defol!

1.3K 155 121
                                    


- Lan Zhan çok az zamanım kaldı. Resimler bitmek üzere ve gideceğim ama bunu sana söylemeden gitmek istemiyorum.

Lan Wangji tek kaşını kaldırdı ve önündeki güzel yüze baktı

Wei Wuxian sabahtan beri ısrarla onu gittiği her yere kadar takip etmiş ve konuşmak istediğini söylemişti

Lan Wangji en sonunda onu dinliyordu..

- Ne söylemek istiyorsun Wei Wuxian??

Wei Wuxian'ın birazdan söyleyeceği şey yüzünden heyecandan bacakları titriyordu. Duygularını açmak istiyordu artık.

6 aydır Bulut kovuğunda yaşıyordu ve Lan Wangji her zaman yanındaydı. Wei Wuxian onun varlığına çok alışmıştı.

Wei Wuxian Lan Wangji'ye aşık olmuştu

- Be-ben şey...

Kelimeler dilinden dökülmüyordu

- Konuşmayacaksan dışarı çık yapacak işlerim var.

Wei Wuxian'ın kalbi kırıldı ne yaparsa yapsın Lan Wangji ona karşı hep soğuk davranıyordu.

- Lan Zhan.. ben ben seni seviyorum

- Sıkıcı

Lan Wangji dışarı çıkmak için kapıya adımladı.

- DUR!! LAN WANGJİ BEN SENİ AŞK ANLAMINDA SEVİYORUM

Lan Wangji hızla arkasına döndü ve wei Wuxian'ın ağzını kapatı.

- Yine nasıl bir şakanın peşindesin sen!! Bulut kovuğunda bağıramazsın.. şimdi çık buradan.

Wei Wuxian Lan Wangji'nin ellerini tutup ittirdi.

- Lan Zhan şaka yapmıyorum yemin ederim şaka değil. Ben seni seviyorum

Lan Wangji hızla uzaklaştı ondan. Wei Wuxian'ı anlamıyordu sürekli anlamsız şakalar yapıp onu kızdırıyordu.

Lan Wangji'nin yüzü buz kadar soğuk görünüyordu.

- Bana bakmayacak kadar acımasız mı davranacaksın?? Lan Zhan bana bak!!

Lan Wangji'nin sıkılmış dişleri arasından bir kelime çıktı .

- Defol!

////////////////////////////////////////////////////////////////

- Zhan!! Zhan uyansana!!

Xiao Zhan birilerinin onu uyandırmaya çalıştığını duyuyordu ama gözlerini açmakta zorlanıyordu.

- Kyungsoo ne yapmalıyız? Zhan'ın nesi var? Doktora mı gitsek?

Xiao Zhan şimdi daha net duyuyordu ve uzandığı yerden arkadaşlarına seslendi.

- Çocuklar ben iyiyim

Lian ve Kyungsoo hemen yakın arkadaşlarına döndüler.

- Tanrım kafayı yemek üzereydim. Koltukta uyuya kaldın, önce her şey normaldi ama birden ağlamaya başladın. Zhan söz bu sefer seni piste götürmeyeceğim, hastaneye gidelim!

Ağlamak mı? Lan Wangji yüzünden mi?

Zhan kendisini biraz toparlayıp arkadaşının eline uzandı ve tutu.

- Ben iyiyim endişelenme, hem birazdan Wang Yibo buraya gelicek unutun mu?

Wang Yibo'nun adını söylemek tüylerini diken diken etmişti

- İyi olduğuna eminsin değil mi?

- Eminim Soo~ Lian kek yapacağını söylemiştin. Yaptın mı?

- TANRIM KEK! UNUTUM ONU BEN... SOO YÜRÜ KEK YAPMAYA GİDİYORUZ.

- Ben istemiyorum

Lian omuz silkip Kyungsoo'nun kolundan çekiştirmeye başladı.

- Sana fikrini sormadım~

Lian ince bedeniyle Kyungsoo'yu zorla salondan çıkarmıştı.

- TER İÇİNDE KALDIM SENİN YÜZÜNDEN!

- GEBER XİE LİAN!

Kısa süre sonra bağırışları kesilmişti.

Xiao Zhan gördüğü rüyayı hatırlamaya çalıştı. Bu defa sanki Wei Wuxian kendisi gibiydi. Kendi kalbi bu kadar kırıldıysa kim bilir o adam ne hissetmiştir.

- Kalbim çok acıyor... Defol demek zorunda mıydın ki?

BUL BENİ Where stories live. Discover now