14.BÖLÜM "ŞAH GELİYOR"

260K 8.1K 1.9K
                                    

İYİ OKUMALAR DİLERİM 💐      

Йой! Нажаль, це зображення не відповідає нашим правилам. Щоб продовжити публікацію, будь ласка, видаліть його або завантажте інше.

İYİ OKUMALAR DİLERİM 💐      

Göz bebeklerime kadar titrerken ifadesizliğini koruyordu. Göğüs kafesim büyük bir hızla devam eden temposuna ara vermiyordu sesim kaybolmuştu sanki. Dudaklarımdan kaçan boğuk sesin çaresizliğini hala daha içimde yaşarken bana bunları hissettirdiği için ondan, ardından dudaklarımdan çıkanlara hâkim olamadığım için kendimden nefret etmiştim.

Gerçekten de bunu söylemiş miydi? Bana bu cümleyi gerçekten de kurmuş muydu? Dudaklarım acı içerisinde kıvrılmaya çalışsa da onları durdurdum ve gözlerimi kırpıştırarak omuzlarına dokundum. "Kalk üzerimden."

Sesim tahmin ettiğimden daha sert çıkmıştı. Suratını yaklaştırmaya başlayınca ikimizde de aynı ifade olmuştu. Şaşkınlık. Yeni keşfettiğim ifadesi dudaklarımın aralanmasına neden olmuştu. Belki de birden bu kadar hızlı toparlamama şaşırmıştı.

Ay ışığında kalan okyanus mavisine dönüşen bakışları artık az önceki kadar masum gelmiyordu. O cümlenin bendeki ağırlığı tahmininde ötesinde olmuştu. "Kalk dedim." Ve ondan nefret ediyormuş gibi ittirdim. "Çekil."

Söylediğimi dinleyerek üzerimden kalkınca hem rahatlama hem de boğulma hissini aynı an da yaşayabilir miydi bir insan? Serin sular içerisine atıldığın da tüm benliği yakıp kül olabilir miydi?


Dirseklerim üzerinde doğrulmaya çalıştığım da ilk denemem başarısız olmuştu, daha fazla güç toplayarak doğrula bildiğimde kendimi taşıyabileceğimden şüpheliydim. Tek elini saçlarının arasına daldırdığında pazıları belirgin olmuştu. Göğüs kafesi hiddetle inip kalkarken kapıya yaklaşıp arka cebinden anahtarı çıkartınca içimdeki öfke iyice yoğunlaşıyordu ve ben saldıracak yer arıyordum. Bu kadarlığı kesinlikle yaralanan ruhum için yeterli değildi.

Dişlerimi sıkarak tek seferde tısladım. "Biliyor musun Mesih?" Dediğimde bu sefer hazırlıklı olan kendisiydi.

Ardından iğreniyormuş gibi baştan uca onu süzerek tükürür gibi tısladım. "İhtiyacım olan gerçekten de sen değilmişsin."

Bir süre hareket etmeden öylece baktı. Baktıkça ifadesi kasılmıştı. Dişlerini sertçe sıkarak kapıyı açtı ve bir adım geri çekilerek boşluğu işaret etti.

"Defol."

Kaşlarım havaya kalktığında dudaklarımda aralanmıştı. Partideki çocuğu dövmesi tüm herkesin gözünü boyamış, Mesih'in beni sahiplendiğini sanmalarını sağlamıştı. Buna inanmasam bile beni kovmasıyla Seni sahipleniyorum. Değil. Sen kimsin ki? Demişti. Buğulu gözlerimde doluşan su damlalarının akmaması için elimden gelen her şeyi yapıyordum. Karşısında yeterince ağlayarak küçük düşmüştüm. Kendimi taşıyabilmek için yalvardım. Bir an önce pisliğinden bana bulaştırdıklarından silkelenmek istiyordum.

KURALSIZWhere stories live. Discover now