8.BÖLÜM: "Görüntülü Arama"

2.8K 170 15
                                    


Keyifli okumalar!

🍁

İstemediğimiz ve kaçtığımız şeyler siz de farkettiyseniz hep bir şekilde karşımıza çıkar. Bu yüzden istemeyişlerimizin temelini korku oluşturuyordu. Bizler korktuğumuz için peşimize düşerdi ya.

Hira da korkmuştu. Aslında o hep korkması gereken bir şeyler buluyordu. Bunlardan biri ise amcasının oğlu mehmetin ona karışmadan, herhangi bir kargaşa çıkarmadan kendisinden edebiyete kadar uzak durmasıydı. Olmadı... Hira'nın korktuğu er ya da geç başına gelmişti. Sonra hira sözlendiğinden beri alper yiğitin mehmetten haberininin olmaması içinde korktu.

O da oldu.

Alper yiğit onu birilerinin, mehmet, onu rahatsız ettiğini görmüş sadece görmekle yetinmeyip bir de temizce dövmüştü. Saldırgan hali hala Hira'nın gözlerinin önündeydi. Buna rağmen hiranın genç adama sığınması ise beklenmedik bir şeydi.

Kim beklerdi ki?

Alper yiğit dahi bunu beklemiyorken sarılmalarını hiradan birkaç dakika sonra evden çıkan elif ve müjde bozmuştu.

İkili geçtikleri yolda, alper yiğiti ve hirayı sarılmış vaziyette gördükleri zaman çok şaşırmış ve her şeyden habersiz çöpçatanlık duyguları depreşerek mutlu olmuşlardı.

Kim derdi ki utangaç kız hira, daha ikinci defa gördüğü bir adama sarılacak derecede ısınacaktı.

Kimse...

Müjde ve elifin gelişleri ikiliyi birbirinden ayırırken, alper yiğit, onlara merak ve hınzır bir gülüşle bakan kızlara hirayı eve götürmelerini üstü kapalı rica etti.

Elbetteki ne olduğunu müjde ve elif anlamadı ve hirayı alper yiğitin üstü kapalı isteğiyle eve götürmüşlerdi.

Ayrılmadan önce hiranın alper yiğite bakışları ise görülmeye değerdi. Bunu sadece mâhir komutan gördü.

Şimdi ise hira, yaptıkları ve yedikleri akşam yemeğinden sonra birkaç saattir olduğu gibi dalgın dalgın bulaşıkları köpüklüyordu. Aklında mehmete ne olduğuyla ilgili sorular gelip duruyordu. Hayır, onun için endişelenmiyordu. Bilâkis, başına bir iş gelmesi bile artık umurunda değildi genç kızın. Fakat işin ucu alper yiğit ve öfkesine dayanıyorken hira, endişelenmemek elde değil, diye düşünüyordu.

Haklı mıydı?

Belki...

"Abla?"

Genç kız, düşüncelerine dalan sesle köpüklediği son tabağı tezgaha bırakıp yanına yanaşan elife döndü.

"Hım." Dedi.

Elif, "Haberin var mı bilmiyorum ama babamız amcamları davet etmedi." Dediğinde, hira tabakları tahmin ettiği sonuç üzerine usulca durulamaya başladı.

"Belliydi." Diye mırıldandığında, elif çekingence hiraya baktı. Genç kız, bir şeylerin olduğunu bu bakışla sezinlediğinde, "Ne oldu?" Diye sordu.

Elif, paldır küldür daldı konuya.

"Amcamla babamız kahvehanede birbirine girmiş. Oradakiler olmasa kafa göz dalacaklarmış birbirine."

Hira'nın bu sözlerle nefesi kesilir gibi oldu. Bir anda ortaya çıkan bir korkuyla elife tutunurken, "Bir şey olmuş mu?" Diye sordu.

Metin beyi soruyordu. Akşam yemeğini yemeyen adamın odasına kapanmasından dolayı yüzünü görmemişti. Bu yüzden hasar alıp almadığını bilmiyordu ve bu genç kızı daha çok korkuttu.

Oluru Var mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin