26. Bölüm

5.6K 48 30
                                    

"Sürpriz Aras'tı değil mi Venüs?"

Venüs, ne diyeceğini bilemedi. Her şey artık açığa çıkmıştı. Bu yüzden bir yalan uydurmanın gereksiz olduğuna karar verdi ve sadece başını aşağı yukarı sallamakla yetindi.

"O zaman şimdi beni Aras'a götürmelisiniz. Ondan hesap soracağım."

Venüs, Naz'ın böyle bir şey istemesine hazırlıklıydı. Gülümseyerek "yapamam." dedi.

"Şimdi gidersen ikiniz de birbirinizi kıracaksınız. Bu yüzden bunu yapamam ama dediğim gibi onu senin karşına çıkmaya ikna edeceğim."

Naz, güldü ve "yapamazsın." dedi. Venüs'ü nasıl gaza getireceğini ve Aras'ın yerini öğreneceğini çok iyi biliyordu.

"Şu kısa süre zarfında Aras'ı çok iyi tanıdım. O oğlunu ve beni görmemeyi göze alır ama bir mafya babasını karşısına almayı göze alamaz. Korkağın tekidir o."

Venüs, kardeşine korkak denilmesiyle Naz'a öfkelendi. Kendisini gaza getirmek için böyle bir şey söylediğini hissetti ama yine de öfkesine mani olamayarak "göreceğiz." dedi. Beş dakika sonra cümbür cemaat Venüs'ün arabasının içindelerdi.

Venüs, arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı. "Oraya gidince ne yapacaksın?" diye sordu.

Naz, "bunu söylemiştim." dedi ve Bilge'nin evine varana kadar bir daha konuşmadılar.

Naz, "siz burada bekleyin!" diye sert bir ses tonuyla emir verdi ve Ramiz Kenan'ı annesinin kucağından alarak arabadan çıktı. Arabadakiler meraklı gözlerle olacakları beklemeye başlarken Naz kapıyı çaldı.

Kapı da çok geçmeden kapıya yakın olan Bilge tarafından açıldı.

"Buyurun, ne istemiştiniz?"

"Arasla görüşmek istemiştim."

Bilge, şaşırdı ve "ne sıfatla?" diye sordu.

"Sizi daha önce gördüğümü hiç sanmıyorum."

Naz, gururlu bir şekilde tebessüm etti. Bilge'nin görür görmez kendisini küçük gördüğünü anlamıştı.

"Aras'ın oğlunun annesi sıfatıyla?"

Bilge, şaşkınlıkla güldü ve "şaka yapıyor olmalısınız." dedi.

Naz, ciddi bir yüz ifadesiyle "hayır." dedi ve ardından oğlu Ramiz Kenan'ı işaret ederek "torununuz Ramiz Kenan." dedi. "Kim gelmiş anne?" diye soran Aras'ın sesini duydu. Yine alaycı kimliğine bürünmeye karar verdi ve "ben geldim aşkım." diye seslendi.

Bu sırada Naz'ın emrini yerine getirmeyen Venüs, Cengiz ve Gülsüm de arabadan çıkmış, kapının önüne gelmişti.

Aras da onlar kapının önünde dikilmeye başlarken antreye çıkmıştı. Şaşkınlıkla "Naz?" dedi.

Cengiz, "sizin konuşacaklarınız vardır." diyerek araya girdi ve Ramiz Kenan'ı Naz'ın kucağından aldı.

"Biz salona geçelim mi Bilge Hanım? Salonda size her şeyi anlatırız."

Bilge, işlerin kendi istediği gibi gitmediğini anlamıştı. Düşünceli bir şekilde başını salladı ve Cengiz, Venüs ve Gülsüm ile birlikte salona geçti.

Aras, mahcup bir şekilde Naz'a yaklaştı ve "yukarıda konuşalım." diyerek kolunu tuttu.

Naz, gözlerinden ateş saçar bir vaziyette Aras'a baktı. Dişlerini gıcırdatarak "bırak kolumu." dedi ve kolunu Aras'ın elinden kurtardı.

"Gel yukarıda konuşalım güzel gözlüm."

Naz, Aras'ın tek cümlesiyle bir anda yumuşadı ama yüzündeki ciddi ifadeyi bozmadı ve başını sallayarak "tamam." dedi.

Beraber merdivenlerden çıktılar.

Naz, Aras'ın gözlerinin içine baktı ve "neden bize bunu yaptın?" diye sordu. Yüzü ağlamaklı bir hal almıştı. 

"Ben senin yüzünden akrabalarımdan bir oğlumun olduğunu saklamak ve kendi kuzenimle sahte bir evlilik yapmak zorunda kaldım."

Aras, "özür dilerim." dedi. Naz'ı kollarıyla sarmak istedi ama Naz geri çekildi.

