4.BÖLÜM "DOKUNMA HASTALIĞI"

352K 12.6K 3.5K
                                    




İYİ OKUMALAR💐

Tepkisiz, şaşkın, endişeli

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Tepkisiz, şaşkın, endişeli...

O an ki anlatan üç kelime...

Küçükken yere düşer, dizimizi kanatırdık. Akan kan bir süre sonra sızdığı deri parçasını kurutur, yaraya tedavi yapılmasa bile kabuk bağlayabilirdi. O küçük yara bir süre sonra yerini ufak bir ize bırakır daha sonrasında temiz pürüzsüz tenimizin, şeklini alırdı. Peki ya bu yaralar da neyin nesiydi? Dört sene önce olan yaralar, nasıl olurda seneler sonrasında tazeliğini bu denli koruyabilirdi?

Şu an ki hali bu ise en önceleri nasıldı? Sırt üstü yatabilmiş miydi? Bir yere yaslanabilmiş miydi? Sırtına bir kazak geçirebilmiş miydi? Kaslı, geniş sırtının bazı tabakalarında kırmızı ve morun hâkim olduğu izler vardı. Bağımsız yüz reflekslerim sürekli dağılarak şekilden şekle giriyordu. Ağır bir hareket ile bana doğru döndüğünde yakınlığından dolayı gerildim. Yutkunarak başımı koltuğa yasladım, bir süre yüzümü izledi. Ardından büyük bir fark ile inip kalkan göğüslerimde takıldı bakışları. Bakış açısını değiştirmeden mırıldandı.

"Korkma, sadece partiye katılırsan olacakları gösterdim." Kolumu yere uzatarak çıkarttığı kazağı kendisine doğru uzattığımda omuz silkerek alıp bir adım geriledi. Ardından kazağı üzerine giyinip karşıma oturdum.

Semum'a bunlar yapıldıysa Selenay'a neler yapılmıştı? Burası nasıl bir yerdi böyle? Mesih nasıl bir pislikti?

"Selenay... Selenay'ın canını çok yaktılar mı?" Sesim titremişti.

Derin bir nefes aldı ve sorumu görmezden gelerek olanları bir bir anlatmaya başladı. "Buraya gelenleri Mesih'in grubu tek tek inceleyerek seçer. Herkes bir kişiyi alır, bana yaptıklarını gördün. Çeşitli can yakma metotlarıyla burayı yenilere öğretirler. Selenay kendisini seçenin kim olduğunu söylemiyor, fakat biz Alaz'ın olduğunu düşünüyoruz. Kaşlarımı çattım, kalbim ağrımaya başlamıştı, kardeşime neler yapmışlardı?

"Neden söylemiyor?" Omuz silkti. "Belki de hatırlamak istemiyordur." Ona yapılabilecekleri düşündükçe bile tüylerim ürperiyordu, bir sene boyunca kim bilir neler görmüştü neler yaşamıştı. Bana ulaşıp sana ihtiyacım var demesinin nedenini şimdi çok daha iyi anlıyordum. Kesin olarak emin olduğum bir şey vardı ki buradan onsuz asla dönmeyecektim.

Kaşlarımı çatıp korku dolu merakla sordum. "Seni kim seçti?"

Bakışları gözlerimin üzerinde donuklaştı. Ardından yarım ağız gülümsedi. "Belli olmuyor mu? Mesih. Beni, Mesih Dinçer seçti." O an kelimelerimin hepsi kifayetsiz kalmıştı. Semum'un sırtını o hale kendisi getirmişti. Bu korkunç eser, Mesih Dinçer'e aitti. Gözlerim dolmuştu.

"Neden... Neden bunu yapıyorlar?"

"Buranın kendilerine ait olduğunu kanıtlamak ve üye toplamak için"

KURALSIZWhere stories live. Discover now