SAUDADE [vminkook]

-12

Yazım yanlışı varsa üzgünümmmm. İyi okumalar.

Medyadaki şarkı çok güzel yaa.😍

Yoongi

 Telefonu sinirle cebime koyup camdan dışarı bakmaya başladım. Yandan gelen gülme sesleriyle hızla yanımdaki yakış-yani pisliğe döndüm.

"Neden gülüyorsun?"

"Sinirlenince daha tatlı bir kediciğe dönüşüyorsun."

Yanaklarım alev alev yanarken utandığımı fark etmemesi için cama döndüm.

"Kedi ne ya! İnsanım ben insan!"

Daha da sesli kahkaha atmaya başlayınca bende gülümsedim. Bu şerefsizin gülümsemesi bulaşıcı.

"Gülümsemek sana yakışıyor çok somurtma sonra erken yaşlanırsın."

"Aishh! Dön önüne kaza yaparsak öldürürüm seni!"

"Tamam tamam küçük kedi kızma."

Gülüp önüne dönmüştü. İşte böyle dinletirim sözümü.

Swag Yoongi ⬇

***********

Jimin

Eve girmemizle kendimi koltuğa attım. Çoook yoruldum ey ahali! Jungkook mutfağa geçerken Tae çaprazımdaki tekli koltuğa geçmişti. Kapalı televizyona dalmış bakarken yanıma yatan bedenle irkilmiştim. Taehyung arkama yatmış ve belime sarılmıştı. Bense o sırada kalbimin sesini duymaması için dua ediyordum. Kafasını saçlarıma gömünce nefes almayı bıraktım. Ölmem için yapıyorsa doğru yolda olduğunu belirtmek isterim.

Belimi okşamaya başlayınca ona daha da sokulmamak için kendimi tutmuştum.

"Nefes al mochi, öleceksin" deyip kıkırdadığında derin bir nefes aldım. Kafası saçlarıma gömülü derin derin nefesler alırken gözlerimi kapadım. Hayatımın sonuna kadar burada uyuyabilirim. Hiç sorun değil!

Yaklaşık yarım saatin ardından mutfaktan Jungkook'un sesini duyunca ikimizde ayaklandık. O kadar mayışmıştım ki az daha yatsak uyuyabilirdim. Masaya oturduğumuzda Jungkook yemekleri servis etmişti. 

*****

Kısa ve sessiz bir yemek faslından sonra ikisi çalışma odalarına giderken bende öylece  mutfakta oturuyordum. Çalan telefonuma göz gezdirdim. Hye-Min arıyordu. (Adı kafamdan attım ehehe) Liseden bir arkadaşımdı ve acayip konuşkan bir çocuktu. Bazen muhabbeti iyi gelse de bazen sadece baş ağrısı yapıyordu.

"Selam Jimin!"

"Selam"

"Nasılsın? Neredesin? Ne yapıyorsun?"

"İyiyim, sen nasılsın? Evdeyim ve boş boş oturuyorum."

"Bende iyiyim. Bir şey sormak için aramıştım seni."

"Ah tabii sorabilirsin."

"2 gün sonra eski lise sınıfımızla bir buluşma ayarladık. Sende gelsene."

"Eğer işim çıkmazsa gelirim. Ama söz vermiyorum Hye-min."

"Söz olarak kabul ediyorum. Saati ve konumu sana atarım. Chae-young'a haber verirsin."

"Pekii"

"Görüşürüz o zaman bayy."

"Görüşürüz."

Telefonu kapatıp masaya bıraktım. Size çok konuştuğunu söylemiştim. Eğer kapatmasaydık 5 saat daha konuşabilme kapasitesi vardı.

"O kimdi?"

Arkamdan gelen sesle korkudan sandalyeden düşmek üzereydim. Jungkook karşıma geçerken elimi kalbime götürdüm. 

"Kalpten gitmemi istiyorsanız beni daha fazla korkutun."

Gülüp saçlarımı karıştırdı.

"Ee konuştuğun kimdi?"

"Liseden sınıf arkadaşım Hye-min."

"Neden aramış?"

"Bir buluşma ayarlamışlar ona çağırdı."

Kafasını sallayıp ayağa kalktı ve kahve yapmaya koyuldu.

"E sizin işler nasıl hyung?"

"İyi"

"Çok yorucu mu?"

"Alıştık artık o kadar yorucu gelmiyor."

"Yarın gelebilir miyim şirkete?"

Gülümseyip bana döndü. Mutlu gözüküyordu.

"Ah tabi ki gelebilirsin güzelim sormana gerek yok."

"İyi o zaman gideyim de erken yatayım malum erken kalkacağız."

Yanıma gelip yanaklarımı öptüğünde kızardığımı görmemesi için hızla odama girdim. Tanrım sen beni öldürmeden mürüvvetimi göreyim.

*********

Farkındayım çooook kısa bir bölüm ama çooooook yorgunum az önce eve geldim. Sizden özür diliyorum uzun zaman aralıklarıyla bölüm atıyorum. Ama 11. sınıfım. Dersler, üniversite sınavı derken acayip yoruluyorum. Aranızda yaşıtlarım varsa anlayabilirler beni. 

ARKADAŞLAR MATEMATİK HAYATIMI KAYDIRIYOR!!!!!! BİRDE 10.SINIFA KADAR MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİ İSTİYORDUM!!! TRİGONEMETRİDEN SONRA AĞZIMI BİLE AÇMAMMMM!

Neyse uzatmayayım.

Sizler neler yapıyorsunuz? İyi misiniz? Okul hayatı nasıl gidiyorrr?

Sizleri seviyorum çilekli muzlu pastalarım. Öff canım çekti bee!

༼ つ ◕_◕ ༽つ🍰