RAHATSIZ OLUCAKLAR * DAN SONRASINI OKUMASIN :D
Çağrı'nın ağzından;
Ağırlığımı Kumsal'a vermiyordum. Ama bahse girerim bunun farkında bile değildi. Saçları dağınık, yüzü uyuyamamış olduğundan gerek daha beyazdı.
"İşte geldik. " dediğinde önümdeki havuza baktım.
" İyi de burası Can'ın odası değ-"
Havuza doğru karizmatik bir uçuş gerçekleştirdim.
Su ayılmama yardımcı olurken yüzeye çıktım. Kahkaha atıyordu.
"Üzgünüm. " diye fısıldadım ve ayak bileğinden çekip suya düşmesini sağladım.
Onu öpmek için dibe dalıp gözlerimi açtım. Siktir, göremiyordum ki ?
Dudaklarımla dudaklarını aradım. Ama tek yaptığım şey gözünü vakumlamak oldu.
Lanet olsun bu dünya.
" SEN GÖZ FEŞİSTİ FALAN MISIN ?!? "
Fırlattığı sular bana doğru hücum ederken aklıma malum durum geldi.
" Kumsal çok üzgünüm. Reglin bitmiş miydi ? "
" Evet, ama hem sarhoş hem de düşüncesiz bir aptalsın. Senin için ne kadar endişelenmiştim!" dedi ve bana sırtını döndü.
"Gözlerime bak ama ağlarım sonra." dedim. Soğuk suyun etkisiyle biraz açılmıştım ama hala üzerimde bir çakırkeyiflik vardı.
*Bakışlarını benimkilerle buluşturduğunda suyun altından belini kavrayıp kendime doğru çektim. Sonra bir dudaklarına doğru baktım bir de gözlerine. Tam şu an onu öpmemi istiyordu gözleri. Ben de hiç beklemeden dudaklarımızı buluşturdum.
Ben uzun uzun onu öperken ve tüm dünyayı unutmanın özgür hissiyle yanıp tutuşurken birden bacaklarını bana doladı. İçgüdüsel bir şekilde kendimi ona bastırdığımda beni tamamen hissetmiş olmalıydı ki çok etkileyici bir "Ah," sesiyle dudaklarını benimkilerden çekti.
" Rahatsız edecek bir şey yaptıysam özür dilerim." dedim ve önce biraz kendimi geriye doğru çektim. Buna izin verince rahatsız etmemek için tamamen geri çekilmeyi denedim ama bu yeltenişime izin vermedi.
Gülümseyerek boynunu öptüm biraz da emdim. Kollarımdaki bedeninin tatlı bir şekilde ürperdiğini hissettim. Rahatlaması için son kez küçük bir öpücük kondurup ona baktığımda o da dürtüsünü dinleyerek benim boynuma yöneldi.
O kadar büyüleyiciydi ki dudakları, istemeden yine suyun altında beni biraz fazla hissetmesine sebep oldum. Nefes alış verişlerimiz biraz fazla hızlanmış ve o bana kendini daha çok bastırırken daha ileri gitmemek için zor tutuyordum kendimi. "Mmm.."
Sonra bir an aniden geri çekildi.
Ortamı yumuşatmak için kurabileceğim en saçma cümleyi kurdum.
" Şey, suyun kaldırma kuvveti diyelim."
Bununla birlikte suratıma su sıçratıp tamamen benden ayrıldı. Ve maalesef ki benim patavatsız esprim yüzünden havuzdan çıkıp odalara dağıldık. Halbuki ne hayallerim vardı...
---
KİME : Ayıcık
" Utanmanı balla kesiyorum ama-bir ayı olduğundan favorin ;) - cevap ver artık. "
Mesajı attıktan sonra tişörtümü çıkarıp Can'ın suratına attım.
" Hırsız va- He sen misin tamam."
Can'ın odasındaki tek yatak yüzünden beraber uyumak zorundaydık. Sinirle onu ittirdim.
" Neden ıslaksın sen ? "
" Yat uyu yavrum bir şey yok. "
" Tamam canım. "
Gözlerimi devirdim sadece dilim sürçmüştü.
Bu sırada telefon öttü.
KİMDEN : Ayı
" İyi geceler. Ve güzel rüyalar. "
KİME: Ayı
" Güzel bir rüya göreceğimden eminim ;) "
Can kafasını bana çevirdi.
"Neden liseli ergenler gibi telefona aptal aptal sırıtıyorsun ? "
"Ya of, uyusana sen. "
"İyi geceler, aşk böcüğü. "
Kusma sesleri çıkarttım.
" Cidden kustun sandım lan hayvan. "
"Uyu lan uyu. Hadi. " dedim gülerek.
Kumsal hala cevap vermemişti sinirle tekrar mesaj attım.
KİME : Ayıcık
" Kumsal ? "
Anında telefon titredi.
KİMDEN : Ayıcık
" Kmsn ? "
******
