5. bölüm

3.5K 208 61
                                    

Keyifli okumalar ♡

Sanki yüreğim, boş bir kafes.

Şeker Portakalı, Jose Mauro de Vasconcelos

"Eksik bir şey var mı?"

Ezgi'nin dikkatle etrafa bakarak sorduğu soru ile Asya belinde olan elleri ile önündeki masaya son kez göz gezdirip "Yok. Her şey tamam." dedi ve herkes derin bir nefes aldı.

Bugün 1 hafta önce Asya'nın cafesine gelen bir müşterisinin tesadüfen tanıştıkları oğlunun doğum günü hazırlığı vardı. Oğlu 8 yaşında ve lösemi hastasıydı. Asya ise küçük çocuğun doğum günü olduğunu öğrenince sürpriz yapmak istemişti.

Yavaş yavaş gelen davetliler ile çalışanlar insanlarla ilgilenmeye başlarken Asya mutfağa pastanın ne durumda olduğuna bakmaya gitti.
Bahçeden çıkıp içeri girerken etrafta koşuşturan çalışanlara tebessüm edip mutfak bölümüne ilerledi.

Aşçı son dokunuşları yaparken Asya'yı görüp saygıyla kenarı çekildi. Asya ise hepsiyle arkadaş olduğundan Emre'ye onaylamaz bakışlar atarak kocaman pastaya beğeni dolu gözlerle süzdü. Emre'ye teşekkür ederek ellerini yıkamak için mutfaktan çıkarak lavaboya girdi.

İçeri girerken bir süre kapının arkasına bedenini yaslayarak gözlerini kapattı. Bir anda yüz ifadesi değişerek yüzüne taktığı maskesi düşmüştü. Yaşadığı şeyler eski benliğini kaybettirmiş etrafa mutlu rolü yapan bir adet Asya bırakmıştı. Bu ise bedenini yormaktan başka bir şeye yaramıyordu.
Ruhuna sanki kilit vurulmuş, tutsak edilmişti.

Bir süre sessizliği dinlerken yorgun bedeni anında gevşemeye başladı. Kapının tıklatılıp içeriyi Ezgi'nin sesinin dolması ile Asya kapının arkasından çekildi.

"Canım herkes geldi. Bahar hanım ise oğlu ve kocası ile geliyormuş."

Asya kısaca "Geliyorum." deyip ellerini yıkadıktan sonra lavabodan çıkarak tekrardan bahçeye çıktı.

Etrafta koşuşturan çocukların ve sohbet eden ailelerin sesleri ortama bir düzen oluştururken yanına gelen Ezgi ile Asya arkadaşına döndü.

"Bahar hanım, kocası ve doğum günü çocuğumuz kapıdalarmış. Mumları artık yakalım istersen?"

Asya kafasını sallayıp kocaman masanın önüne geldi. Emre'nin verdiği çakmak ile sırayla bütün mumlar yakılırken içeri giren kişiler ile büyük bir alkış tufanı kopup doğum günü dilekleri havada uçuştu.

Saatler sonunda biten kutlama ile bütün çalışanlar etrafı toparlamaya başladı. Asya ise odasına giderek biraz dinlenmek istediğini belirtti.

Akşam olup çalışanlar yavaş yavaş gitmeye başlarken Asya kendini daha iyi hissederek odasından çıkıp masalardan birinde oturmuş olan arkadaşının yanına oturdu.

Ezgi yorgunlukla kafasını kaldırırken karşısında Asya'yı görünce hemen enerjisi yerine gelmiş gibi gülümseyip "Dinlenebildin mi?" diye sordu. Asya ise tebessüm ederek arkadaşını onayladı.

Günden güne kendini toparlıyordu. Yaşadığı şeyler ağır şeylerdi. Her şey bir anda olmuştu. Ama toparlanacaktı. Yine eski Asya olmak için elinden ne gelirse yapmaya hazırdı. Sadece biraz zamana ihtiyacı vardı. Zamanla her şeyin eskisi gibi olacağını umut ediyordu.

"Derin az önce beni aradı."

Ezgi'nin sesi ile Asya'nın dışarıda olan bakışları tekrardan genç kadına döndü.

LİLYUM - TAMAMLANDI -Where stories live. Discover now