın? "

675K 33K 7.6K
                                    

Sahilde kumlara uzanmış dalga seslerini dinliyordum. Çok ağlamıştım ve tatlı bir uyku bastırmıştı. Ancak birinin sesiyle yerimden zıpladım.

"Ne çektin bee Kumsaal.. "

" Vasfiye Teyze ? "

Ve tüm hatırladığım bu arkadaşlar uyandığımda odamdaydım.Yani otel odasında. 

Kafamı kaldırdığımda yatağımın önündeki koltukta uyurken birbirlerine girmiş olan Çağrı ve Canı gördüm.

(Lütfen fesat düşünmeyiniz. )

Mırıldanan kişi şaşırtıcı bir şekilde Can değildi Çağrı'ydı sürekli kıpırdanıyordu. Can'ın kafası onun göğsündeydi. O ise kafasını koltuğun kolundan sarkıtmıştı.

" Mmm.. " diye mırıldandıktan sonra havaya bir öpücük attı.

Bu sırada Can Çağrı'nın üzerinden yere yuvarlanınca ikisi de aniden ayağa zıpladılar.

" Can ben sana öbür kanepede otur demedim mi ? "

" Kahretsin, seni  Gülsüm sanmışım ne kadar mal bir insanım. "

" O nerede ? "  diye sorduğunda odanın kapısı açıldı. Gülsüm gülümseyerek içeri girdi.

"Yiyecek bir şeyler getirdim. Yemekhaneden çıkarken yakalanmamak için nasıl koştuğumu tahmin edemezsiniz. "

" Oyy kıyamam ya " Can Gülsüm'ün yanağını öperken Çağrı kusma sesleri çıkardı. Can'sa gözlerini devirip " O sadece beni kıskanıyor aşkım, alttan al.." dedi.

Hala beni farketmemişlerdi. Muhtemelen gözlerimi yeterince aralayamadığımdandır diye düşünüp öksürünce bütün gözler bana döndü.  Tam bir dakika boyunca iyi olup olmadığımı sorduklarında bıkkınlıkla ağzımı açtım.

" İçinizden biri daha iyi olup olmadığımı sorarsa yumruğumu yüzünüze Allah ne verdiyse sallayacağım."

Hepsi susunca o tipik soruyu sordum. " Ne oldu bana ? "

"Sahilde uyuyakalmışsın şu görevli çocuk vardı ya Can'la yürürken onunla karşılaştık. Kucağındaydın.  Hani Kerem şu yakışıklı olan. " Gülsüm'ün son cümlesi üzerine Can ölümcül bakışlarını ona çevirdi.

Şaka yaptım. Hadi ama cidden Can gibi birinin ölümcül bakış atabileceğini mi düşünüyorsunuz ? Tek yaptığı hareket gözlerini olabilecek en malca şekilde kısıp dudaklarını burnunu kırıştırıp gerecek bir şekilde sıkmasıydı. Bu çok komikti. Muhtemelen bu hareketini dünya üzerinde sadece Gülsüm seviyordu.

İçime güldüm. Evet. O nasıl oluyor ben de bilmiyorum.

" Neden Kerem'in kucağındaydım ki ?" diye şaşkınlıkla sorduğumda Gülsüm başını sallarken Çağrı ilgilenmiyormuş gibi camdan dışarıya bakıyordu. 

" Seni bayıldın zannetmiş çocuk. Korkmuş seslendiği halde sen uyanmayınca. Biz söyledik onun uykusu çok ağırdır diye. Sonra Can'ın kucağına verdi seni odaya taşıması için." 

"Bir zahmet." dedi Çağrı sessizce.

" Ve yüz saattir uyuyorsun lan. Hiç uyanmayacaksın sandık bir an. Çağrı harap oldu burda ... " dedi Can.

" CAN SEN GERİZEKALI MISIN !!!"

Baygın bakışlarımı yüzlerinde gezdirip konuyu değiştirdim.

" Peki siz ikiniz o koltukta ne yapıyordunuz ? " deyince Gülsüm sırıttı.

" Nöbet tutuyorlardı senin için bir şey falan olur diye. Ben görevlendirdim. "

"İkisi de uyuyorlardı yalnız ? "

Gülsümle Çağrı imayla Can'a bakmaya başladılar. Bunu üzerine Can dehşetle ağzını açtı.

" Sıra Çağrı'nındı bi kere. Hemen beni suçlayın. Can kim ki zaten. "

" Yalan. Sıra benim değildi Gülsüm. Valla bak."

"Tamam belki benim olabilir... Ama bu hemen beni suçladığınız gerçeğini değiştirmiyor. "

Gülsüm Can' sarılınca Can gülümsedi.

" Neden bilmiyorum ama duygulandım lan."

Çağrı gözlerini devirdi.

" Sence de bu kadar duygusallık fazla değil mi Can ? Anlamadım özel gününde falan mısın ? "

Öyle bir kahkaha attım ki ses tellerim koptu. 

" Buna daha fazla katlanamayacağım. Bu ne cürret gidiyorum ben. Yürü kadınım gidiyoz. "

Sırıtarak başımla gidin işareti yaptım.

" Kapıda bekleyeceğiz yalan söylüyor..."

"Gülsüüüm ! "

Kapı kapandığı an Çağrı üstüme atladı. İnsan biraz dikkat eder. Bacağımın üstüne oturdu. Sol bacağım artık bir gazi...

" Sana hiçbir şeyiz dedim ve... " Tepkimi ölçmeye çalışır gibi bir hali vardı.

" Çağrı ben ... "

"N-noldu ? "

" Bacağım diyorum. Resmen hissetmiyorum. Ne öküzsün ya. "

Oturuşunu düzelttikten sonra güldü.

" Bak. Bir yandan babama olan nefretim, aileme söyleyemediğim için oluşan suçluluk duygusu, ve bizim bu ne olduğu belli olmayan ilişkimiz, ben de yoruluyorum. Mahfoluyorum anladın mı ? Basit bir arkadaşlık kurmayı bile beceremiyorum. " 

Birden her şeyi dökmüştüm.

"Arkadaşlık ? " diye sordu.

Zorlukla ağzımdan " Evet." çıktı.

" Pekala olalım o zaman. "  Ciddice konuştu.

" Ciddi misin ? "

" Aynen öyle. " Ağzı kapalı bana bakarak gülümsedi.

"Güzel. "

" O zaman ben.. bir Can'ın gönlünü alıp geliyorum kanka. " dedikten sonra dışarı çıkıp kapıyı kapattı.

Ben bu dünya üzerindeki en mal insanım. Ne yaptım ben ? Hınçla kafamı yastığıma gömüp o meşhur Medcezir repliğini mırıldandım.

"Hay sokayım kankana ya..."

******

YAZ ÖKÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin