52.Bölüm: Benim Kızım

72 10 13
                                    

Işık, gecenin bir yarısında cezaevinin görüş odasında Mert'i bekliyordu. Altuğ Bey zor da olsa bir görüşme ayarlamıştı.

Işık ellerini masanın üzerine koymuş gerginlikten tırnak etleriyle oynuyordu. Kapının açılma sesiyle bakışları oraya döndü.

Mert, karşısında görmeyi beklemediği Işık' ı görünce gülümsedi. Hızlıca yanına geldi fakat Işık' tan aynı mutluluk dolu karşılık alamadı.

Mert, yüzü düşmüş bir şekilde Işık' ın karşısına oturdu.

" Sana eğer benim arkamdan bu seferde iş çevirirsen bitersin demiştim! " Işık çok sertti Mert'e karşı.

" Özür dilerim. Senin iyiliğini düşünmüştüm sadece. " Mert başını öne eğdi.

" İyiliğim mi?  O kadının anlattıklarını biliyordun ve benden sakladın öyle mi?"

" Hayır bilmiyorum. Sadece kardeş olduğunuzu ve ayrılmanızdan babamın sorumlu olduğunu söyledi bana. Detayları anlatmadı. Senden önce kimseyle paylaşmak istemedi. "

" Anlattıkları saçmalıktan başka bir şey değil zaten. Sana anlatsa sen de inanmazdın. "

" Öyle mi?" Mert bunca şeye rağmen Işık' ın inanmamasını beklemiyordu.

" Öyle. Buraya da senin bana anlatman gerekenleri duymak için geldim. Biraz da senin yalanlarını dinlemek istiyorum. " Işık tuhaf bir şekilde sakinleşmişti..

" Hiç anlatmayayım o zaman Işık. Boşuna babandan şüphe etme. " Mert, Işık' ın bu derece ona güvenmemesine kızmıştı.

" Anlat ki senin nasıl bir yalancı olduğunu babama söyleyebileyim. "

" Peki Işık bunu sen istedin. "

Işık' ın , Mert'ten duyacakları hayatını nasıl değiştirecekti. Işık ona inanacak mıydı?

" Babam, yıllar önce hapise girmiş. On altı sene yatmış hapiste. O sırada hastane batmak üzereymiş, elindeki tek gelir kapısı. Yeni bir şey denemeye karar vermişler. "

" Taşıyıcı annelik. Yurtlarda kalan genç kızların yumurtalarını alıp labaratuvar ortamında emriyo haline getirip, reşit kadınlara bu bebekleri taşıtıyorlarmış. "

" Yalan söylüyorsun, o zamanlarda burada öyle bir şey yapılması mümkün değil. " Işık bu anlatılanların o zamanın imkanlarıyla yapılamayacağını düşünüyordu.

" Yurtdışında bu işi öğrenip buraya gelen doktorlar yapıyordu. Sonra bir gün sıra sizin yurda gelmiş. Sen ve birkaç kızı daha hastaneye ücretsiz muayeneye götürüyoruz, bir sorun varsa kızlarımızı tedavi ederiz ücretsiz hayır işi diyerek kandırdırmışlar sizi. "

" Sonra aranızdan kaliteli yumurtaları olanları sen de kist var ameliyat olmalısın diyerek hastaneye yatırmışlar. Tedaviye başlamışlar güya. Yumurtaları büyütüp alıyorlarmış sizden. Sonra emriyo haline getirip diğer kadınlara taşıttırıyorlardı bebekleri. "

Işık anlatılanların çok abartılı olduğunu düşünüyordu. Hem Mert bunları nereden öğrendi ki?

" Senin operasyonunda bir sıkıntı olmuş. Sen doktorların konuşmalarını duymuşsun anlamışsın olayı ve hastaneden kaçmışsın. "

" İyi ezberletmiş sana. Aynı cümleleri kuruyorsunuz resmen. "

"Sonrası daha da ilginç Işık. Babamın sana bunun yapıldığından haberi yokmuş ama sana bunu yapan,  bunu yapmaması gerektiğini biliyormuş. "

" Sen, kimseye bir şey anlatma diye sana arabayla çarpan kim biliyor musun? Hülya hala. "

Işık, kaşlarını çatmış gözünün önünden kaza anına dair görüntüler geçiyordu.

Ruhum KafesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin