Element Krallığına Dönüş

561 36 2
                                    

 Arkadaşlar sınavlar başladı ve benim dersime çalışmam gerek ne zaman atarım bilmiyorum ama haftada bir kesin gelecek. Bu bölümleri elimden geldiğince uzun tutucam.

Uyandığımda başım fena acıyordu. Olanları hatırlamaya çalıştım. Tabi ya dönüşüm gerçekleşmişti. Hemen sırtıma baktım gerçekten kanat vardı ve hem siyah hem de beyazdı. Ben bunu dönüşürken hayal filan görüyorumdur diye önemsemedim ama gerçekti. Böyle düşünüyordum çünkü bana sadece 4 elemente hükmedebildiğim söylenmişti. Bu düşüncelerden kurtulup aşağı indim. Aşağıda Esma teyze, Didem, Kutay ve Emre hararetli hararetli sohbet ediyorlardı. Yanlarına gittiğimde hemen konuyu kapatmışlardı. Ben onların bu davranışını çözmeye çalışırken Esma teyze konuşmaya başladı

Esma Teyze: Tatlım iyisin demi, ağrın sızın falan yok

Afra: İyiyim sultanım da bunlar ne.  Ben onlara kanatları sorduğumda ne diyeceklerini bilemiyorlardı çünkü birbirlerine bakmaktan başka bir şey yapmıyorlardı. En sonunda teyzem konuşmaya başladı.

Esma Teyze: Afra sen hiç rüyanda böyle kanatlı kişiler görüpte sana seçim yaptırdılar mı

Afra: Evet ama neden sordun ki ben onu umursamadım. Gerçek değildir diye söylemedim

Esma Teyze: Peki rüyanda ne oldu anlatır mısın?

Afra: Peki ben uyurken ilk önce siyah sonrada beyaz ışık çıktı. Etrafıma baktığımda bir odadaydım ve yarısı siyah, yarısı beyazdı. Sonra önüme iki tane kanatlı insan çıktı kendilerini tanıttılar. Beyaz olan ' Ben yaşam meleği '  Siyah olan ise  ' Ben de ölüm meleği ' dedi. Sonra beyaz olan ' Şimdi ikimizden birini seçmen gerek. Hangi tarafı seçersen oraya geç ' dedi ben arada kalmaktan nefret ettiğim için tam ortalarında durdum. Sonra ikisi birdin hayır diye bağırdılar sonra da uyandım.

Esma Teyze: Sen bunu bize neden söylemedin

Afra: Hem inanmazsınız diye düşündüm ve söylemedim

Esma Teyze: Neyse Afracığım o seçtiğin şeyle ona dönüştün yani sen aynı anda iki meleksin.

Afra: Peki bunları nasıl içeri sokacağım? Kanatları göstererek sordum

Esma Teyze: Kitapta okuduğuma göre içine girdiğini düşünmen yeterliydi. Esma teyzemin dediğini yaptığımda kanatlar artık yoktu. Aklıma bir soru geldi ve hemen sordum.

Afra: Peki bu melekler ne işe yarıyor?

Esma Teyze: Ölüm meleği adı üstünde onu öldürebilirsin. Yaşam meleğinde ise eğer ruh bedeninden ayrılmamışsa onu tekrardan yaşatabilirsin. Senin kanadının tüyü ama beyaz olan en ağır hastalığı bile iyileştirir ama tabikide sınırı var. Siyah olan ise öldürebilecek derecede hasta yapabilir acı çektirebilir. Böyle siyah daha çok kötü şeyler için beyaz taraf ise iyi şeyler için. Zaten bundan sonra senin şifa özelliğin olduğu için -Bu kanattan kaynaklanıyor ama beyaz taraf için- sen hemen iyileşirsin. Başka sorun var mı ?

Afra: Evet. Bunu başka birine söylicekmiyiz.

Esma Teyze: Hayır zaten seni buraya 4 elementin olduğu için getirmiştik ama bunu öğrenirlerse o zaman herkes savaş başlatır. Sadece Elemen krallığındaki bir kaç kişiye söyleyeceğim. Yani güvenilir olanlara.

Afra: Peki şimdi ne yapacağız

Didem: Element krallığına dönüyoruuuuz.

Esma Teyze: Bu yüzden sen şimdi hemen eşyalarını topluyorsun.

Afra: Tamam ama Element krallığı nasıl bir yer bana anlattın.

Esma Teyze: Element krallığında 4 element bulunmakta. 4 elementde zıt olan yani ateş ve su karşılıklı. Zaten onların yanlarında hava ve toprak var. Ortada ise ders alıyorsunuz. Okulda 4 element bir arada eğitim görüyor sadece element element sınıflara ayrılıyor. Diğer elementlerle ortak ders olacak elbette. Onun dışında okul çevresinde yurtlar var orada kalınıyor. Normalde 8 saat element dersi ve 2 saat de dövüş sanatları dersi alınır. Bu dövüş dersinde tüm sınıflar karıştırılır.  Dövüş dersinden sonra siz yorulduğunuz için tarih dersi alıyorsunuz. Sen sadece farklı olarak element dersinde hepsinden 2 tane alacaksın. Diğerleri aynı bir de büyük ihtimalle senin öfkeni kontrol etmen için ders verirler çünkü ölüm meleği sadece öfkelendiğinde çıkar. Şimdilik bu kadar bilgi yeter sana.

