Wei Wuxian oturduğu yerden gülümseyerek kalktı elinde olan fırçayı kulağının arkasına sabitledi ve Lan Wangji'yi doğru koştu.
- Lan Zhan!
Lan Wangji'nin keskin bakışları yumuşadı.
- Mm. Bitti mi?
- Evet. Bitti. Görmek ister misin?
-Mm.
Wei Wuxian elinde olan kağıda birkaç dakika baktı ve karşısındaki adama uzatı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
- Lan Zhan her zaman mükemmel görünüyorsun.
İşaret parmağını burnuna sürtü
- O kadar güzelsin ki bunun çeyreğini bile resime geçirememek canımı sıkıyor. Ne yapmam lazım..
Büzdüğü dudakları ile oldukça sevimli görünüyordu. Lan Wangji belinden tutup onu kendisine yaklaştırdı. Kulağının arkasında olan fırçayı aldı ve yere koydu. Wei Wuxian'ın yüzüne bulaşan boyayı eliyle sildi.
- Beni kusursuz gören gözlerin. Resimin çok güzel. Bu kadar iyi göründüğümü düşünmüyorum.
Tuttuğu beli destekleyip Wei Wuxian'ı yürütmeye başladı.
- Benim böyle bir yeteneğim yok. Senin olduğun bir resmi-
Eli ile kalbinin olduğu yeri gösterdi
- Buranın üzerinde saklamak güzel olurdu. Seni özlediğim zaman bakardım..
Wei Wuxian omuz silkti
- Peşinden ayrılmayı düşünmüyorum. Beni özlemen için sana fırsat vermeyeceğim. Uzun süre senden ayrı kaldım ve beni yeterince kendinden uzaklaştırdın. Bir resme bakacağına yüzüme bak ve beni her zaman kalbinde taşı.. Lan Zhan kendini buna hazırlasan iyi edersin peşini bırakmak gibi bir düşüncem yok.
Hafifçe parmak uçlarına basıp yükseldi ve Lan Wangji'nin kıyafetlerinin üzerinden kalbinin olduğu yeri öptü.
Lan Wangji göğüsüne kafasını yaslayan adamın saçlarından öptü
- Wei Ying seni her zaman kalbimde taşıdım.. taşımaya da devam edeceğim. Her gün kalbime güneş gibi doğuyorsun ve her doğduğunda daha da yayılıyor ışığın içime. Senin sevginle doluyor içim, bütün vücuduma yayılıyor. Bu ışığa bağımlı oluyorum. Işığım olmadan içim ısınmıyor ve önümü göremiyorum. Daha fazla vakit kaybetmek istemiyorum benimle evlen.
Wuxian şaşkınlıkla kafasını kaldırdı ve Lan Wangji'nin gözilerine baktı.
- Lan Zhan bu-
- Beni geri çeviremezsin. Kabul etmekten başka seçeneğin yok!
- Lan Zhan.. ahh canım Lan Zhan'ım her zaman yanında olacağım ama bunu yapamayız. Amcan ve sektin de olan insnlar ne düşünür.. seni seviyorum ve seni severken sana zarar vermek istemiyorum.
- Kimse umrumda değil benim yolum belli.. yoluma kiminle devam etmek istediğim de oldukça açık. Sadece seni istiyorum.
Wei Wuxian derin bir nefes aldı.
- Lan Zhan..
- Benimle birlikte oldun başkası ile evlenemezsin. Domuz kafesine mi kapatılmak istiyorsun?
- Hey! Bunu planlı olarak mı yaptın?
- Hayır sadece seni çok istiyordum ama şuam bunu kendim için kullanacağım.
Wei Wuxian kahkaha attı.
- Her zaman inatçı bir çocuk olduğunu biliyordum. Resmen beni tuzağa düşürdün. Ahh Lan Zhan bana gerçekten de çok aşıksın.
Wei Wuxian oldukça keyifli hissediyordu
- Ayiooo kabul ediyorum o zaman. Evlenelim.
Lan Wangji, Wei Wuxian'ın yerde olan eşyalarını topladı ve ince bileklerden birini tutup Wuxian'ı arkasından sürüklemeye başladı.
- Hazırlıklara hemen başlamamız lazım. Acele et!
- Lan Zhan dün bana yaptığın harika şeyleri unuttun mu? Yürümekte zorlanıyorum ve sen beni çekiştiriyorsun. Kalçam ağrıyor.
Lan Wangji'nin kızaran ensesini görünce keyfi daha da yerine gelmişti.
- Bu arada bunları nerden öğrendin? Ahh.. ben bile senin karşında çaylak olarak kaldım. Hanghuang-jun? Bana cevap veremeyecek misin?
Adımlarını hızlandırıp Lan Wangji'nin önüne geçti ve durmasına neden oldu.
- Lan Zhan? Bana cevap veremeyecek misin? Böyle harika sevişmeyi nerden öğrendin?
Yüzünde alaylı bir gülümseme vardı. Lan Wangji'yi köşeye sıkıştırmayı seviyordu.
- Aslında daha çok eğlenmek için bildiklerimizi birbirimize anlatabiliriz. Hmm... beni bağlamaya ne dersin? Ya da dağlarda sevişbiliriz birilerinin gelme ihtimalini düşünmek heyecan verici. Sence? Lan Zha-
Lan Wangji avucunun içini Wei Wuxian'ın dudaklarına kapatı ve onu itirdi.