"Beni terk edip üstüne palavralar uydurup, sonra da başka bir kızla nişanlanıp da hiçbir şey olmamış gibi özür dileyip işin içinden sıyrılamazsın Aras Efendi!"

Naz'ın sesi bir hayli fazla çıkmıştı. Bunu fark ederek sakinleşmeye ve susup Aras'ı dinlemeye karar verdi. Aynı anda gözlerinden akan iki damla yaşa mani olamadı. 

Aras, Naz'a yaklaştı ve gülümseyerek "dilerim." dedi. Naz'ın yüzünü avuçlarının arasına aldı ve baş parmağıyla göz yaşlarını sildi. 

"Çünkü ben seni seviyorum. Evlenmek zorunda olduğum kadını değil. Ben sana zarar gelmesin diye sana haber vermeden gittim. Mafyadan bir türlü kurtulamadım ve onlardan kurtulmak için polisle ittifak yaptım. Muzaffer'in tepesindeki adamı bulup polise söyleyeceğim ve çektiğimiz bütün çileler sona erecek. O kadın ile kesinlikle evlenmeyeceğim. Zaten onun da bana karşı hiçbir hissi yok." 

Naz, "bunlar kimin umrunda." dedi ve yüzünü Aras'ın ellerinden kurtarıp onun kucağına zıpladı. Aras'ın yüzünü avuçlarının arasına alıp gözlerinin içine baktı.

"Sen ister benim iyiliğimi düşün ister kötülüğümü, ben seni seviyorum."

Aras, "ben de seni." dedi ve kucağındaki Naz'ı duvara yapıştırdı. Başını boynuna gömdü ve öpücükler kondurmaya başladı.

"Odana geçsek daha iyi olmaz mı?"

Aras, gülerek "haklısın." dedi ve Naz'ı kucağından indirdi.

Aras ile Naz hemen odaya girdi ve Aras kapıyı itekledi. Odanın kapısının tam kapanmadığını fark etmedi ve Naz'ın yüzünü avuçlarının arasına alarak dudağına yapıştı. Öpücüklerine karşılık verilince Naz'ın bacaklarını tuttu ve onu kucağına aldı. Kalçasını okşamaya başladı ve Naz'ın ağzından inlemelerin çıkmasıyla daha da tahrik oldu ve öpücüklerini hızlandırdı ve sertleştirdi. Ardından Naz'ı kitaplığa sertçe yasladı ve kitaplık sallandı, birkaç kitap düştü ama ikisinin umurunda değildi. Öpüşmeye ve birbirlerini okşamaya devam ettiler.

Bu sırada bir göz onları izliyordu ama ikisi de bundan habersizdi.

Bir süre sonra Aras, Naz'ı kucağından indirdi ve kalçalarını okşayıp üst dudağını, burnunu, tekrar üst dudağını, ardından alt dudağını ve en son da çenesini bir vampir gibi emdi.

Naz da Aras'ın erkekliğini okşayıp sertleştirdi.

Aras, Naz'ın kalın, siyah ve uzun olan çoraplarını çıkarttıktan sonra kendi üzerindekileri de çıkarttı ve Naz'ın elbisesini biraz yukarı kaldırdı ve ardından tek bacağını tutup havaya kaldırdıktan sonra sertleşen erkekliğini Naz'ın kızlığının en derinliklerine kadar sokarak kadını tekrar kitaplığa yasladı ve dudaklarını Naz'ın dudaklarına bastırdı. Dudaklarını emmeye, erkekliğini yavaşça içine sokup çıkarmaya başladı.

Kitaplıkta düşmeyen bir kitap bile kalmayana kadar Aras Naz'ın içine girip çıkmaya devam devam etti ve ardından yatağa geçtiler.

Naz, yatağa uzanan Aras'ın üzerine çıktı ve üzerindeki elbiseyi çıkarıp kucağında zıplamaya, göğüslerini Aras'a sunmaya ve inlemeye başladı.

Aras, Naz'ın göğüslerini tuttu. Sıkmaya ve uçlarını ısırmaya, kalçasını aşağı yukarı hareket ettirmeye başladı. Bir süre sonra da Naz zevk içinde çığlık atarken kendisi de Naz'ın göğüslerini alabildiği kadar ağzına aldı inleyerek emdi.

Naz, göğüslerinden sonra dudaklarını da sundu ve Aras kalçasını yavaşlatınca kendi kalçasını aşağı yukarı hareket ettirerek Aras'ın alt dudağını emdi. Dudağını ıslatarak kanattıktan sonra orgazm oldular.

🐃Bölüm Sonu🐃

Sizce kapı aralığından bakan kim?

Dizi Önerisi: Rome
Film Önerisi: Cengiz Han
Kitap Önerisi: Şeker Portakalı (Jose Mauro De Vasconcelos
Şarkı Önerisi: Gamzedeyim Deva Bulmam

Sahte İzdivaç (+18 Erotizm) (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now