Afra: Tamam Esma teyze ben hemen bavullarımı alıyorum.   İhtiyacım olan bütün eşyayı aldığımda aşağıya indim. Teyzem beni görünce bana bir tane bileklik uzattı onu koluma taktım ve teyzeme sordum

Afra: Teyze bu ne işe yarıyor?

Esma Teyze: Onun içine bavulunu koyabilirsin ve de sınırsız yani istediğin kadar eşya koyabilirsin. Büyüklüğü önemli değil.

Afra: Peki nasıl koyacağım?

Esma Teyze: düşünmen yeter. dediğini yaptım ve işte oldu artık gidebiliriz . Yola koyulduğumuzda bir ormanlık alanda durduk. Ormanlık alanın ortalarına doğru yürüdük. Bir tane eski bir kulübenin önünde durduk

Afra: Esma sultan bune bu mu  element krallığı.

Esma Teyze: Hayır tatlım bu sadece insanların görmemesi için. Buraya insanlar gelemiyor çünkü korkuyorlar. Her neyse içeride ayna var siz oradan geçiceksiniz. Ben sizinle gelemicem.

Afra: Neden?

Esma Teyze: Sizin arkanızı toplamam gerek. Sen dönüştün ve enerjini fark etmiş olabilirler ben büyüyle yok edecem yoksa geçiti bulurlar .

Afra: Tamam. Geleceğine söz ver

Esma Teyze: Tamam tamam söz. Bide benim güvendiğim bazı kişiler seni biliyor ama melek halini bilmiyor ona göre

Afra: Biz o zaman gidiyor muyuz?

Esma Teyze: Evet hadi vedalaşalım. Zaten kısa sürede görüşüceğiz.   Hepimiz Esma teyzemle vedalaştık ve kulübeye doğru yola koyulduk. Kulübeye girdiğimizde içi gerçekten çok kötü kokuyordu. Biraz ilerlediğimizde eski bir ayna ile karşılaştık. Hepimiz birbirimize baktık ve ben dayanamayıp;

Afra:  Eee Önce kim geçecek

Kutay: Vallaha biz daha önce geçitten geçtik ama aynadan geçmemiştik. 

Emre: Aynen genelde biz kapıdan geçerdik

Didim: Eee şimdi ne yapıcaz

Kutay: O zaman biz şöyle yapak önce ben geçeyim sonra sırayla Afra, Didem, Emre böyle geçelim itirazı olan

Afra-Didem-Emre: Yok 

Kutay: O zaman ben geçiyorum.  Hepimiz başımızı salladık. Kutay aynadan geçtikten sonra sıra bendeydi. Geçerken kendimi çok yorgun hissettim. Hepimiz geçince ben söze başladım

Afra: Kendimi çok yorgun hissediyorum. 

Kutay: İlk kez geçtiğin için ben de de böyle olmuştu. Kafamı salladım çünkü konuşmaya bile mecalim yoktu. Yürürken daha fazla dayanamadım ve karanlığa teslim oldum. Bayılmadan önce birisinin beni yakaladığını hatırlıyorum

KUTAY'DAN

  Yolda giderken Afra bir anda bayıldı. Ben de düşmeden hemen yakaladım zaten yanımda yürüyordu. Sanırım aşırı yorulmuş. Afrayı kucağıma alıp yürümeye devam ettim. Didem ve Emre önde yürüdükleri için daha fark etmemişlerdi. Didem arkasına baktığında gözleri kocaman oldu ve yanımıza koştu.

Didem: Ne oldu Afraya?

Kutay: Sanırım yorgunluktan bayıldı.  Didem rahatlamış gibi bir oh çekti. Krallığa girdiğimiz de hemen toprak krallığına gittik. Ben Afranın annesinin yaşadığını biliyorum ama kralımız beni söylememem için tembih etti. Zaten dünyaya bir nevi de Afrayı getirmek için gittik. Krallığa girdiğimizde kralın yanına gittik. Afrayı kucağımda görünce endişelendi ve hemen yanımıza geldi.

Toprak Kralı: Afraya ne oldu.  Kraliçede zaten hemen fark edip yanımıza geldi.

Toprak Kraliçe: Ne oldu niye baygın böyle 

Kutay: Sanırım ilk defa geçitten geçtiği için bayıldı. Birazdan kendine gelir.   İkisi de derin bir oh çekti.  Afrayı bir odaya yatırdım ve odadan çıktım.

Toprak kralı: Hepinize aferin kızıma iyi baktınız size minnettarım. Şimdi kızım uyanınca hemen okula başlamanızı istiyorum çünkü savaş yakında olacak.  Ahhh ben bunu tamamen unuttum. Yakında büyük bir savaş olacak. Bu savaşta element krallığı vampir, büyücü ve kurtlara karşı olacak. Savaşın sebebi Afra yani 4 element karşı taraftan bir büyücü Afranın enerjisini hissetmiş ve Afranın gücünü alabilmek için de savaş başlatıyorlar. Ben de zaten Afrayı buraya getirip hemen okula başlamak için getirmiştim. Şimdi Afra uyanınca direk okula geçicez ve bunun sebebini anlatmak çok zor olacak.




Element Krallığının Son UmuduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin