bulursam geri vermem

1.3K 171 173
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

////////////////////////////////////////////////////////////////

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

////////////////////////////////////////////////////////////////

Xiao Zhan kendine geldiğinde büyük bir yatağın üstünde uzanıyordu.

Önce rüya da olduğunu düşündü ama etrafına bakınca oldukça modern eşyalarla döşenmiş bir yerdeydi.

Hemen ayağa kalktı ve en son olanları hatırlamaya çalıştı.

Market, çarptığı adam, Lan Zhan...

Xiao Zhan ne olduğunu tam olarak anlayamıyordu.

Böyle şeyler mümkün mü?? Yıllar önce yaşamış bir adamı görüp onu tanımak?? Bu normal mi??

Hem bu adam şuan nasıl yaşıyor olabilirdi ki?? Bu imkansız birşey değil miydi?? Yoksa düşündüğü gibi bir vampir mi?

Kafasında çok fazla soru işareti vardı... Kendisi ile ne ilgisi olduğunu ve bu adam için neden delirdiğini bile anlamıyordu.

- Bu çok saçma Zhan... Fazlasıyla saçma

Kendi iç sesi ile kavga ederken odaya esmer uzun boylu bir genç girmişti.

Zhan korkup birkaç adım geriye doğru gitti.

- SEN KİMSİN??

İstemsiz olarak sesi çok yüksek çıkmıştı.

Yibo, duyduğu ses ile hızlıca odasına girdi.

Köşeye sinmiş adamı görünce sinirle Jongin'e baktı. Arkadaşı'nın bu çocuğa zarar verdiğini düşünmüştü.

Zhan, tanıdık simayı görünce hızlıca ilerleyip Yibo'nun arkasına saklandı.

- Jongin ona ne söyledin?? Garip birşey mi yaptın??

Jongin olanları şaşkınlık içinde izliyordu

- Hayır.. birşey yapmadım sadece odaya girdim sanırım beni görünce korktu.

Zhan neden bu kadar aptalca davrandığını sorguladı. Neden korkmuştu ki?

-Be-ben üzgünüm birden böyle bir yerde uyandım ve sizi tanımadığım için korktum

- Yibo'yu tanıyor musun??

Zhan kaşlarını çatı.. yibo mu??

Doğru ya... onun Lan Zhan diye tanıdığı kişi.

- Hayır.. Sadece markette bir kriz geçirdim ve kendisi bana yardım etmiş olmalı.

Zhan saklandığı yerden çıktı.

Yibo kendisinden uzaklaşan çocuk yüzünden huzursuz hissediyordu

- Size zorluk çıkartmış olmalıyım.. özür dilerim gitsem iyi olacak.

- Bekle!!

Zhan arkasını döndü ve Yibo ile göz göze geldi..

- Evet??

- Şoförüm seni bırakır... Ve adın ne??

- Kimsenin bırkamasına gerek yok ve adım Xiao Zhan. İyi günler..

Hızla odadan çıktı

- Sen az önce söförüm bırakır mı dedin?? ULAN BENİM AYAĞIM KIRILDIĞI ZAMAN BİLE ŞOFÖRÜ'NÜN BENİ HASTANEYE GÖTÜRMESİNE İZİN VERMEDİN!!

- Hah... Sıkıcı

- WANG YİBO!!!!

BUL BENİ Where stories live. Discover now