Saat

285 24 0
                                    

Müdür: Olamaz! Sen bunu nereden buldun.

Afra: Özel eşyamı almak için gittim ama orada bulamadık beni başka bir odaya götürdü. Bekledik ama yine ses gelmedi. Tam çıkarken sesini duydum. Duvarın arkasından geliyordu. Hoca duvarı açtı bu saat vardı ama hoca göremiyordu. Sonra saat benimle iletişime geçti nasıl gösterebileceğimi ve nasıl gizleyebileceğimi söyledi. Bu kadar.

Müdür: Bu efsanelerde anlatılan bir saat. Sadece sahibi geldiği zaman kendini belli edecekti ve bu saat her şeyi yapabilmekte. Eğer seni kabul ederse ki etmiş yoksa iletişime geçmezdi istediğini yapabilirsin. Zaten anlatılanlara göre saatin içinde neler yapılabileceği yazıyor. Şimdi canım sen dinlen yarın eğitimin başlıyor ve senin için oldukça yoğun bir program olacak.   Kafamı salladım ve müdürün odasından çıktım tabi çıkarken saati görünmez yapmayı unutmadım.  Çıktığımda arkadan birisinin kolumu tutmasıyla durmak zorunda kaldım. Arkamı döndüğümde bunun Uğur olduğunu gördüm.

Afra: Evet

Uğur: Orada sana ukalalık yaptığım için üzgünüm. Senin ile kardeş olduğumuzu bilmiyordum.   Omuz silktim ve yanından uzaklaştım. Kesin arkamdan bakakalmıştır. İlerlerken yanıma Didem ve erkekler geldi.

Emre: Eee hadi bize özel eşyanı göstermeyecek misin.  

Afra: Pek de önemli bir şey değil.   dedim ve tam giderken Kutay beni durdurdu.

Kutay: Hadi ama önemli olduğu kesin.  

Afra: Tamam tamam önemli ama bunu şuan göstermeye hazır değilim.

Uğur: Afra eşyanı unutmuşsun.  Arkamı döndüğümde Uğurun çantamı getirdiğini gördüm. 

Afra. Sağ ol Uğur

Didem: Bu kim?      tam Uğur cevaplayacakken ben söze girdim

Afra: Bu şuan sizi ilgilendirmiyor.     dedim ve oradan uzaklaştım. Okulun çıkışına geldiğimde birisi yanma geldi. Gelene baktığımda bunun Uğur olduğunu gördüm ve direk göz devirdim.

Uğur: Hey neden orada gerçeği söylemedin? Ben senin ikizin değil miyim?

Afra: Evet öyle seni tanıdıklarını sanıyordum. Hem bilmelerine gerek yok. Resmen kendi ailemi ben buldum ve en yakın arkadaşım biliyordu bu biraz ağır.

Uğur: 1. si ben pek sarayda gezme bu yüzden beni gördüklerini sanmıyorum 2.si senin sonradan ve kendin öğrenmen kötü olmuş.

Afra: Saol şey sen bu saat hakkında bir şeyler biliyor musun?

Uğur: Elbette 

Afra: Peki bana öğretebilir misin?

Uğur: Öğretmek benim için büyük bir zevk olur.

Afra: Tamam o zaman hadi başlayalım.     Uğur ile bir yere gelmiştik. Burası daha çok boks yapılan yere benziyor.

Uğur: Eveet burayı babam bana özel olarak yaptırdı çalışmam için. Buraya benden izinsiz ve benden başka kimse giremez. Şimdi saatini görünür yap bakalım. Evvet Şimdi içindekileri yüksek sesle oku bakalım.

Afra: Silah bölümü var, büyü bölümü var, kalkan var, kamuflaj var başkada bir şey yok.

Uğur: Peki ilk silahlardan başlayalım uzmanlık alanımdır. 

Afra: peki hangisiyle başlayalım.

Uğur ok ve yayla başlayalım. 

Afra: Peki nasıl çıkaracağım.

Uğur: Elinde ok ve yay varmış gibi hayal et. İşte böyle hızlı öğreniyorsun.

Afra: O zaman eğitim başlasın

Element Krallığının Son UmuduOnde histórias criam vida. Descubra agora