-37

786 81 20
                                    

Bir süredir yazılıp çiziliyor, konuyla ilgili konuşuluyor. Bize de her gün soruyorlar; 'Doğru mu, değil mi?' 'Değil' desek de inanmıyorlar, 'Yok öyle bir şey' desek de inanmıyorlar. Demek ki hissediyorlar. Belki de haklılar. Evet, doğru, bölüm geldi.

Nabiyonuzz ballar❤️‍🔥

Beni öldürmemeniz için kesinlikle yalakalık yapmıyorum...

Allah bu vizeleri yapan öğretmenlerin...

***

16 Haftalık

Bir yanımda Jungkook diğer yanımda Tae ile hastaneye girdiğimizde heyecandan ellerim buz kesmişti. Derin bir nefes verip yutkundum. Bugün bebeğimizin cinsiyetini öğrenecektik.

Doktorun odasının önüne geldiğimizde her iki yanımdaki bedenin ellerini tuttum. Jungkook dudaklarıma yumuşak bir öpücük kondurup geri çekildiğinde Tae'de aynı şekilde hem beni hem Jungkook'u öpmüştü.

Yanaklarım heyecandan kızarsada çokta takmadım.

Kapıyı çalıp gelen sesle içeri girdik. Doktor hanım bizi görünce içten bir şekilde gülümseyip eliyle yatağı işaret etti. Yavaş adımlarla geçip sırt üstü yattım. Jungkook tişörtümü sıyırmama yardım ederken Tae'de elimi tutuyordu.

Doktor hanım ekranın önüne oturduğunda şimdiden dolan gözlerimi saklamaya gerek duymadım.

Kısa bir süre ardından ekranda gördüğüm görüntüyle gözümdeki yaşlar tek tek aktı.

"Size güzel haberlerim var. Öncelikle ikiz bebekleriniz var."

Jungkook ve Taehyung şokla ekrana bakakaldı. Titreyen ellerimle ağzımı kapattım. İşte bunu beklemiyorduk. Ağzımdan kaçan hıçkırıkla dona kalan ikili dolan gözlerle bana döndü. İki elimi de sıkı sıkı tutmuş şefkatle bana bakıyorlardı. Tekrar ekrana döndüğümde doktorda konuşmaya devam etmişti.

"Biri kız diğeri erkek. Oldukça sağlıklılar. Beslenmenize ve hareketlerinize dikkat ettiğiniz sürece herşey çok güzel devam eder."

Tae belimden destekleyip brni kaldırırken Jungkook'ta karnımı siliyordu.

Odadan çıktığımızda eve gelene kadar hiçbirimiz konuşamamıştık.

İki can taşımak o kadar özeldi ki hala inanamıyorum.

Kısa sürede eve girdiğimizde ayakkabımı çıkartamadan Jungkook bedenimi kucağına alıp etrafında döndürdü. Kahkaha atarak omuzlarına tutundum. Ayaklarım yere bastığında bu seferde Tae sarmalamıştı her tarafımı.

Dolan gözlerimi hızlıca kırpıştırdım. Sarmaş dolaş salona geçip koltuğa oturttular beni. Tae mutfağa koşarken Jungkook belime yastık koyup alnıma dökülen saçlarımı geri çekti.

Tae elinde bir meyve tabağı ve bir bardak sütle geldiğinde kahkaha attım. Ne yapacaklarını şaşırmışlardı.

Elime tutuşturulan tabağı ve bardağı önümdeki sehpaya bırakıp ikilinin ellerini tuttum ve yanıma oturmalarını sağladım.

Parlak gözlerle bakan bedenlerle kıkırdamadan edemedim.

"Lütfen sakin olun. Siz böyle heyecan yapınca ben daha da heyecanlanıyorum. Bebeklerimiz ve ben iyiyim. Sadece daha dikkatli olacağız bu kadar. Yani bana hastaymışım gibi davranmayın tamam mı?"

Senkronize şekilde kafalarını olumlu anlamda salladıklarında ikisininde dudağına sert bir şekilde öpüp sehpadaki tabağı elime aldığım gibi arkama yaslandım.

...

24 Haftalık

Gözümden akan yaşları silme gereği duymadan dudaklarımı büzüp kollarımı önümde bağladım.

Burnumu seslice çekip iki bedenin kafalarını kapıdan uzatmalarını sağladım. Ağladığımı görmeleriyle hızla yanıma gelip önümde çöktüler. Gözlerimi cama dikip onlara bakmadım.

J "Niye ağlıyorsun güzelim? Ağrın mı var?"

Endişeyle sorularını sıralarken hissettiğim ağrıyı umursamadım.

"Var ama şuan konumuz bu değil!"

Tae ağrıyan kasıklarıma masaj yaparken ilgiyle beni inceliyordu. Jungkook'un elleri de bacaklarımı bulmuştu. Rahatlamaya başladığımda gözümden akan yaşlar duruldu.

"Artık beni sevmiyorsunuz!"

İkiside şokla bana bakarken omuzlarımı silktim. Jungkook hızla yanaklarımı kavrayıp yüzünü yakınıma soktu.

J "O da nereden çıktı bebeğim? Neden seni sevmeyelim?"

Sinirle ellerini ittirip tekrar burnumu çektim.

T "Hadi güzelim söyle bize derdini?"

Sinirle derin bir nefes aldım. Parmaklarımı açıp saymaya başladım. Her bir cümlede birini indiriyordum.

"Bana ilgi göstermiyorsunuz. Hep yeni şeyler alıp benim şişko olduğumu ima ediyorsunuz. Bir iş yapmamamı söyleyip beni beceriksiz olarak görüyorsunuz."

Cümlelerime devam edemeden parmaklarımı tutan Tae sayesinde susmuştum. Parmaklarımı tek tek öpüp gözlerime baktı.

Jungkook konuşmaya başlayacakken hissettiğim tekmeyle gözlerim şokla aralandı. İki bedenin ellerini alıp hemen karnıma yasladım. Bir tekme daha gelirken çoktan ağlamaya başlamıştım mutluluktan.

J "T-tekme mi attı bebeklerimiz?"

Kafamı onaylar anlamda salladığımda hızla yanıma oturup göğsüne yasladı beni. Taehyung'ta Jungkook'un arkasına geçip onu göğsüne yasladı.

Derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım. Çok uykum gelmişti.

"Özür dilerim."

Mırıltı halinde çıkan sesimle iki bedende derin bir nefes verdi.

T "Özür dilenecek bir şey yapmadın bebeğim. Hamilesin ve bu durumlar oldukça normal."

J "Birdaha özür dilersen ağzına acı biber sürerim."

Kıkırdayıp kafamı göğsüne sürttüm.

***

Biliyorum bölüm kısa ama yazabilirsem bir bölüm daha atacağım. Büyük ihtimalle bir sonraki bölüm final🥺

Artık bu hikayeyi uzatmak ve boş boş şeyler yazmak istemiyorum. Çok seviyorum fakat uzattıkça kendimi altında kalmış gibi hissediyorum. Özel bölümler yazmaya devam edeceğim aklıma fikir geldikçe ama artık bitmesi gerektiğini düşünüyorum.

Taslaklarda bir sürü kitap var. 2 tanesini paylaşıp sizin seçtiğiniz birini yayımlamaya devam ederim.

Uzun süredir yapmayı sevdiğim şeyleri yapmak istemiyorum ve evden gerekmedikçe çıkmıyorum. Anlamadığım bir şekilde depresyona mı girdim onu da bilmiyorum. Umarım beni anlarsınız. Bende hepiniz kadar çok üzgünüm final vereceğim için ama yazmaktan da soğumak istemiyorum.

Şunu da unutmayın bu hikâye hiçbir zaman bitmicek aslında çoğunlukla Instagram bölümleri olmak üzere bir sürü özel bölüm atacağım.

Bu bölüm kısa oldu ama yetiştirirsem final bölümünü de bu hafta atacağım.

Sizi çok seviyorum. Umarım anlayışla karşılarsınız beni.

🤍

SAUDADE [vminkook]Where stories live. Discover now