16.Bölüm: Büyümek

70 20 8
                                    

Işık, Deniz' den duyduğu şey karşısında şok olmuştu. " Deniz sen ne dediğinin farkında mısın?!" Deniz ayağa kalkarak kendinden emin bir şekilde " gayet farkındayım" dedi.

Işık olamaz anlamında kafasını salladı.
" Bu çok saçma Deniz, o kadar emek verdin. Çok istiyordun doktor olmayı şimdi ne değişti?"

" Ben büyüdüm abla. O zaman babamın gözüne girebilmek için tıp okumayı kabul etmiştim. Sırf onu memnun edebilmek adına. Belki seninle aynı kefeye konulurum sanmıştım ama olmadı. Ne ben, ne diğerleri onun gözünde asla bir sen olamayız. O yüzden artık kendi istediğim hayatı yaşayacağım"  dedi Deniz ilk defa bu düşünceleri dile getirdiği için rahatlamış bir şekilde.

" Ne? Saçmalama Deniz, hepimiz onun çocuğuyuz hepimize aynı değeri veriyor."
Deniz, Işık' ın bu sözlerine inanamayarak başını salladı. " Abla, ben seni suçlamak için söylemedim bunları. Bunlar gerçekler.  Ben de , diğerleri de bunun farkındayız. O yüzden sen benim yanımda ol, olma ben kararımı verdim, onlar istese de istemese de ben bunu yapacağım " dedi Deniz kendinden emin bir şekilde.

Işık hâlâ onun bu söylediklerini sindirmeye çalışıyordu. Kapı çalınıp içeriye Su girdi. " Aa sen de mi buradaydın? " Deniz kafasını salladı yavaşca. Işık koltuğa otururken Işık'a döndü. " Abla ne oldu sana rengin atmış, hasta mısın?!" Işık bakışlarını Su' ya çevirip " yok canım demin duyduklarımı sindirmeye çalışıyorum " dedi.

" Peki şu an sinirli misin?" diye sordu Su çekinerek. " Ne oldu Su, sen de mi hayatınla ilgili radikal kararlar aldın?" "Başka kim kararlar almış ki ? " diye sordu Su Deniz'e dönerek. Deniz eliyle kendini gösterdi.

" Anladım ama benim ki daha radikal sanırım. " Deniz ve Işık gözlerini Su' ya dikmiş ne söyleyecek diye merakla bekliyordu. Su bir anda ikinci bombayı patlattı. " Ben üniversiteyi yurt dışında okumak istiyorum. "

Işık hızlıca ayağa kalkarak " ya siz sözleştiniz mi? Ne bu böyle?!" diye bağırdı. Kapı açılıp içeriye Vedat girdi.  "Abla ne bağrıyorsun dışardan duyuluyor sesin. "

" Gel Vedat, gel dinle kardeşlerinin marifetini. " Vedat, kızlara dönüp ellerini iki yana açtı. " Ne yaptınız da benim melek ablamı sinirlendirdiniz?" Deniz ağzının içinden " ne melek ama" diye mırıldandı.

Vedat, Deniz'e eğilip " ne diyon kız ağzının içinde mır mır ? Kesin sen sinirlendirmişsindir ablamı" diyerek Su' nun yanına yaklaşıp başını okşadı  "benim prensesim yapmaz çünkü. "

Su, olduğu yerde sinip omuz silkti. " He yapmaz, sor bakalım ne istemişte  ablam bu kadar sinirlenmiş. "

Vedat kaşlarını çatıp " ne oldu Su?" diye sordu. " Şey..abi ben şey dedim " diye gevelemeye başladı Su.

" Ben anlatayım Vedat.  Bak bu kardeşin Deniz okulu bırakıp yurtdışında sanat okuluna gidecekmiş."

Vedat ve Su ellerini ağızlarına getirip
" ne?!" diye bağırdı. " Aa daha bitmedi " Işık, Su' ya dönüp " senin bu prensesinde üniversiteyi yurt dışında okumak istiyormuş. "

Vedat şok olmuş bir şekilde Su' ya döndü " Su?!!" diye bağırdı.

" Ya ben anlamıyorum niye bu kadar abartıyorsunuz ki. Bizim imkanlarımıza sahip bütün gençler yurdışında okuyor aileleri de onları destekliyor" dedi Deniz.

Vedat, Deniz'e dönüp " sen mi soktun bu işi bu kızın kafasına" diye sordu Su'yu gösterek. Deniz tam konuşacakken " abi o bir şey demedi hatta şimdi sizinle birlikte öğrendi. Bu benim hayalimdi. Sadece daha önce sizlerle paylaşmamıştım" dedi Su sessizce.

Vedat, Su'nun koltuğunun yanına eğildi.  "Eğer hayalinse ve çok istiyorsan ben senin yanındayım prenses. " Su' nun gözleri dolarak yanında ki Vedat'a sarıldı. Deniz ve Işık, Vedat'ın bu kadar çabuk kabullenmesine şaşırmıştı.

" Ben de hayalim için çabalıyorum, duymanlar varsa duysun " dedi Deniz, Vedat' a ters ters bakarak. Vedat, Deniz'e bir gülüş verip " senin de yanındayım kız, yapın ne istiyorsanız. " Deniz ona gülüp yanına gelip sarılan Su ve Vedat'a sarıldı. Işık şaşkın bir şekilde olanları izliyordu.

Işık küçük bir öksürükle bakışların ona dönmesini sağladı. " Peki bu durumu anne babanıza kim açıklayacak ?!" Deniz ve Su birbirine hınzırca bir bakış atıp Işık' ın yanına gelip ona sarıldılar. " Abla ne olur babamı bir tek sen ikna edersin " dedi Su ağlamaklı bir şekilde. Deniz de hızlıca başını sallayıp suyu onayladı.

Işık derince bir nefes alıp" bu size pahalıya patlayacak , şimdiden uyarayım" dedi. İki kız, Işıktan ayrılıp birbirlerine sarılarak sevinç nidaları attılar. Vedat Işık'a dönüp " ee hadi çıkalım o zaman " dedi.

" Nereye Vedat?" " Ablam akşama malum zorlu geçecek şöyle ağız tadıyla bir şeyler yiyelim ,hadi kızlar " diyerek kapıya yöneldi.

" Akşam olmaz misafir varmış. Ben müsait bir zamanda hallederim." Deniz üfleyerek kapıya yöneldi " bizim evde aş evi gibi sürekli birileri yemek yemeye geliyor. " Vedat kaşlarını çatıp " kız sen nereden biliyorsun aş evini? " diye sordu. Deniz gözlerini devirerek odadan çıktı.

Bu dörtlü arabaya atlayıp sahile geldiler. " Nereye abi, orada tekneler var. " Deniz etrafına bakınarak "evet Su doğru söylüyor bizim tekneler yazlıkta değil mi? " diye sordu. " Bu zaten benim kızlar, hadi atlayın."
İki kız şaşkınlıkla birbirine bakarak tekneye bindiler.

Tekne boğaza açılırkan dörtlü teknenin arka tarafında hazırlanmış masada yemeklerine başlamıştı. " Abi senin ne zamandan beri teknen var ?" diye sordu Su.  Vedat, Işık' a baktı. " Dünyanın en iyi ablası doğum günümde hediye aldığından beri. "

İki kız Işık' a  dönüp "oha" diye bağırdı. "Valla gözde kardeş olmak varmış " dedi Deniz yüzünü buruşturup. Vedat, Deniz'in koluna vurup " kıskanma kız gözün kalmasın teknemde, kem gözlü batıracaksın tekneyi! " diye bağırdı.

" Vedat!" Işık, onu uyarırcasına seslendi. Vedat kaşlarını çatıp yemeğine devam etti. " Sana da en sevdiğin grubun konser biletini almıştım Deniz, hem konserden sonra onlarla tanışmıştın. "

" Ay evet çok güzeldi. " dedi Deniz mutlu bir şekilde.

"Abla" diye seslendi Su. " Efendim Su. " "Babamı ikna edebilecek misin?" Işık omuzlarını dikleştirip " şüphen mi var?" diye sordu. Su, Işık' ın bu kendinden emin haliyle bu işi halledeceğine inancı artmıştı.

" Benim asıl merak ettiğim karşılığında ne isteyeceğin abla? " dedi Deniz. " Sizin için önemli olmayan ama benim için çok önemli bir şey isteyeceğim. " İki kız dikkatlice Işık'ın ne isteyeceğini dinlemeye başladılar. " Ben sizin hastanedeki hisselerinizi istiyorum. "

Kızlar bu istek karşısında birbirlerine küçük bir bakış atmışlardı. " Merak etmeyin sizin hakkınızı vereceğim. Hisselerin değeri karşılığında sizden istiyorum." dedi Işık.
Deniz omuz silkerek " benimkini alabilirsin, ben de oradan gelecek parayla okulu bitirdikten sonra sanat okulu açarım " dedi sevinçle.

" Nasıl istersen. Su sen ne diyorsun?"  "Ben zaten hastaneyle bir bağım olsun istemiyordum iyi olur benim için " dedi Su. Vedat, Su'ya dönerek " neden, ne varmış hastanede ?" Diye sordu.

" Öf abi ben hukukçu olacağım böyle yasadışı bir yerle anılmak istemiyorum " dedi Su.

" Abla bakma öyle , yalan mı hem? " Işık, Su'nun bu sorusu karşısında suskunlaşmıştı. " Hadi gidelim de misafirlerimiz gelmeden sizin işinizi halledelim. "

Ruhum KafesteWhere stories live. Discover now