SAUDADE [vminkook]

-2

Yazım hatası varsa çok sorry🥰

Geçen bölüme sınır koymuştum ama vazgeçtim. Sadece yazdığım zaman atıcam buraya. Tek isteğim beni yalnız bırakmamanız.

⚠️⚠️⚠️

10 yıl sonra

Jimin

Aşağıdan gelen seslerle gözlerimi ovup ayaklarımı yatağa vurmuştum. Yaklaşık 15 dakika sonra yataktan kalkıp paytak adımlarla odamdan çıktım. Odamın karşısındaki tuvalete girdim.

İşlerimi halledip çıktığımda bir anda birinin omzunda yerimi almıştım. Şaşkınlıkla çığlık attım.

"Chim kulağımın dibinde bağırmasan mı acaba?"

"O zaman korkutma beni Tae!"

Sırtına yumruğumu geçirdim. O ise kıkırdıyordu. Kalbim çok hızlı atmaya başladı her zamanki gibi. Hem korku yüzünden hemde içimde anlamlandıramadığım bişeyler vardı. İki hyungumun yanında da kalbim çok hızlı atıyordu. Ve bunun kötü bişey olduğunu düşünüyorum. Çünkü bunun mantıklı bir açıklaması yok.

  Merdivenlerden indiğimizde başka biri beni kucağına almıştı. Alan kişiye bakmadan konuşmaya başladım.

"Kucaktan kucağa geziyorum! Ben oyuncak bebek miyim yaa!"

"Bebeğim?"

Namjoon babamın sesini duyunca gözlerimi kocaman açıp beni kucağında tutan babama baktım.

"B-baba?"

"Efendim bebeğim?"

Hızla kollarımı boynuna doladım.

"Hani 2 gün sonra dönücektiniz tatilden?"

"Jin baban sürpriz yapmak istedi."

Hemen babamın kucağından atlayıp mutfağa koştum. Arkası dönük olan diğer babamın sırtına çıktım. Jin babam ise yerinde sıçramış daha sonra ise düşmemem için bacaklarımı tutmuştu.

"Nasılmış bakalım benim biricik bebeğim? Bu ikisi sana iyi bakıyor mu? Ayy acaba sen bunlarla eve çıkmakta iyi mi yaptın?" deyip Tae ve Kook hyunga bakmıştı.

Tae "Ya hyung niye öyle diyorsun!"

Jungkook "Hem biz çocukluktan beri birbirimizi tanıyoruz."

"Siz daha liseli veletlersiniz! Eğer hemen 2 sokak ötede oturmuyor olsaydım hayatta izin vermezdim."

Jin babam cümlesini bitirip beni sırtından indirdi ve gülmeye başladı. Onunla birlikte bizde gülmüştük.  Neredeyse 3 aydır birlikte kalıyoruz. Bu fikir Jungkook hyungtan çıkmıştı. Tabiki Jin babamdan izin alırken zorlansakta daha fazla dayanamamış ve izin vermişti. Gerçi kendisi de mutluydu ama bize böyle şeyler söylemeden duramıyordu.

Jin babam sadece şaka yapıyordu. Bunu hepimiz biliyorduk. Ama arada böyle konuşmalar geçiyordu aralarında şaka amaçlı.

  Jin babam yaptığı yumurtayı masaya taşırken bende tezgahtaki babamın yeni sıktığı portakal suyunu aldım. Kendime ve Jin babama portakal suyunu koyarken, Jin babamda diğerlerine kahve koyuyordu.

Hep birlikte kahvaltımızı etmeye başladık. Jin babam ağzını peçeteye silip bize baktı.

"Yarın okul açılıyor. Kıyafetleriniz oluyor mu size? Alalım mı yeni?"