2. Bölüm

3.7K 195 109
                                    

Keyifli okumalar ♡

"Aynı şehirde, sen varsın, ben varım, biz yokuz."

Cemal Süreya

İhanet...

Belki de bir ilişkide affı olmayan tek etkendi. En iğrenç, en alçakça, en kötü şeydi.

Genç adam oturduğu dinlenme koltuklarında karısını kucağına aldığında eline bulaşan kana odaklanmış bir şekilde dakikalardır aynı pozisyonda duruyordu.

Düşünceleri âdeta beynini kemiriyordu. Sanki bir bataklığa girmişti ve onu oradan kurtaracak kimse yoktu.

Düşündükleri kalbine anlatılamaz bir ağrı aşılıyor nefes almasına engel oluyordu.

Karısı onu aldatmıştı. Onu sevdiğini söyleyen kadın aklının alamadığı bir şekilde iğrenç bir insan hâline gelmişti.

Kendisi ki sevmediği bir evlilik sürdürürken bir kez bile aklından başka kadınları geçirmemişti.

Geçiremezdi. Karaktersiz bir insan değildi. Asya da değildi...

Daha doğrusu tanıdığını sandığı ama asla tanımadığı karısı.

Gün boyunca ne kadar korkmuştu ona bir şey oldu diye. Sonunda ise o otel odasında zevk için saatlerce ortadan kaybolan bir kadın bulmayı beklemiyordu.

"Hastanın yakını siz misiniz?"

Düşünceleri arasından yanı başından gelen ses ile sıyrılırken karşısında gördüğü doktor ile hızlıca ayağa kalktı.

O kadının kendisini aldatmasına rağmen hâlâ onun için endişe eden kendinden nefret etmeye başlamıştı bile.

"Ko... evet." dediğinde doktor hanım başını anlayışla salladı.

Gürbüz tam kocasıyım diyecekken kendini tutmuştu. Bundan sonra o kadının hiçbir şeyi olamazdı.

Derin bir nefes alarak üzgün bir şekilde

"Asya hanımı hastaneye getirdiğinizde düşük çoktan başlamıştı." diyen kadın ile Gürbüz anlamazca kaşlarını çattı.

"Ne düşüğü?"

Genç adamın sorusu ile 40 lı yaşlarının sonundaki kadın bebekten haberi olmadığını anladı ve hüzünle ellerinden birini bir anne edasıyla Gürbüz'ün omzuna koydu.

"Bebeğiniz. Asya hanım 3 haftalık hamileymiş." dediğinde karşısındaki adam bir kaç adım geriye doğru sendeledi.

Kafasını iki yana sallarken pelte kıvamına gelen bedeni koltuğa tekrardan düştü.

Elleri saçlarının arasına karışırken doktor hanım konuşmaya devam etti.

"Galiba eşiniz bebekten haberi olmadığı için çok fazla alkol almış ve bu da düşüğü gerçekleştiren en büyük etken."

Bebeği. Onun bebeği. Daha bir parmak kadar bile olmayan bebeği o öğrenemeden veda etmişti kendisine.

O kadın belki de bildiği halde bu kadar alkol almıştı.

Artık her şeyi beklerdi Asya'dan.

Koridor başında beliren ailesi ile gözünden akan yaşları silmeye uğraşmadı. Asya'nın babaannesine haber vermemişti. Çünkü yaşlı kadının endişe edip de rahatsızlanmasını istememişti. Belki de bu son iyiliğiydi Asya'ya.

LİLYUM - TAMAMLANDI -Where stories live. Discover now